Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. Bölüm

@vanilyab2

Selamın hello gençler nasılsınız.

Yeni bölümde karşınızdayım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

* * *

Geçmiş zaman:

Neslihan elindeki erik dolu tabakla salona girip koltuğ oturdu. Erik dolu tabağı hemen yanına koyarak içinden sulu bir erik alıp iştahla yedi.

Kızına hamile kaldıktan sonra her gün istisnasız bir tabak erik yiyordu. Küçük bebeğinin canı sürekli erik istiyordu anlaşılan.

Neslihan bir taraftan erik yerken diğer taraftan da şişmiş karnını okşuyordu.

Neslihan karnını okşarken bebeğinin tekme atması ile hafif irkilidi . Oğullarının hamileliğinde hiç böyle olmamıştı onlarda' da ara sıra tekme oluyordu ama kızının kadar değildi. Kız sürekli tekme atarak varlığını hissettiriyordu.

"Annecim ne oldu yine . Neden huysuzlandın bakıyım . Bak istediğin erikleride aldırdım babana "

Bebeği bir tekme daha attı . Neslihan'nın dudaklarından küçük bir kahkaha döküldü .

"Biliyorum anneciğim bize kavuşmak istiyorsun biz de dört gözle seni bekliyoruz ama biraz daha sabretmen lazım . Üç ay dokuz gün daha sabret bebeğim sonra birbirimize kavuşacağız"

Neslihan kaseden birkaç erik daha alıp onu'da iştahla yedi.

"Hem anneciğim daha odan hazır değil. Abinler tutturdu kardeşimizin odasını biz hazırlayacağız diye. Ne kadar dil döksem de onları vaz geçiremedim. Mobilyalarına sipariş verdik hafta sonu dayınlar getirecek abinlerde yerleştirecek. Bir görsen bebeğim sana o kadar güzel şeyler aldım ki. Babanla birlikte çok güzel bir beşik seçtik "

"Abinler senin için bir sürü oyuncak aldı . Herkes seni heyecanla bekliyor "

"Güzelim"

Neslihan duyduğu sesler bakışlarının karnından çekip salonun kapısına çevirdi.

Kocası kapıya yaslanmış gülümseyerek ona bakıyordu.

"Sen ne zamandır oradasın"

Akif yaslandığı kapıdan doğruluk karısına doğru yürümeye başladı.

"Yeni geldim güzelim "

Akif karısının yanına oturup bir kolunu ona sararken diğer kolunun karısını şişmiş karnına koyup okşamaya başladı.

"Nasıl bakalım benim güzel kızım bugün "

Bebek sanki babasını hissetmiş gibi güçlü bir tekme attı.

"Ayy"

"Yine tekme attı"

"Senin bu yaramaz kızım sürekli tekme atıp duruyor"

Akif eğilip karısının karnını öptü.

"Güzel kızım anneyi yormayalım tamam mı. Bundan sonra daha az tekme at"

" Beş tane oğlumuz oldu hiçbir bu kadar çok tekme atmamıştı. Kızımız bir an önce yanımıza gelmek istiyor"

"Ben de bir an önce onu görmek istiyorum kaç aydır bekliyorum hala doğmadı"

"Daha altı aylık Akif nasıl doğsun"

"Vallahi ben kızımla konuşacağım biraz erken gelsin. Ben bir üç ay daha bekleyemem"

"Akif ya"

İkisi de gülüp birbirlerine sarıldılar. O gün akşama kadar bebekleri ile konuştu lar.

İkisinin üzerinde de tatlı bir heyecan vardı ikisi de Özlem ve hasretle kızlarını bir an önce doğmasını bekliyorlar dı.

Kızlarına yıllar sonra kavuşacaklarını bilmeden.

 

Günümüz:

Hastaneden çıktıktan sonra annem evde birkaç eksik olduğunu söyleyip markete gitmek istemişti. Onunla birlikte markete gidip evdeki eksikleri aldıktan sonra tekrar eve gitmek için yola koymuştuk.

Annemler koyup sohbet içerisindeyken ben sadece camdan dışarıyı izliyordum. Anlamadığım bir şekilde içimde çok tuhaf bir his vardı. Nedense hastaneden çıktıktan sonra kendimi çok kötü hissetmiştim.

Peki neden.

Hastanedeki o kadının bakışları aklımdan hiç çıkmıyordu.

O kadının bakışları aklıma geldikçe içim eziliyordu sanki.

Neden böyle hissediyordum ki daha kadını tanımıyordum bile.

"Sen ne zaman İstanbul'a döneceksin Yeşim"

Annemin sesi ile düşüncelerimden sıyrılıp kafamı yasladığım camdan kaldırıp ön koltukta oturan anneme döndüm.

"Yağmur'u özledim bu yüzden yarın onunla vakit geçireceğim anne . Ertesi gün giderim büyük ihtimalle"

"Yarın akşama da alabilirsin bilet. Yani yarın akşam da gidebilirsin hem derslerinden de geri kalmazsın"

"Bilmiyorum anne bakarız yarın olsun"

Annem beni onaylayan mırıltı çıkarıp tekrar önüne döndü. Ben de tekrar kafamı cama yaslayıp dışarıyı seyretmeye kaldığım yerden devam ettim.

Bu şehri sevmiyordum nedense çocukluğumdan bu yana hiç sevmemiştim. Ben çocukluğumdan bu yana hep İstanbul'da yaşamayı hayal etmiştim .

İzmir'i sevmiyordum ama İstanbulu çok seviyorudum.

Araba bizim evin önünde durunca hiç beklemeden indim. Annemin arkamdan poşetlere yardım et diye bağırmasını umursamadan kapıya gelip zile bastım.

Yağmur tarafından açılan kapıdan içeri girerek kendimi koltukların üzerine attım.

"Ee abla ne dediler ne çıktı sonuç. Onların kızı değilsin değil mi"

Yağmurda salona girerek karşıma oturdu.

Annem ve babam da elindeki poşetleri mutfağa koyduktan sonra bizim yanımıza gelip oturdular.

Boğazımı temizleyip yağmura cevap verdim.

"Onların kızı çıktım Yağmur. Ve beni almak istiyorlar eğer vermezseniz kaçıracaklarmış"

Dememle Yağmur şaşırdı. Yağmur'a şaka yaptığımı anlayan babam da şakamı sürdürdü.

"Evet Yağmur gelip alacaklarmış ablanı artık ablasız kaldın "

"NE"

"Doğru değil değil mi bakın ağlarım yoksa" dedi Yağmur her an ağlayabilirdi. Bu haline daha fazla dayanamayıp ayağa kalktım ve onun oturduğu koltuğunun yanına gelip hızlıca ona sarıldım.

"Onların kızı çıktım ama hiçbir yere gitmiyorum. Benim ailem sizsiniz"

"Ya abla böyle şaka mı yapılır"

"Çok mu seviyorsun kız beni" deyip yanaklarını sıktım.

"Of abla ya git. Ne kadar korktuğumu biliyor musun sen. Böyle şaka mı yapılır aşk olsun"

Onun yanağını ısırıp odama doğru koşmaya başladım.

"Of abla ya bu ısırığın bedelini ödeteceğim sana"

Onu aldırmadan hızlıca merdivenlerden çıkmaya başladım.

"Ben duşa giriyorum yemek hazır olunca çağırırsınız beni"

Merdivenleri bitirip koridorunların köşesindeki odama girdiğimde hızlıca kendimi yatağın üzerine attım.

Bugün hiçbir şey yapmama rağmen üzerimde çok büyük bir yorgunluk vardı.

Yataktan ayağa kalkıp kısa bir duşa girdim. Duştan sonra ailecek akşam yemeği yemiştik. Yemek yenildikten sonra çaylarımızı içip odalarımıza çekilmiştik.

Şu an saat gece yarısıydı ama benim hiç uykum gelmiyordu. Gece yarısına kadar kızlarla konuşmuştum kızlarla konuşurken uykum kaçtığı için de şu an uyuyamıyordum.

Su içmek için uzandım yataktan doğruldum . Komidinin üzerine baktığımda sürahinin boş olduğunu gördüm.

Şimdi nasıl mutfağa gidip su içecektim ben.

O kadar çok üşeniyordum ki.

Çok fazla susadığım için mecbur odadan çıkıp mutfağın yolunu tuttum. Merdivenlerin yanına geldiğimde anne babamın birbirlerine bağırmasıyla durdum.

"İstemiyorum artık Mustafa"

"Ne demek istemiyorum Feride. Bunca yıl yanımızdaydı şimdimi yük olmaya başladı sana"

" Ne yükünden bahsediyorsun sen . Ben o kızdan nefret ediyorum ben nefret. Bak çıktı geldi ailesi işte verelim gitsin"

"Ne yapabilirim Feride gitmek istemiyor"

Bunlar neyden bahsediyorlardı.

"Gitsin . Gitsin yeter artık bunca yıl katlandım ona "

"Bir yolunu bulucam merak etme sen. Göndereceğim onu "

"Bul o yolu . Çünkü sıkıldım artık Yeşim 'den . Bunca yıl annesi olmadığım bir velete bakmaktan bıktım "

"Ben çokmu memnunum bu durumdan . Yılardır yüzünü her gördüğümde midem bulanıyor. Düşman olduğum adamın kızına babalık yaptım yılarca "

​​​​​​

 

 

Bölüm sonu.

Bölüm sonu nasıl dı.

Feride .

Mustafa.

Akif.

Neslihan .

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sonraki bölüm görüşürüzz:)

​​​​​​

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%