Okuldan çıktığımda kulaklığımı takıp antreman salonuna kadar bu hayattan kopmak istemiştim. Ceren antremrn üniversiteden geçicekti,ben ise lise kalmıştım.

Lise hayatı tam korkunç bir yerdi,hayatımın zindan edildiği yerdi.

Antreman salonuna girerken basketbol takımınından biri tek başına oynarken görmüştüm.

Gizlice yaklaşıp kulaklığı indirdim,o çocuktu. Sinirli gibiydi,damarlı kollarından akan kanlardan belli oluyordu. Hava çok soğuktu ama hiç üşümüyor gibiydi.

"Manzaran güzel mi?" Topu tutup brnim olduğum yere bakarak "İstersen daha yakından izle" sırıtarak

"Ne izlicen seni ?!" Yaklaşıp

"Sakin ol küçük kız" topu atıp

"Bana küçük kız deme" topu tutup

Gülüp elimdeki şişeyi aldı ve içmişti,üstüne döküp saçlarını savurdu.

Üstüme gelen su damlaları silip üstünü çıkardı,topu bırakıp ellerim ile gözlerim kapadım.

"Ohaa Çüş" Bağırarak

"Deli kız" kahkah atarak

"Gülme ben gidiyorum" arkamı dönüp

"En sevdiğin çiçek ne?" Garip bir soruydu

"Papatya" yürümeye devam edip

Emre gördüm,arkadan onu gizlice izleyen Cerende vardı. Ceren yanına gidip soyunma odasına doğru ilerledim,üstümü değiştirip sahaya geldim.

Ceren ayağı sakattı,oturup izlemek zorunda kalmıştı. Aklıma o gece gelip duruyordu,o sakız o oyun o güzel koku,o naif öpüş geliyordu.

İçeri antrenör girdiğinde dizilip ısınma hareketleri yapmaya başladık,kapıdan bize bakan erkekleri görmüştüm.

Sapık herifler

"Evet kızlar şimdi çiftli oyunlar oynanacak ama basketbol takımı ile karışık"

İçeri giren Basketbol takım erkeklerine bakarken Eylül arkasına saklanıp Ateş beni görmenesini diliyordum.

Ceren gülmeye başlamıştı,çıkışta o görücekti.

"Hocan ben Pınar istiyorum" Deniz

"Hayır Deniz" Ateş

"Brn eşleştircem" Hoca

Bütün herkes bana bakıyordu,Eylül önümden çekilip öne iktirdi. Ateş'in gözü üstümdeydi,yutkunup hoca eşleştirmesini bekledim.

"Emre sen Ceren ile ol ikinizde sakatsınız" Sırıtıp gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Ateş sende" Hoca bir bana birde Dilek baktı korkuyordum "Ateş sen Pınar ile ol" dediğinde Ceren kahka atmasını duymuştum.

Ateş yanına yürürken çok sinirliydim,elindeki basketbol topunu uzatıp potayı işaret etti.

"Dev ayısı" kısık bir sesle

"Bücür" gülümseyerek

Arkama geçip ellerimi tuttu,topu geriye doğru götürüp potaya iktirdim. Basket olmuştu,sevinip ona sarıldım.

Hemen geriye çekilip topu geri aldım,potaya atmaya çalıştım. Arkamda durup beni izledi,potaya girmesi için çok zıplamam gerekiyordu.

"Aferim benim kızıma" alkışlayarak

Gülümseyip topu ona attım,beraber maç yapmaya başladık. Topu elinden almak zordu,çok hızlı oynuyordu.

Durup topu elime verdi,arkama dönüp tam atıcakken beni kucaklamıştı. Potaya aynı hizaya gelmiş sayılırdım,potaya atıp beni geri indirdiğinde Voleybol kaptanımız bana bakıyordu.

"Pınar bu kadar yeter" Kaptan

"Naz" dedim

"Naz değil ben senin şuan kaptanınım senin basketbolda işin yok sana ceza 70 smaç çak" bağırdı

Ateş yanında ayrılıp voleybol topu aldım,file karşısına geçip smaç çakarken ellerim acımaya başladı.

Yanına gelen Ateş benimle beraber smaç çakmaya çalıştı,ilk defa öptüğüm ve tam olarak tanımadığım biriydi.

Ama o çok iyi biriydi,o benim için değerliydi.

Ceren ve Emre yan yana oturuyorlardı,onlar adına mutluydum.

"Naz boşver o gereksiz biri" Ateş

"Tanıyor musun?" Durup

"Evet ne yazık ki eski sevgilim" gözlerini üstüme dikip

"Hmm" Gülerek

"Noldu?" Şaşkınlıkla

"Hiç eski olduysa yenisi kim?" Heyecanla

"Yenisi değil o tek artık o benim kalbimin kraliçesi kalbiminde filesi yani anlayan şekilde benim sakızımın sahibi" gamzelerini göstererek

Utanıp geri smaçlara devam ettim,çok yorlmuştum. Aralarında en geç bendim ama yaş olarak gencim ruhum çok yaşlı bedenimde öyleydi.

Artık dayanamıyorum,soyunma odasına gidip üstümü çıkardım. Sütyenim ve şortum ile duşa ilerlerken içeri giren Ceren gördüm.

"PINARRRRR" haykırdı

"Buyrun benim" dolaba yaslanıp

"Beni neden tek başıma bırakıyorsun?" Elindeki şişeyi fırlatıp

"Ayıp oluyor hem tek başıma değil eniştemleydin" Gülerek

"Sen bittin" zıplayarak

Duşa kaçıp giricekken Naz çıkmıştı önüme geriye çekilip yüzüne baktım,bana cok sinirliydi.

"Burası ahır değil kendinize gelin" sinirle

Soyunma odasından çıktığında onu taklit edip duşa girdim,soğuk su yerine sıcak su tercih etmiştim.

Bu gün çok yorucuydu ama o benim yorgunluğumu almıştı.

Ama ben çirkinim vücudumdaki yanık izleri benim kusurlarımdı,onları kapatmak için bütün fondeteni kullanıyordum.

Babamın bana bıraktığı izlerdi ve hiç gitmicek izlerdi.

Kız çocukların kaderini babaları yazar derledi,bu söz gerçekten oluyordu. Babam beni kaderimi yazıyordu,kötü sonlu bir kaderdi.

Bir anda kapı açıldı,irkilip suyu kapattım. Korkuyordum,Ceren olabilir miydi?

"Kimsiniz?" Bağırdım

"Korkma benim" Ateş sesiydi,kızlar banyosunda ne işi vardı?

"Burda ne işin var?"

"Bizim sular kesildi sizin bir duşunuzu kullanıcam" yandaki duşa kabinine girerken

O girdiğinde çıkıp üstüme havlu aldım,içersin duman olmuştu. Sıcak su yüzünden aynada kendime bakıp derin bir şekilde yutkundum,suyu açtığını duymuştum.

Dışarı çıkıp dolabımdaki temiz kıyafetleri aldım,üstümü giyindim. Kirliliği çantama tıkarken banyodan çıktı,üstünde sadece belinde havlu ile dolamıştı.

"Ayıppp" hafif bağırdım

"Bakma o zaman" yaklaşırken

"İyi akşamlar" çantamı alıp odadan çıktım

Kendime gelmeliyim ben ve bir basketbolcu hayatta olamazdı.