Yeni Üyelik
51.
Bölüm

İkinizi seviyorum

@verahare

Hastaneden eve geldiklerinde Neşe'nin hamileliğini kanıtlayan tahlil sonuçlarına içi gülümseyerek bakıyordu Cihan. "Şimdi bizim bir bebeğimiz mi olacak?" diye sordu.

 

Neşe güldü "Dokuz ay sonra" diye düzeltti.

 

"İnşallah kız olur."

 

"Ben erkek istiyorum" dedi Neşe üstünü değiştirmeye başlayıp "Ama bebeğimizin sağlıklı olması her şeyden önemli."

 

Cihan karısına sarılıp anlını anlına dayadı "Annelik sana şimdiden yakıştı karıcığım. Seni karnın şiş ağır adımlarla yürüyeceğini düşündükçe içim sıcacık oluyor"

 

Neşe gülümsedi bir şeyler söylemeye hazırlanırken midesindeki bulantı yukarıya doğru yükselince yüzü ekşidi. Elini ağzına bastırıp hızlı adımlarla lavaboya gitti. Öğürmeye başladı. Doktor bulantılarının olacağını söylemişti. Yüzünü yıkayıp başını kaldırdı. Aynadan kendine bakarken gülümsedi. Hamileydi. Lösemiyken kemoterapi aldığında kusmak bir işkenceydi onun için. Ama şimdi kusmayı seviyordu. Kendi kendine gülerken "Hamileyim" dedi sevinçle. Elini karnına götürüp bebeğini hayal etti. Şimdilik bir fasulye tanesi kadardı. Elleri, ayakları, burnu, yüzü zamanla rahminde belirecek güzel sağlıklı bir bebeğe dönüşecekti. Onu kucağına almak için sabırsızlanıyordu.

 

~~~~~

 

"Aslında bugün müdürden başka bir okula naklimi isteyecektim." dedi Emel. Güney'in renginin değiştiğini görünce "Ama vazgeçtim."

 

Güney derin bir nefes verdi "İyi ki buradasın Emel" dedi.

 

Çirkin bir gülüşle "Vay vay okulumuzun çifte kumruları da buradaymış" diye yüksek bir sesle konuştu Ceylan.

 

Emel kızardı "Defol Ceylan. Bulaşma bana"

 

Ceylan "Valla tebrik ederim seni okulun en yakışıklı çocuğunu kaptın." dedi küstahça sırıtıp "Biz kızlara tüyo vermeye de başlarsın artık ha? Annen pavyondaki erkekleri sende okuldaki erkekleri mi kendine ayarlamaya mı başladın? "

 

Tokadın çıkardığı ses koridorda yankılandı. Emel çok sert bir şekilde elinin ayasını Ceylan'ın yanağına vurdu. Ceylan'ın toparlamasına fırsat vermeden ikinci tokadını indirdi yüzüne. "Ne benim ne de annem hakkında böyle konuşmana izin vermem." deyip Ceylan'ın saçlarına yapıştı. Şimdiye dek bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordu. Ceylan ona ve annesine arsızca küfürler savururken, Emel Ceylan'ı yere devirip üzerine çıktı. Tokatlamaya devam etti. Ceylan'ın patlayan dudağını umursamadı.

 

Ceylan'ın ağzından çıkan kanı görünce iç yanağının patlağını anladı Güney. Emel'i belinden tutup havaya kaldırdı. "Gel buraya öldürecek misin kızı?"

 

Emel'in ayakları havayı döverken "Bırak beni!" diye ciyakladı. "Bırak hıncımı alamadım."

 

Emel'i dinlemeden onu okulun bahçesine taşıdı Güney. Kucağından indirdiğinde Emel'in koşamaya hazırlandığını görünce koluna yapıştı. "Dur deli kız"

 

"Sen niye girdin ki araya ha?" diye kızdı Emel.

 

"Bıraksaydım da öldürse miydin kızı?" diye sordu Güney. "Gel elini yıkayalım."

 

"Ne varmış ki elimde?"

 

"Ceylan'ın kanı. Kızın dudağını, yanağını patlattın"

 

"Arsızdır o iki güne toparlar kendini."

 

Güney "Gel buraya" deyip çeşmenin yanına gittiler. Suyu açıp elini avuçlarının içine alıp yıkamaya başladı. "Ellerin çok güzel. Küçük ve ılıklar." Emel'in öylece ona baktığını görünce konuyu değiştirip "Senden beklemiyordum böyle bir şeyi." dedi.

 

"Tamam geçti bırak elimi" deyip elini çekip okula gitmeye başladı Emel. Lavaboya geçtiğinde Ceylan'ı ve başında toplanmış kızları gördü. Birisi saçlarını topluyor diğeri gözyaşlarını siliyordu. Onları umursamadan aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltmeye başladı. Hiç bu kadar korkusuz olmamıştı. Diğer kızlar ona laf atıp kınamaya başlamışlardı. Kızlara dönüp deli gibi bakan gözleriyle "Hadi gelin üstüme gelinde sizi de perişan edeyim" diye tehdit etti. Parmağını Ceylan'a sallayıp "Hele bir daha öyle konuşmaya kalk gör o zaman neler ediyorum sana"

 

"Müdüre şikayet edeceğim seni. Büyük bir ihtimalle atılacaksın okuldan."

 

Emel kahkahayı bastı "Koridordaki güvenlik kameraları tamirde canım." deyip Ceylan'ın karşısına geçti "Ayrıca istediğine şikayet edebilirsin korkmuyorum senden tarla faresi"

 

 

"Haberi duyduk Ceylan'ı talan etmişsin." dedi Dicle heyecanlı bir sesle "Keşke biraz daha erken gelseydik kaçırmazdık."

 

Lavin "Sen iyi misin?" diye sordu Emel'e.

 

Emel itiraf eder gibi "Uzun zamandır bu kadar iyi olmamıştım" dedi . Bunca zamandır niye Ceylan'a tahammül etmişti anlamıyordu.

 

Öğrencileri sınıfa girerlerken "Emel sen kal konuşacaklarımız var." dedi Zeynep. Sınıfın kapısını kapattı Emel'in koluna girip kapıdan biraz uzaklaştılar. "Bugün öğle arasında Ceylan'a yaptıklarını duydum"

 

"Onun bunca zamandır bana yaptıklarını niye size duyurmadılar? Emel Ceylan'ı dövdü dediler size. Ama hiç kimse o gün beni ortalarına alıp üstüme üstüme geldiklerini söylemedi size. Bu da şiddet değil mi? Anneme bana hakaret etti o."

 

"Anlıyorum"

 

Emel sinirden titreyen sesiyle "Kusura bakmayın ama hiçbir şey anlamıyorsunuz. Eğer anlıyor olsaydınız bu kadar sakin olamazdınız." dedi. Zeynep'e pişmanca bakıp "Özür dilerim sizinle böyle konuşmak istemezdim."

 

Zeynep Emel'in koluna girip "Biraz sakinleş." dedi yürümeye başlarlarken. Birlikte bahçedeki banka oturdular. Çantasından iki su şişesini çıkarıp birini Emel'e uzattı. Emel suyunu içip arkasına yaslanırken "Biraz daha sakin misin?" diye sordu Zeynep.

 

"Bu okulda nasıl sakin kalır ki insan? Müdüre gidip başka bir okula naklimi isteyeceğim. Katlanamıyorum artık."

 

Emel'i kolundan kavradı Zeynep. "Eğer sorun Ceylan'sa bugün okuldan atıldı."

 

"Neden?"

 

"Bir tek sana sataşmıyordu çünkü. Bilmediğin şeyler var"

 

"Ne gibi?"

 

"Öğrencilerin özelini paylaşamam. Ama şunu bil Ceylan artık seni rahatsız edemeyecek." deyip Emel'e sarıldı Zeynep. Emel'i rahatlamış görünce "Ailenden izin aldım. Eğer istersen yarın ki pikniğe gelebilirsin."

 

"Piknik havasında değilim"

 

"Lavin ve Dicle, Güney bu üç arkadaşında gelecekler. Ben senin de gelmeni istiyorum."

 

"Sadece beş kişi mi olacağız?"

 

Zeynep elinde olmadan kızardı "Kızların dayıları da olacak." dedi. "Sidar benim eski lise arkadaşım."

 

"Arkadaş?"

 

"Sevgilim"

 

"Lise aşkı vay be!" deyip içten sıcak bir kahkaha attı Emel. "Kızlar söylemişti zaten. Çok yakışıyorsunuz bu arada"

 

"Madem biliyordun ne diye sorular soruyorsun?"

 

Emel omuzlarını indirip kaldırırken "Siz söyleyin istedim. Niye bu kadar kızardınız ki? Kötü bir şey yapmıyorsunuz sonuçta."

 

Zeynep istemsizce sırıttı "Tamam yeter bu kadar küçük hanım" dedi "Hadi kalk derse başlamam lazım"

 

Birlikte okula girerlerken Ceylan'ı salya sümük ağlayıp çantasına sarılmış bir halde yanlarından geçerken gördüler.

 

Emel "Onun için üzüldünüz mü?" diye sordu.

 

"Son yaptığı şey büyük bir suçtu. Onun için asla üzülmedim."

 

Üçüncü derste matematik hocası dersi anlatmaya başlarken, Güney'i kendisini izlerken yakaladı Emel. "Tahtaya bak hoca görürse kızar" dedi kısık bir sesle.

 

Güney yüzünü onunkine yaklaştırıp "Matematikle alakası yok ama, insan hissettiği duyguları saklamamalı" diye fısıldadı.

 

Emel'in kirpikleri birkaç defa kırpıştı. Büyük bir gırtlak yuttu. Önüne döndü. Beyninin içinde Güney'in az önceki sözleri yankılanıyordu. İçinde bir yerlerde daha önce yaşamadığı duygular ortaya çıkıyordu. Onun yanındayken bedeninin iki kat daha ısındığını hissediyordu. "Kalbimin gürültülü sessizliği" diye içinden konuştu.

 

~~~~

 

Akşam Neşe'nin hamileliğini kutlamaya gelmişlerdi. Zeynep hala olacağı için sevinçliydi.

 

Fidan "Teyze olacağım ne güzel" dedi gülüp Neşe'ye sarılırken. "Kızımın bir kuzeni olacak vay be"

 

Neşe gülümsemekle yetindi.

 

Fidan "Mide bulantılarına hazır ol tatlım" diye takıldı Neşe'ye.

 

"Çoktan hazırım ben" dedi Neşe.

 

Birlikte yemek masasına oturdular. Bu sefer erkekler kurdu sofrayı. Kadir' ve Cemre'nin düğünü konuştular.

 

"Eğer isterseniz burada yapabilirsiniz düğünü" dedi Cihan. "Deniz ve bahçe yan yana"

 

"İster misin Cemre?" diye sordu Kadir.

 

"İsterim." dedi Cemre Kadir'in elini sıkıca tutup.

 

Herkes gittikten sonra yatak odasına çıkıp üstünü değiştirmeye başladı Neşe. Atletini giyerken, Cihan karşına geçip diz çöküp karnını öpmeye başladı. "İkinizi seviyorum." diye fısıldadı.

 

"Bizde seni seviyoruz"

 

Bölüm sonu.

 

 

 

Loading...
0%