Yeni Üyelik
13.
Bölüm

12. Bölüm

@vanilyab2

Heloooo yeni bölümle karşınızdayım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın Bana sormak istediğiniz veya yeşime sormak istedikleriniz varsa yorumlarda sora bilirsiniz hepsini seve seve cevaplarım:)

 

 

Karşımdaki kıza odaklanmış başka hiç kimseye bakmıyordum. Hata Neslihan hanım beni fark edip yanıma bile geldiğini fark etmemişim.

"Hoş geldin kızım. Neden ayakta duruyorsun gelsene yanımıza "

Bakışlarımı zar zor kızdan çekip karşımdaki Neslihan hanım çevirdim.

"Tam geliyordum siz geldiniz"

"Tamam hadi gel beraber gidelim arkadaşlarımız geldi seni onlarla tanıştıralım "

"Olur tanışalım"

Birlikte herkesin oturduğu yere doğru ilerledik. Herkesin yanına gelince tüm bakışlar bana döndü. Barlas beni görmesiyle hemen ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Hoş geldin benim tatlı çöreğim" Dedi ve kolarını bana sardı saçlarımın üzerine bir kaç öpücük kondurdu.

Bana sarılmasına dayanamıyıp bende kolarımı ona ssrdım "Hoş bulduk"

Barlas benden ayrıkdı ve beni sürükleyerek kendi oturduğu yer götürdü.

"Gel yeşom sana yer tutuyorum sabahtan beli "

Koltuklara geçtik ve oturduk sağımda Can solumda Barlas vardı.

"Hoş geldin abla "

Cana baktım bana gülümseyerek bakıyordu.

"Hoş bulduk Can "

Anlaşılan ona cevap vermicem diye düşünüyordu çünkü benden bir karşılık alınca yüzündeki gülümsemesi büyüdü.

"Günün nasıl geçti Yeşim "Karanın sorusuyla bakışlarımı ona çevirdim.

" Yorucu "

"Neden "

"Neden "

İkizlerin bazen bu kadar benzemeleri beni çok şaşırtıyodu. İkiside sanki. Sözleşmişler gibi aynı anda konuşuyorlardı.

"Gitmediğim günlerin acısını çıkardılar"

"O zaman yemeğini ye sonra odana git dinlen kızım "

Neslihan hanım bir kaç yardımcı çağrıp hemen sofra kurmalarını söyledi. Sonra tekrar bana döndü.

"Kızım seni arkadaşlarımızla tanıştırıyım "

Neslihan hanım önce kadına döndü kadın sarışın, mavi gözlüydü. Bana olan bakışlarıysa hiç iyi değildi yüzünde yalandan bir gülümseme var ama bu gülümsemenin sahte olduğunu bilmeyecek kadar salak değilim.

Kadının gözleri ile beni süzüyordu. Oturdugum yerden ürperdim resmen bana öyle bir bakıyorduki.

"Bu benim dernekten arkadaşım Yeliz " Sonra kadının yanındaki adama döndü. Kadın her nekadar sahteyse adamda o kadar sahteydi. Bunu ilk bakışından anlamıştım . Yüzlerine taktıkları maskeyle rol yapıyorlardı resmen.

"Bu adamsa Yeliz teyzenin kocası Soner "

Sonra benim yaşlarımda olan kıza döndü. Aynı annesi gibiydi sarı saçları, mavi gözleri, hata yüzündeki gülümsemesi bile aynıydı.

Bence bu kızda bir iş var içimdeki ses öyle diyordu. Geldiğimden belli yüzünden eksik olmayan gülümseme ile bana bakıyordu. Bence kız hasta falan daı sürekli gülüyordu çünkü.

" Bu kızımız da Berra senin'le aynı yaşıt"

Sonra daha önce hiç fark etmediğim genç bir oğlan tanıttı. Kız öyle odaklanmışım ki daha yeni fark ediyorum Barlas yaşlarındaydı.

" Ve bu da Hakan Barlas abinle aynı yaşıtlar"

Hepsine yalandan bir gülümsemeyle selam verdim.

"Memnun oldum .Bende Yeşim"

Kadın yani Yeliz Hanım yüzünde memnuniyetsiz bir tavırla Neslihan hanıma döndü.

" Anlaşılan kızın sana hiç çekmemiş Neslihan. Görgü ve edep kurallarını asla bilmiyor. Gerçi normal senin yanında değil de başka bir kadının yanında büyüdü. Benim kızımın yanına gönder de bir iki bir şey öğrensin ondan."

Tam kadının ağzının payını verecektim ki Neslihan Hanım benden önce davrandı.

" Benim kızım her şeyiyle mükemmel Yeliz .Kime nasıl davranacağını gayet iyi biliyor. Sen kızını Benim kızımın yanına gönder de o bir iki bir şey öğrensin Yeşimden"

Yeliz Neslihan hanımdan böyle bir cevap beklemiyordu anlaşılan. Çünkü kadın bayağı bozulmuştu.

Neslihan hanımın beni koruması aşırı hoşuma gitmiş. Yeliz denen kadın bu durumdan bayağı rahatsız olmuş olacak ki ayağa kalktı ve eşine döndü.

" Hadi Soner kalkalım artık "

" yemek yiyeceğiz Nereye gidiyorsunuz Yeliz Hanım" Akif Bey Hem ne kadar yemek yiyeceğiz gitmeyin dese de yüzündeki iftarda bir an önce gitsenizde de kurtulsak diyordu.

" Yok sağ ol Akif annemlere uğrayacağız. Hadi Soner kalkalım artık"

Yeliz denen kadın hiç kimseye bakmadan önden ilerledi Kocası da hemen peşine takıldı. Akif Bey ve Neslihan hanım da onların arkasından gittiler.

Hakan denen çocukta Barlas'a sarıldı bana ve diğerlerine baş selamı vererek ailesinin peşinden ilerledi.

Geriye ise Berra denen kız kalmıştı kız hala yüzündeki gülümseme ile benim abi tayfasına tek tek sarıldı.

" görüşürüz abilerim sözleştiğimiz gibi yarın havuzda görüşürüz"

Sonra bana doğru geldi ve elini uzatı. "Meraba ben Berra tanıştığıma memnun oldum"

Eli hala havadaydı elini sıkmadım sadece başıma selam verdim.

" Memnun oldum Berra Ben de Yeşim kusura bakma elini sıkmadım ama ben tanımadığım insanların temasından hoşlanmam"

Berra hemen hızlıca elini geri çekti. " Kusura bakma Yeşim Ben herkesi kendim gibi sanıyorum işte"

Hafifçe güldüm" herkes kendin gibi sanmayacaksın işte herkes senin gibi değildir"

herkes senin gibi salaks salak sırıtmıyor mesela berracığım.

" Neyse yarın görüşürüz abilerim"

Abilerim kısmını bastıra bastıra mı söylemişti yoksa bana mı öyle gelmişti .Bence bastıra bastıra söylemişti.

" Görüşürüz Yeşim tanıştığıma çok memnun oldum"

Ben hiç memnun olmadım.

" Ben de tanıştığıma memnun oldum Berra"

Berra arkasını döndü ve hızlı adımlarla gözden kayboldu. Onun gitmesi ile geriye yaslandın ve abi tayfasına döndüm.

" Kim bu gıcıklar"

Mert, Murat, Barlas ve Can büyük bir kahkaha attılar Karan ve Cihansa gülmemek için kendilerini sıkıyorlardı resmen.

Kaşlarımı çattım ve onları tek tek baktım gülünecek ne vardı. "Neden gülüyorsunuz siz "

Barlas kolunu benim omzuma atarak beni kendine çekti.

"O gıcıklar bizim komşularımız."

"Ne zamandan beli "

Bu sefer cevap veren Mert oldu.

" yaklaşık bir beş sene önce buraya taşındılar. O zamandan belli bize gelir giderler biz de aynı şekilde onlara bizim evin iki ev ötesinde oturuyorlar"

" İyi anladım. Ama kadın sevmedim çok gıcık bir tip kızı da öyle her ota boka sırıtıyor"

" Yeliz teyze herkese karşı öyledir Sadece sana karşı değil Yeşim. Berra ise çok Sevecen bir kızdır o yüzden öyle"Dedi Karan.

" Ben de çok sevecenim ama sürekli sırıtmıyorum"

Bu sefer herkes kahkaha atmaya başladı Karan ve Cihanda. Anlamıyorum ya bunlar niye sürekli kahkaha atıyorlar gülünecek ne var ki.

" Neye gülüyorsunuz bakalım" Ben de tam öyle diyecektim ama Akif Bey benden önce davrandıdavrandı.

" Ben de bilmiyorum sürekli gülüp duruyorlar Berra denen kızdan bulaştı herhalde"

Barlas gülmeyi bırakıp bana döndü. " Sen Berra'yı mı kıskandın"

NE.

BEN .

BERAYI.

KISKANDIM.

Kocaman bir kahkaha atım.Ne demişti ben Berra denen kızımı kıskandım .Barlasın dedi aklıma geldikçe daha çok gülesim geliyordu .

Zar zor gülmemi sonlandırıp Barlas'a döndüm .

" Kim ben Berra denen kızı kıskandım" Bir kahkaha daha patlattım.

" Pardon da barlascım ben niye o kızı kıskanayım bir bana bak bir de ona bak sence o kız benim dengim mi"

" Ne bileyim yani sonuçta çok yakışıklı abileriniz kıskanman çok doğal"

Elini omzumdan yettim ve ayağa kalktım."Daha birkaç gün önce tanıdığım abileri' mi kıskanacağım gerçekten çok komiksin Barlas"

Çantamı aldım ve arkamı dönerek bahçeyi terk ettim içeri girdiğimde Neslihan hanım'la karşılaş tım merakla bana bakıyordu.

"Kızım yemek yiyeceğiz nereye gidiyorsun "

"Sofra hazır olana kadar üzerimi değiştiricem."

"Tamam ben sofra hazıt olunca sana haber veririm kızım "

"Tamam "

Arkamı döndüm ve adımlarımı odama çevirdim.

Odanın içinde bir tur daha döndüm sıkıntıdan patlamak üzereydim. Saat gece yarısına geliyordu. Ama ben hala uyanıktım çünkü bir türlü uykum gelmiyordu.

Neslihan hanımla konuştuktan sonra odama çıkmıştım hızlı bir duş alıp üzerimi değiştirmiştim sonra yemeğe inmiştim. Yemekten erken kalkmıştım. Çünkü barlas'ın imanlarını daha fazla dayanamadım.

Yemeğe oturduğumuz andan belli sürekli bana ima yapıp duruyordu.

Hayır anlamıyorum ki ben o kızı kıskanmadım dedikçe Barlas daha çok laf söylüyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp sofrada kalkmıştım.

BEN O KIZI KISKANMIYORUM.

Ama bunu Barlas anlamıyordu tabii. Hem ben o kızı kıskanmam ki kimki o kız benim tırnağım bile olamaz .

Hem ayrıca niye kıskanayım ya da kimi kıskanayım kıskanacağım bir şey yok ki ortada. Ama tabii bunu Barlas anlamıyor.

Odanın içerisinde daha fazla dolamayı bıraktım ve dışarı çıkma kararı aldım. Dışarı çıktım ama nereye gideceğimi bilmiyordum Ben de rastgele bir odaya girdim.

Odanın içerisine dan diye girdiğim için odanın içindeki kişi bir hışımla bana dön.

Cihan beni görmeyi beklemiyordu anlaşılan gerçi ben de onu böyle görmeyi beklemiyordum . Altında bir eşofman üstü ise çıplaktı tüm karın kasları gözüküyordu saçlarıysa ıslaktı anlaşılan yeni duş almıştı.

"Naber "

Odanın içine girdim ve tam karşımda olan yatağın üzerine oturdum ve odayı incelemeye başladım. Odası hemen hemen benim odam kadardı. Kocaman bir yatağı vardı yatağının solunda iki kapı var vardı anlaşılan birisi banyo diğeri ise giyim modasıydı. Yatağının sağ tarafında ise kocaman bir çalışma masası vardı . Çalışma masasının en yukarısın'da kocaman çerçeveyle Türk bayrağı vardı.

"İyi sen "Cihan giyim modası diye tahmin ettiğim odaya girdi ve elinde bir tişörtle çıktı.

"İyi benden sıkıldım öyle rastgele bir odaya girdim senin oradan çıktı"

"İyi yapmışsın. Barlas yüzünden sofradan erken kaltın sorma fırstım olmadı günün nasıl geçti "yanıma geldi ve benim gibi ytağa oturup sırtını yatak başlığına yasladı .

Bende onun gibi sırtımı yatak başlığına yaslayıp ona döndüm.

"Günüm yorucu geçti dersti, notu ,kütüphaneydi ,derken akşam oldu "

"Yarın dersin varmı "

"Yok çok şükür "

"Yarın ne yapıcaksın "

"İki tane arkadaşım var onlarla sözleştik onlarla buluşucağım"

"Hmm anladım "

Aklıma gelen şeyi hemen Cihana sordum .

"Cihan hani Neslihan hanım sizi bana tantırken bir tek senin mesleğini söylemedi sadece babasına ve abisine yardım ediyor dedi senin mesleğin ne "

Yüzünde küçük bir gülümseme oldu ."Annem sen sıkılma diye öyle detaylı anlatmadı yoksa hepimizin tecesine kadar anlatırdı "

Küçük bir kıkırtı döküldü dudaklarımdan .

"Ben askerim "

Gülmeyi bırakıp şaşkın şaşkın baktım suratına.Ben hiç böyle bir şey beklemiyordum .

"Ne askermisin "

"Evet niye bu kadar şaşırdın"

"Ne bilim Neslihan hanım babasına ve abisine işlerinde yardım ediyor diyince ben seni şirkete çalışıyorsun sandım.Asker olucağın hiç aklıma gelmedi "

"Bende seni ilk gördüğümde üniversite üç okuduğunu hiç tahmin etmemiştim "

"Hmm peki rütben ne "

"Yüzbaşı"

​​​​"Oha çok iyi .peki seviyomusun mesleğini "

Kafasını asılı olan Türk bayrağına çevirdi .

"Çok seviyorum "öyle içtenlikle söylemiştiki .İnsanın gerçekten istediği ve sevdiği mesleği yapası çok güzel bir şeydi .Keşke bende istediğim bölümü okuyup istediğim mesleği yapa bilsem .

"Peki ya neden diğerleri gibi diğilsin "bu sorumun üzerine kaşlarını havaya kaldırdı.

"Nasıl diğerleri gibi değilim"

Cihan bana göre ailenin en sessiziydi. Sadece gerektiğinde konuşuyor, sorması gereken bir şey olduğu zaman konuşuyordu.

Her ne kadar Karan daha sert dursa da, daha sinirli gibi gözüksede . Cihan'dan daha çok konuşuyordu.

"Ne bileyim yani gerekmedikçe hiç konuşmuyorsun neden"

"Bilmem galiba mesleğim yüzünden böyleyim ciddi, sen soğukkanlı ve hiç konuşman"

"Hmm anladım yani asker olan herkes böyle "

"Hayır tabiki sadece benim konumum biraz farklı daha çok sorumluluğum olduğu için belki de bu yüzden böyleyimdir. Böyle olmam senin için bir sorun mu "

"Hayır neden bir sorun olsun ki ben sadece neden hiç konuşmadın merak"

"Emin ol Yeşim hayatımda ilk defa bir insanla bu kadar uzun konuşuyorum"

"O zaman ben çok şanslıyım"

"Fazlasıyla"

"Şimdi sıra sende sen anlat bakalım"

"Ne anlatayım"

Biraz düşündü "Mesela nelerden hoşlanırsın nelerden hoşlanmazsın neleri seversin neleri sevmezsin anlat konuşmayı pek sevmem ama dinlemeyi severim"

Biraz düşündüm ve şu hayatta en çok sevdiğim şeyi heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladım.

"Mesela kitap okumayı çok severim. Kitabı okuduktan sonra kendi kendime şöyle olsaydı böyle olsaydı daha iyi olurdu diye yorumlar yaparım sonra boş bir kağıt alıp kendi kafamdan hikaye yazarım. Okuduğum kitabı tekrar okurum. Galiba en çok sevdiğim şey kitap okumak kendime bir kitap kurdu bile ederim"

"Bende kitap okumayı çok severim"

Heycanla ona baktım demek o da kitap okuyordu. Cihan'a daha çok ısınmaya başlamış tım çünkü.

O kitap okuyordu !

Bence herkes kendinde kitap okuma alışkanlığı kazandırmalıydı .Kitaplar ban göre harika bir nimeti .

"En çok hangi kitabı seviyorsun"Diye sordum.

"Ben genelde şiir kitapları ve roman okurum"

"Yaaa öyle mi"

"Sen en çok hangi kitabı seviyorsun"

"Ben hepsini çok seviyorum asla ayrım yapmam"

"Kitapları bu kadar sevmen çok güzel "

"Bence herkes kitapları sevmeli .Onlar benim için en güzel nimet "

Kocaman bir kahkaha attı. Gülünce yanaklarındaki gamzeler ortaya çıktı tıpkı benim ve Kara'nın gibi onun da gamzesi vardı.

"Bu dünyadaki en güzel nimet senin için kitap'mı "

"Evet "

Ne var yani bunda?

📖

"Beyaz zambaklar ülkesinde adlı kitabı da oku mutlaka. Ata Türk zamanında şiddetle tavsiye etmiş"Diye konuştum yanımdaki Cihana .

Kaç saattir konuşuyoruz hiç bilmiyorum. Saatlerdir kitaplar hakkında konuştuk hiç sıkılmadan Ben anlattım o dinledi sonra benim anlattığım kitaplar hakkında yorumlar yaptı.

Ne o sıkılmıştı ne de ben ben anlatmak'tan sıkılmadım o ise dinlemek' ten birlikte harika bir vakit geçirmiştik.

"Saat üç buça geliyor "Cihan telefonundaki saate baktı. Saat üç büç'a mı geliyordu biz bu kadar çok mu konuşmuştuk gerçekten hiç fark etmemişim zamanı bu kadar hızlı geçtini.

"O kadar olmuş mu ya"

"Olmuş vallahi"

Ayağa kalktım her ne kadar yarın dersim olmasa da uykum gelmişti hem yarın kızlarla görüşecektim onları çok özlemiştim yarın erkenden yanlarına gitmeyi düşünüyorum.

"O zaman bu sohbetin için sana çok teşekkür ederim Cihan artık odama gitsem iyi olur"

"Yeşim "

Tam odadan çıkacaktım ki bana seslenmesi ile tekrar ona döndüm.

"Efendim"

"Benimle uyurmusun "

Alık alık suratına baktım ne demişti .benimle uyurmusun.

"Seninle uyurmuyum "

Yüzünde söylediğinden pişman olmuş gibi bir yüz ifadesi vardı.

"Neyse boş ver zaten çok saçma bir fikirdi"

Ama ben buna kıyamam ki .

"Olur uyurum "

Kafasını hızla eğdiği yerden kaldırdı ve bana baktı.

"Ne "

"Uyur musun diye sormadın mı Ben de uyurum diyorum işte"

Yatağa doğru ilerledim biraz önceki kalktığım yere gittim ve yorganı kaldırıp altına gir dim.

Cihan hızlı bir şekilde odanın ışıklarını kapattı ve yanıma uzandı .

Normalde birisi ile uyumaya seven birisi değilim ama Cihan bana öyle bir bakmıştık ki ona kıyamamıştım.

Zaten uykum vardı ve kısa süre içerisinde uykuya daldım en son hatırladığım şey anlama bir öpücük kondurulması ve.

"İyiki bize tekrar geldin minik kızım "

 

 

Bölüm sonu oy vermeyi unutmayınn sonraki bölüm görüşürüzz:)

İlerleyen bölümlerde Yeşimin kıskançlıklarını okumaya hazırmıyız.

 

 

 

​​​​

 

 

 

 

​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%