@vasoniacmp
|
BÖLÜM 3 - LEYDİNİN ROLÜ ______________________⚜️______________________ “Ne zaman hazır olucaz ? Bak gerekiyorsa Jaden’ı da öldürebilirim. Bu aralar beni çok sinir ediyor. Onun taklit yapmasına da gerek yok.” “Öyle deme Scarlett, sen Jaden’ı öldürmeyi başar, ben adımı değiştiririm.” “Her neyse, bacağını keseceğim değil mi Bona ?” “Evet. Ancak çok derine batırma. Yani sonra yürüyebileyim. Felix bunu bilmiyor, o yüzden senin üstüne çok gelecek. Ama unutma, sakın üstüne çok yüklenseler bile gerçeği söyleme.” “Söylemem.” Bona’nın bacağını kestim. Biraz sızlandı. “Offf, sende acıtıyorsun.” “Dayanacaksın. Yapmak zorundayız” “Hayır, değilim. İstersem bırakabilirim Scarlett.” “Saçmalama” “Saçmalamıyorum. Sadece üçümüzün de ölmesini istemediğim için bunu yapıyorum.” Gözlerini kapattı. “Ben role girdim. Sende g-“ “SCARLETT ! SEN NE YAPTIN BÖYLE !?” Luna’ydı bu. Bak işte bunu hiç düşünmemiştim. Kitap okumayı sevenler de vardı. Ama Luna gecenin bu yarısında burada ne arıyordu ki ? “L-Luna açıklayabilir-“ “Neyi açıklayacaksın ? Bona’yı öldürdüğünü mü ?!” O an ona söylemek istedim. Bona’nın aslında ölmediğini. Ama Bona’yla daha 1 dakika önce konuşmuştuk. Kimseye söylememeliydim. “Sen bu saatte neden buradasın Luna !?” Şüpheliydi. “İlk ben sordum Scarlett. Şimdi Bay Drake’i çağıracağım.” “L-Luna lütfen, aramızda tutalım.” “Belki Bay Drake’ye veya başka bir hocaya söylemem ama kesinlikle diğerlerine söyleyeceğim !” Dedi ve odadan çıktı. “Şüpheli.” Dedi Bona. “Evet, bu saatte kütüphanede ne arıyordu ki ? Her neyse, ben gidiyorum, belki sabah seni bulurlar .” Kıkırdadım. O da gülümsedi. Ama sonra kaşlarını çattı. “Git artık.” Ortak salona girdiğimde Felix girdiğim gibi bana yumruk attı. Ağzımdan kan geldi. Başım dönmeye başlamıştı. Jaden ve Elijah yüzünden zaten dengem kötüydü. Yere düştüm. Felix beni tekmelemeye başladı. “Nasıl bunu yaparsın !? Ablamı sevdiğini düşünüyordum !” Her yerim morarmıştı. Noah onu tuttu. “Felix, sakin biraz. Eminim bir nedeni vardır.” Bana döndü. “Marmelat ? Var değil mi ?” Jaden ve Nathan susmuştu. Beni korumamak ve gerçeği söylememek için onlar da kendini tutuyordu sanırım. Dün Bona kavga ederken Nathan ve Jaden’a da söylemişti. “Bunca şeyden sonra ona hala marmelat mı diyorsun !? “ dedi Felix. Yutkundum. Katil aramızdan biri olabilirdi. Ve katil bana mektubu kimseye söylemememi söylemişti. Yani aramızdan biri onun ajanıysa veya aramızdan biri katilse kötü şeyler olurdu. Bona gerçekten ölür, Jaden ve bende işkence çekerdik. Söyleyemezdim. “Söyleyemem.” Dedim ve odaya koştum. Leconia odadaydı. “Scarlett Vasonia. Noah’ın marmelatı, Jaden’ın zorbaladığı, Bona’nın favori arkadaşı. Ama artık cennette daha rahattır. Arkasından bıçaklıyan biri olmadan.” “Hey Leconia, sen mektubu biliyorsun değil mi ?” “Evet ?” Katil Leconia’ya ayrıntı veremeyeceğimi söylememişti. Ne de olsa Leconia mektubu başta görmüştü. “Bona taklit yapıyor.” “NE !?” “Sakin ol, diğerlerine söyleme. Mektubu gördüğün için bir tek sana söylüyorum. O gün Bona ‘nın odasına çıkma nedenim oydu. Bona’ya söylemek için.” “Başkası biliyor mu ?” “Diğerlerine de söylemeyi düşünüyorum ama söylersem kötü olur. Katil aramızdan biri olabilir.” “Bence de. Yatmaya ne dersin ? Merak etme, kapıya dayanırlarsa burada olmadığını söylerim.” Kıkırdadı. Güldüm. “Tabii canım, onları içeri bile al istersen !” Gözlerimi kapadım. Uykuya dalmalıydım yoksa bugün bitmek bilmeyecekti. Sabah uyandığımda Leconia başımda dikiliyordu. “Kalk !” Yataktan fırladım. Altın rengi bir elbise ve taç taktım. Odadan çıktık. Tedirgindim. Ne mi olabilirdi ? Her şey. Herkes bana kızgındı. Özellikle Felix. Dans dersi vardı. Bu dönemin ilk dersi olduğu için Leydi Agatha eşleri tekrardan değiştirecekti. Benim eşim Elijah’tı, abim bana “ayrılmadan önce” genelde hep kendi kılıç dövüş dersi verdiği için dans etmeyi pek bilmiyordum taç ve politika pek bana göre değildi. “Scarlett Vasonia ! Neden geç kaldın !?” Duyduğum ilk ses buydu. “Üzgünüm Profesör Agatha.” “Tamam, özrün kabul edildi, geç yerine.” “Evet eşlerinizi belirledim. Luna ve Aide, Amber ve Xenon, Felix ve Nixie, Elijah ve Yuria….” Bak işte bu kötü olmuştu. Sonra o ismi duydum. “Jaden ve Scarlett.” Neden hep Jaden olmak zorundaydı ki ? Neden o. Bana bakıp sırıttı. Bildiğin bana musallat olmuştu. Profesör Agatha herkesi söylemeyi bitirdiğinde herkesin eşlerinin yanına gitmesini söylemişti. “Neden hep sen olmak zorundasın ki ?” Jaden yanıma geldiğinde yüzüne söylemiştim bunu. “Seni düşürmemi istemiyorsan bana iyi davransan iyi olur Noah’ın marmelatı.” “Kapa çeneni. Sana kalmadım.” Aslında bu biraz yalandı. Düşürürse Leydi Agatha kızardı. “Sen neden asla benden gerçek anlamda nefret etmiyorsun Jaden ? Daha dün Bona’yı öldürdüm.” “Bona’yı öldürmediğini biliyorum.” “NE ?!” “Şşşş ! Sessiz ol. Dün Leconia söyledi. Ve ayrıca unuttun mu kavgada Bona bana söyledi. Herhalde senin yalnız kalmanı filan istemiyor.” “Başka kim biliyor !?” “Nixie, Luna, Aide, Sebastian, Noah, Milou, Yuria, Elijah, Xia, Estelle, Nathan, Levi ve ben. Bir de Leconia.” “Belki aranızdan biri katil !? Nereden biliyorsunuz !? Belki şu an tehlike içindeyiz !” “Sakin o-“ “Dansa Başlayın !” Dansa başladık. Güzel gidiyordu. Jaden karşı duvara bakıyordu. Yanaklarını şişirmişti. Çok komik duruyordu. Kıkırdadım. “Komik olan ne ?” “Sen.” Kaşlarını çatıp kızardı. “Hemen yanlış anlama sen de yanaklarını çıkarınca çok komik duruyorsun.” “Ders bitmiştir.” Jaden bana bir tokat vurdu ve oradan hızlı adımlarla uzaklaşıp Levinin yanına gitti. Leconia yanıma koştu. “İyi misin Scar ?” “Evet, dün Felix daha kötü vurmuştu Jaden en azından sadece tokat attı.” “Tam o sırada yanımızdan geçen Felix bana bir tekme attı. Tam da karnıma. Kıkırdadı. “Aptal”. “O bilmiyor ki Scarlett. Sadece ablasını koruyor.” “Odaya gitmeye ne dersin Leconia ?” “Olur derim. Hadi yarışalım !” “Kabul !” Koşmaya başlarken tam o anda önüme Jaden çıktı. Bende ayıp olmasın diye bir tekme savurdum geçerken. O düşerken ona dil çıkardım. Ben bunları yapana kadar Leconia odaya varmış ve bir mektuba bakıyordu. “Scarlett ! Bunu görmen lazım!” Mektubu açtım : “ Sevgili Scarlett Vasonia, Kurallarımız böyle değildi. Evet, Bona’nın taklit yaptığını bende öğrendim. Yine de tebrikler. Bona’nın öldüğüne bende kanmıştım. Bona her neredeyse taklit yapmayı bırakmasını söyle. Ne de olsa öğrendik. Sen tebrik ediyorum canım. Bu seferlik yırttın. Kandırmayı başarman büyük bir ödül hak ediyor. İyi günler. -LASYDE XABXEJ JALMSND JANLF” “N-ne… öğrenmeyi nasıl başarmış!?” “Herhalde-“ “Senin sayende Leconia! Sen birilerine söylediğin için katil öğrenmiş olmalı!” “Sen benim birilerine söylediğimi nasıl öğrendin?!” “Jaden söyledi!” “Vay o Jaden vayyy, bence o seni-“ Kapı çaldı. “Ben açarım!” Leconia kapıyı açtığında içeri Elijah girdi. “Cidden, şaka mı yapıyosun, Bona’nın taklit yaptığını daha şimdi öğrendim?!” “Benim gitmem lazım Eli, siz Leconia’yla konuşun. Gidip Bona’yı bulmam lazım, katil onun taklit yaptığını öğrenmiş.” Elijah’ın gözleri kocaman açıldı. Odadan çıktım. İlk kütüphaneye gittim. Orada yoktu. Bodrum’da olma ihtimali vardı. Bende oraya gitmeye karar verdim. Bodruma inerken Bay Drake’i gördüm. O beni görmeden bir dolabın arkasına saklandım. Beni görmediğini umarak derin bir nefes aldım. Bay Drake oradan gittiğinde dolabın arkasından çıktım ve bodrum katına inmeye devam ettim. Kapıyı açtım. Çok gıcırtılıydı. En son ne zaman yağlamışlardı acaba? Evet, Bona içerideydi. İçeri girdim. “Neden geldin!? Şu an burada olmaman lazım!” Mektubu Bona’ya verdim. “Ne… nerden?” “Leconia mektubu bildiği için senin taklit yaptığını da biliyordu. Birkaç kişiye söylemiş. 14 kişi kadar senin taklit yaptığını biliyor.” “Aptal kız. Peki senin yanağın niye kırmızı ve neden her yerin morarık?” “Luna gördüğü gibi diğerlerine söylemiş. Ben odaya girdiğim gibi Felix beni tekmelemeye başladı. Morluklar o yüzden. Yanağımda Jaden daha bu dans dersinde bana tokat attığı için.” “Sana niye tokat attı ki?” “Ona komik olduğunu söyledim.” Kıkırdadı. “Hadi gidelim Scar. En iyisi ben arkadan geliyim de bilmeyenler görünce kalp krizi geçirmesin.” Kafa salladım. Yukarı doğru çıkmaya başladık. Ortak salona girdiğimizde kafama bir anda su döküldü. Felix gülmeye başladı. Arkamdaki Bona’yı Fark edince bir anda gözümden yaşlar aktı. “B-Bona? Ama sen ölmemiş miydin…”. “Hayır Felix. Sadece taklit yapıyordum.” Felix koşup ablasına sarıldı. “Özür dilerim Scarlett. Senin ablamı öldürmeyeceğini bilmeliydim.” Yüzüme yapmacık bir gülümseme kondurdum. “Sorun yok.” Aslında vardı. Şu an her yerim morarıktı. Odaya Amber girdi. “Estelle’yi göreniniz var mı? Birkaç gündür ortalıkta yok.” Herkes kafa salladı. Kimse görmemişti. Ne olmuştu acaba. “Ben odama gidiyorum.” Dedim. Odadan çıktım. Tam çıkarken Noah’ı gördüm. “Naber marmelat?” “İyiyim Noah. Şu an konuşamayacağım üzgünüm!” O yine de peşimden gelmeye devam etti. “Hadi ama marmelat, bir şey mi oldu?” Durdum. “Evet, oldu. Leconia sayesinde vârislerin yarısından fazlası Bona’nın taklit yaptığını öğrendi ve katil de bu kişilerin arasında ki o da öğrendi.!” “Ah, katilin öğrendiğini bilmiyordum. Üzüldüm marmelat.” “Çoğunluk bilmiyor zaten Noah.” Oradan hızlıca uzaklaştım. Saat öğleyi biraz geçmişti. Odaya doğru gittim. Tek isteğim uzanmaktı. Yorulmuştum. Odaya girdiğimde Leconia ve Elijah hala konuşuyordu. “N’aptınız be sizde bütün hayat hikayenizi mi anlattınız birbirinize?” “Hayır, sadece katil kim olabilir diye düşünüyoruz. Noah’ı baştan eledik. Çünkü senin çocukluk arkadaşın. Ve dürüst. Böyle bir şey yapmaz. Nixie daha kılıcı kınından çekmeyi bilmiyor, o yüzden onu da eledik. Amber, Luna ve Estelle’yi de aynı şekilde.” Bu sefer lafı Elijah aldı. “Jaden zaten olamaz, Levinin de kendi kardeşini öldürecek kadar cani olduğunu düşünmüyoruz-“ “E Leconia, Elijah, sizde yarımızı elemişsiniz zaten. Siz şüpheli var mı onu söyleyin, hayır herkesi bir sebepten dolayı elemişsiniz.” “Şüpheli yok.” Tahmin etmiştim. Herkesi zaten bir nedenden dolayı elemişlerdi. “Eli, çıkmayı düşünüyor musun?” “Evet evet, şimdi çıkıyorum.” Elijah odadan çıktığında yatağıma atladım. “Scarlett, kılıç dersi yok mu???” Bak işte unutmuştum. “KOŞ LECONİA KOŞŞŞ!!!” Geç kalmıştık. 3 dakikada gitmemiz çok zordu. 2 dakikada anca merdivenlere varırdık zaten. Sınıfa girdiğimizde ders yeni başlamıştı. Derin bir nefes aldım. “Bayan Vasonia. En azından daha yeni başlamıştık. Bayan Dchtıy, sizden de pek beklemezdim. Hadi geçin.” Profesör Elodie 3. defa affetmezdi. Bir sonrakine zamanında gelmeliydim. “Bugün eşleri ben seçeceğim. Geçen ders derse katılım yapmayan 4 prens ve 4 prenses vardı. Onları ilk sıraya aldım. Estelle ve Felix, Xia ve Nathan, Luna ve Sebastian, Nixie ve Levi, daha sonra Bona ve Aide, Noah ve Scarlett… Ancak Bayan Estelle yok sanırım.” Liste devam ediyordu. Noah ve benim önümdeki 3 eş (Estelle olmadığı için Felix yapamamıştı) yaptıktan sonra sıra bize geldi. “Sana acımamı ister misin marmelat? Yoksa gerçek bir savaş olsun mu istersin?” “Kendine bu kadar çok güvenme Noah. O talim kılıçlarıyla gerçek bir savaş yapamayız zaten.” Pozisyonumu aldım. Noah sırıttı. Kılıcı çekti. Gözler üzerimizdeydi. Bona’nın gözleri ışıldıyor, yapabilirsin Scarlett diye mırıldanıyordu. Jaden dudaklarını kemiriyordu. Nathan Noah’ın tarafındaydı, onun için alkışlıyordu. Nixie ise “HADİ SCARLETT!” diye bağırıyordu. Diğerleri sessizdi. Noah daha da sırıttı. Kılıcı kınından çekti. Direkt olarak saldırıya geçti. Dönerek kılıçtan kurtuldum. Beni sıyırmıştı. Sırıttım. “Iskaladın.” Kılıcın ona zarar vermemesi için kılıcı ters çevirdim ve kabzasıyla karnına vurdum. Tekmeden daha az hasar vereceğini düşündüm. Noah’tan nefret etmiyordum. Karın kasları iyice kasılmıştı. Bir süre sonra ise kesik kesik nefes almaya başladı. Bir darbeyle beni yere düşürdü. Bense bir küfür savurdum. Bona da Jaden gibi dudaklarını kemirmeye başlamıştı. Noah’ın yüzündeki gülümseme daha da büyüdü. “Pes ediyor musun marmelat?” “Hayır…”. Ayağa kalktım. Tekrar pozisyon aldım. Her zorlandığımda Noah’ın yüzündeki gülümseme daha çok büyüyordu. Artık sinirlenmiştim. Ona bir tekme savurdum. Düştü. Bu sefer ben sırıttım. Kılıcı boğazına dayadım. “Peki sen pes ediyor musun Noah?” Artık gülmüyordu. Kılıcını yere bıraktı. “Evet marmelat”. “Harikaydın Scarlett!” Profesör Elodie söylemişti bunu. Nixie alkışlıyordu. Bona gülüyordu. Bu aralar çok gülmeye başlamıştı beyaz saçlı prenses. Jaden dudaklarını kemirmeyi sonunda bırakmıştı. Aide, Druas ve Felix de alkışlıyordu. Levi üzülmüştü. Noah’ı kaldırdım. “İyi işti marmelat.” “Teşekkürler Noah”. Her yerim kanıyordu. Başım da dönmeye başlamıştı. Noah beni yere düşürdüğünden olmuştu sanırım. Tam o anda yere düştüm… DEVAM EDECEK!
|
0% |