Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Mühür

@verahare

Kuaförüne gelen teyzeyle yeğenine sıcacık gülümsedi Mühür. Kollarını açıp "Hoş geldiniz canım" diye içten sarıldı.

 

Suna "Nasılsın Mühür?" Dedi ayrıldıklarında.

 

"İyiyim" deyip Suna'nın şişmeye başlayan karnına bakıp "Doğuma kaç ay var?" Diye sordu sevimli bir tavırla.

 

"Var var daha." Dedi Suna. Birden hüzünlenip "Ablam yanımda olmadığı için doğru düzgün sevincimi yaşıyamıyorum bile Mühür. Ayperi'yi ağdaya getirdim müsait misin?"

 

Mühür "Müsaitim hadi gidelim ağda odasına." Dedi. Ayperi'ye dönüp "Nereni alacağız Ayperi?"

 

"Kollarım ve bacaklarımı" dedi Ayperi kuru bir sesle. Ağda yatağına uzanıp pijamasını çıkardı.

 

Önceki müşteriye ağda yaptığı için ağdası hâlâ sıcaktı. Mühür ağdayı prize takıp "Sen nasılsın küçük hanım?"

 

"Gördüğün gibi"

 

Mühür bu çocuğa acıdı birden. "Annen ve senin yaşadığınız şeyler çok korkunç. Ama geçti artık kendini böyle cezalandırma lütfen."

 

"Hiçbir şeyin geçtiği yokki Mühür abla. Annem yerine benim ceza evinde olmam lazımdı."

 

Ayperi pişmanlığı dibine kadar yaşıyordu. Bu yüzden Suna ona nefret yerine acıma duygusuyla bakıyordu artık. Yeğenine acımayı öğrenmişti.

 

"Kendine güzel davranmayı öğrenmelisin Ayperi. O psikiyatri hapları insanı bağımlı yapmaktan başka bir işe yaramıyor. Sürekli o hapları kullanırsan kendin olamazsın. Terapiste gideriz onunla konurşun" dedi Suna. "İnan bana çok daha rahat edeceksin"

 

"Anlatmaktan utanıyorum. Sanki öğrenen herkes benden nefret edecek beni kınayacak gibime geliyor teyze"

 

Suna kalkıp yeğeninin başını okşayıp öptü. "Yok öyle bir şey. Biz şimdi buradan çıktıktan sonra o terapiste gideceğiz Ayperi. Ablamın emanetisin bana ve ben emanete hıyanet etmem" deyip bebek kucaklar gibi güven verircesine yeğenini kucakladı. Ayperi'yi affetmişti çünkü nefretin sonu hiçde iyi bitmiyordu. Onu affetmeyi birbirini sevmeyi öğrenmeleri çok uzun zaman olmamıştı. Her seferinde ablasının ona nasihat eder gibi 'İyilik iyidir.' Sözünü hatırlatıyordu kendine Suna. Sevgi yumuşak sıcak bir duyguydu. Ve herkesin sevgiye ihtiyacı vardı. Kötülerin bile..

 

"Zihnine işkence çektirme Ayperi." Diye araya girdi Mühür.

 

Buruk bir umutla "Yeniden iyi biri olabilir miyim?" Diye mırıldandı Ayperi. Bir melek kadar iyi olmak çocuklar gibi günahsız olmak istiyordu.

 

"Mümķün Ayperi. Yeniden iyi biri olmak mümkün" dedi Suna.

 

Neşeyle ellerini birbirine vurup "Hadi bakalım ağda partisi başlasın" diye güldü Mühür. Her iki kadının da ona eşlik ettiğini görünce "En sevdiğim parti ağda partisidir" diye bir gülüş daha patlattı. Amacı Ayperi'yi biraz da olsa gülümsetebilmekti. Suna'nın Ayperi'yi kafasını dağıtmak için buraya getirdiğini biliyordu. Ağda bu işin bahaneydi sadece. "Ağdadan sonra saçlarına da bir el atalım kız. Şöyle uçlardan makas atayım merak etme benim kestiğim saçlar hemen uzar."

 

"Nasıl istersen"

 

~~~~~~~~

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kuaförü çıraklarına emanet edip koştura koştura evine gitmeye başladı Mühür. Yoldayken dudaklarına sürdüğü kırmızı rujunu yedirmeye başladı. Dedikoducu kadınların fısıldaştıklarını duydu. Payvon karıları gibi giyinmiş dediklerini duyunca kalbi hızlı çarptı. Hışımla kadınların önüne geçip "Sizene kıyafetlerimden. Sizene sizene." Diye haykırdı. Kadınlar sindiler birden. Mühür nefretle "O çok laf attığınız pavyon karılarını sizin kocalarınız meşhur etti canım. Kimse oralara uğramazsa pavyon diye bir şey olmazdı zaten. Ama sizler o kadar iki yüzlüsüniz ki. Bir daha da bana bulaşmayın giydiğim kıyafetlere kulp takmayın." Kınayarak bakıp "Ben en azından bazılarınızın kızları gibi başıma yazma takıp üstüme tişört çekmiyorum. Altıma pantolon çekip saçımı deve hörgücü gibi topuz yapıp ortalıkta gezinmiyorum. Ben neysem oyum. Olduğum gibiyim peki ya siz nesiniz?"

 

 

 

 

 

Lütfiye ve Şerife okuldan çocuklarını almış evlerine dönüyorlardı.

 

"Yarın yaprak dökümüne başlayalım mı? Kocalarımız işe gittikten sonra evlerimizi temizler yemeklerimizi yaparız sonra sen bana gelirsin annemizi de çağırırım. Beraber izleriz diziyi" dedi Şerife.

 

"Bence Zerda'yı izlemeye başlayalım Asmalı konakta olabilir. Senin dizine sonra başlarız. Zaten sürekli yaprak dökümünü izliyoruz bağımlılık oldu valla" dedi Lütfiye. Köşe başına geldiklerinde sokağın ortasında kardeşlerini birkaç tane kadınla tartışırlarken gördüler.

 

Şerife "Yine ne yapıyor bu deli?" Diye konuşup hızlıca yürümeye başladı.

 

"Millet erkek çocuğundan korkar insanlarla tartışmasın diye biz Mühür Hanımdan korkuyoruz" dedi Lütfiye.

 

"Delirtmeyin beni bir daha da kılık kıyafetime karışmayın. Beni namusculuk oyununuza alet edemezsiniz. Herkes haddini bilsin" diye öfkeyle soludu Mühür.

 

Lütfiye kız kardeşini korumak ister gibi yanına çekti birden "Dur bakim sen ne diye karışıyorlar sana?" Diye sordu kadınlara bakıp.

 

"Mühür biraz abarttı işte Lütfiye. Sadece biraz kılık kıyafetine takıltık"

 

Mühür nefretle "Bana pavyon karıları gibi giyindiğimi söylediler"

 

"Hoşt önce siz bi kendinize bakın. Benim bacımın giyiminden sizene ha sizene" diye parladı Lütfiye.

 

Şerife "Kocam anlatmıştı bana siz üçünüzün kocaları pavyondan çıkmıyormuş. Mehmet şoför ya oradan biliyor. Her gece Mehmet'in çalıştığı durağı arayıp onları pavyona götürmelerini istiyor kocalarınız." Dedi nefretle "Sakın bir daha kardeşimize dil uzatmayın. Benim kardeşim sizin malzemeniz değil. Sizler kocalarınıza odaklanın bir kere"

 

"Yürüyün kız" dedi Lütfiye. Üç kız kardeş kol kola girip yürüdüler.

 

Mühür hâlâ inanamıyordu. Normalde kedi köpek gibiydi ablalarıyla. "Beni savundunuz" dedi şaşkınca.

 

Lütfiye sert bir sesle "Tabiiki savunacağız seni gerizekalı." Dedi.

 

Şerife "Çünkü biz kardeşiz." Diye ekledi.

 

Lütfiye "Ne yaşarsak yaşayalım biz birbirimizden hiç kopamayızki." Dedi. "Tartışabiliriz kavga edebiliriz ama kardeş olmaktan vazgeçmeyiz"

 

Mühür seslice güldü "Vaybe beni bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum." Deyip her iki ablalarını yanaklarından öptü. "Kız kardeş dayanışması ha ee güzelmiş sevdim bunu ben"

 

"Yürü hadi yürü. Hem sen niye bu kadar süslendin nereye gidiyorsun?" Dedi Lütfiye.

 

Şerife "Yoksa biri mi var?"

 

"Şu bizim Murat yok mu onun arkadaşı işte oda polis" dedi Mühür gülümserken.

 

"İyi iyi onların maaşıda yüksek olur değil mi?"

 

Mühür göz devirdi "Yani içine ettin romantizin Lütfiye abla. İki dakka güzel anlaşıyorduk sayende yine başa döndük"

 

"Kız fena mı sigortasıda var hem polis karısı olacaksın inşallah" dedi Şerife. "Sen ipsiz sapsız kocaya sahip olan kadınlara hiç şahit olmadın galiba?"

 

"Ben her şeyden önce Kenan için endişeleniyorum. Vurulacak mı öldürülecek mi diye korkuyorum. Siz kalkmış bana maaşından sigortasından bahsediyorsunuz." Üzgünce mırıldandı Mühür. "Zaten benden başka kimsesi yok"

 

"Kimsesiz mi?"

 

"Yetimhanede büyümüş kimi kimsesi yok"

 

Lütfiye işi şakaya vurup "Kız kaynana derdin olmayacak işte daha ne istiyorsun. Benim gibi kaynanan olsun da ömrünü mü törpülesin istiyon ha?"

 

Şerife "Benim görümcem gibi görümcen olmayacak işte. Oh ne güzel yumurta gibi çocuk. Hayatına müdahale eden kimse olmayacak. Sadece sen ve kocan olacaksınız."

 

Mühür gözleri kocaman açtı. Ablalarına inanamıyordu. "Ailesiz doğmak, kimin çocuğu olduğunu bilmemek, neden terk edildiğini bilmemek dehşet verici bir şey. Ben Kenan'a baktığımda koca bir adamın çocuksu ruhunu gözlerinde görüyorum. Ona sizin baktığınız gibi bulunmaz eşsiz bir nimet gibi bakmıyorum. Ben Kenan'ı Kenan olduğu için seviyorum. Ne mesleğinden ne de ailesiz olmasından değil."

 

Lütfiye gözdevirip "Kaynanan ağzına sıçsaydı bok böyle romantik konuşurdun sen" dedi.

 

"Bunda bizi anlayacak beyin nerde bacım?" Diye bıkkınca söylendi Şerife.

 

Mühür konuyu değiştirip "Bugün buluşacağız Kenan'la." Dedi dudaklarında yarım bir gülümsemeyle. "Annemin haberi yok yani siz ikiniz konuyu bir çıtlatsanız diyorum"

 

"Yalnız mı buluşacan elin herifiyle?" Dedi Lütfiye.

 

"Yok ya Buket de gelecek benimle"

 

Şerife "Kız bana bak evine falan gideyim deme sakın ha. Kadın ve erkek yan yana geldi mi üçüncü kişi şeytandır"

 

"Ay ne şeytanı yahu? Şelaledeki kafede buluşacağız bir sürü insan olacak etrafımızda yani. Tövbe tövbe adama sapık muamelesi yaptınız şimdiden" diye soludu Mühür. "Ben adamıma laf söyletmem"

 

"Öyle deme sevsende yalnız buluşma . İnsan bu çiğ süt emmiş" dedi Lütfiye.

 

Devam edecek.

 

 

 

Loading...
0%