Kokusu... Nasıl tarif etsem? Vanilya ve hafif kakaonun birleşimi çok hafif bir kokuydu. Ne diyom ben ya? Bir çatışmanın ortasındayım ve hala adamı düşünüyorum. Biraz yana kaymaya karar verdim çünkü adamın dibindeyim ve yanlış düşünceler geliyordu aklıma. Kaymaya çalışırken adam beni daha sıkı tuttu:

" Ölmek istemiyorsan dur yerinde."

Peki, ben memnundum sonuçta:)

Bir süre sonra silah sesleri kesildi ve beni tutan kollar gevşedi öne doğru baktığımda ne siyah arabayı ne de adamları gördüm. Kaçmışlardı. Murathan beni bırakarak ağacın arkasından çıktı. Ben de peşinden. Polisler birşey konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimde Murathan bana döndü:

"Ne var o kamerada? Bu saldırı büyük ihtimalle kamera içindi"

Evet haklıydı. Adamlar o görüntülerin yayılmasını istemezler di elbet.

"Son zamanlarda internette duymuşsunuzdur, **** diplomatın kadın çalışanlarına istismar ve şiddet gösterdiği söylentilerini. Ben o söylentileri doğrulamak için bahçesine girdim ve bu görüntüleri çektim" Diyip videoyu açtım. Video bittiğinde, hepsi şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı. Niye öyle bakıyolar lan?

" E şey neden öyle baktığınızı sorabilir miyim? "

Murathan hışımla bana döndü:

" Sen kafayı mı yedin? Ya orada yakalansaydın? Seni hiç acımadan öldürürlerdi. Cesedini bile bulamazdık. Bu nasıl bir sorumsuzluk? Kendini cesur mu sanıyorsun? Bu cesaret değil, aptallık! "

Noluyo ya? Bu dağ ayısı ne bağırıyordu bana?

" Birincisi Hayır kendimi cesur sanmıyorum tam tersine oradayken korkudan ölüyordum. İkincisi bu benim işim gerektiğinde suçluların arasına karışır görüntü almaya çalışırım. Üçüncüsü bana böyle bağırmaya hakkın yok! Bir yetişkin olarak kendi kararlarımı gayet de verebilirim!"