@verahare
|
Turna ,Asmin'in adını duyunca sinirlenmişti, "Bide utanmadan seni arıyor ha !"
Baran, Turna'yı duymuyordu bile. O sadece Asmin'in son sözlerini düşünüyor, merak ediyordu.
Baran aniden ayağa kalkıp avludan çıkmaya başladığında, Turna iyice sinirlenmiş Asmin'i kıskanmaya başlamıştı. Asmin ne söylemişti de Baran ona cevap vermeden gidiyordu. Turna ayağa kalkıp koşup Baran'ın önünü kesti.
"Nereye gidiyorsun ha nereye?!"
"Turna gir eve ."
Turna sinirle kahkaha atıp, "Nişanlımın eski karısı gecenin bir vaktinde nişanlımı arıyor ve sen bana gir eve diyorsun! Oradan bakınca geri zekalı gibi mi duruyorum ben?"
Baran ses etmeden arabasına yönelmişti.
Turna, Baran'ın, Asmin'e gideceğini anlamış, kendisi de ön kapıya hızla geçmişti.
"Ne yapıyorsun?" diyerek Turna'ya baktı Baran.
"Seni o manyakla yalnız bırakmacağım. Çok merak ettim acaba ne diyecek sana?"
Aslında Asmin en çokta Turna'yla konuşmak istediğini söylemişti Baran'a . Ama Baran Turna'nın onu görmesini istemiyordu. Canı yansın istemiyordu. Asimin'i görürse ona haklıymış gibi ettiği hakaretleri hatırlasın istemiyordu. Hoş Turna'nın unutmadığı az önceki sözlerinden belli oluyordu.
Baran ses etmeden arabasına binmişti, Turna'da öne geçmiş yolculuğa başlamışlardı.
"Ne söyledi o?" dedi Turna.
Baran ceketinin cebinden tabakayı çıkarıp açtığında önceden hazırlamış olduğu tütün sigarayı yakıp gözünü yoldan çekmeden "Aslında seninle konuşmak istiyor."
Turna şaşırmıştı, "Benimle mi konuşmak istiyor?"
"Evet şimdiyse bir hastanede yatıyor. Şehrin dışına çıkacağız Turna. O yüzden sabaha ancak varırız sen İpek'e mesaj at bizi merak etmesinler."
Turna, İpek'e onları merak etmesinler diye mesaj atmıştı. Asmin'in ne söyleyeceğini merak etmişti. Bir saat geçmiş Baran'la ,Turna tek kelime etmemişlerdi. Turna, Asmin'in ona ne söyleyeceğini merak etmeyi bir kenara bırakıp, Baran'ın ellerini tutup,
"Hatırlıyor musun bizim okulun şehir dışına çıkıp tatile gideceğini sana söylediğimde nasıl bozulmuştun."
Baran sırıtıp, başını indirip kaldırırken gözlerini bir kez kapayıp açtığında, bir eli direksiyon dayken Turna'nın elini öpüp,
"Hatırlamaz olur muyum? Ne çok seviniyordun tatile gideceğin için."
Turna gülüp başını Baran'ın omuzuna getirdi, "Gitmemiştim ama. Sadece seni denemek istemiştim. Tepkini merak ettim. Senin yüzün ekşidiğinde kalmamı isteyip, ama beni kırmayıp gitme dememiştin. Yani şimdiyse sadece ikimiz ne kadarda o manyak sayesinde olursa da beraber şehrin dışına çıkıyoruz. Nasip bugüneymiş demek."
Turna, Baran'ın sakalının üstüne küçük bir öpücük kondurup, elini Baran'ın ceketinin içine sokup sıcak yüreğinin üstüne getirip, "Yıllar sonra yine çat kapı geldim sana. "
Turna esnemeye başlamış az sonra uykuya dalmıştı bile. Ama eli hala Baran'ın yüreğinin üstündeydi. Baran,Turna'nın yüzünü kapatan saçlarını geriye atıp elini tekrardan tutmuştu. Sabah olmuştu. Baran ,Asmin'in kaldığı hastanenin önünde durduğunda etrafına şöyle bir baktı. Hastane ormanlık gibi büyük bir arazinin içindeydi. Hele ne hastanesi olduğunu okuduğunda, Asmin'in durumunun vahim olduğunu anlamış, Turna'yı uyandırmaya başlamıştı.
"Uyan kehribar."
Turna başını yan tarafa yatırdığında, Baran gülümseyip,
"Turna geldik, hadi kalk."
Turna, Baran'ın sesini duymasıyla gözlerin ovuşturup açtığında,
"Geldik." dedi Baran.
Turna saçını ,üstünü ,başını düzeltip Baran'la beraber arabadan inip hastanenin adını okuduğunda, midesi düğüm düğüm olmuş kasılmıştı. Baran'ın elini sıkıca tutup,
"Korkuyorum."
"Ne için?" dedi Baran Turna'ya bakarken.
"Bilmiyorum ama, korkuyorum işte."
"Turna bak... sen girme içeri ben gider konuşurum onunla ,baksana şu haline limon gibi oldun."
"Korkuyorum ama buraya kadar gelmişken vazgeçemem."
Baran, Turna'nın alnını öpüp elinden tutup koridora geçip kayıt alan hemşireden Asmin'in kaldığı odayı öğrenmiş Turna'yla beraber Asmin'in kaldığı odasının kapısına gelmişlerdi. Turna derin bir nefes alıp kapıyı çalıp içeriye Baran'la beraber geçtiklerinde, hasta yatağında uzanmış olan kadına baktılar. Kadının sırtı dönüktü öyle çok zayıftı ki tıpkı bir iskelet gibiydi. Kaburgaları üstündeki kıyafetlere rağmen kolaylıkla sayılabilirdi.
"Yanlış odaya geldik, baksana hiç Asmin'e benzer bir hali yok. Hadi gidelim Baran." dedi Turna arkasını dönüp giderken.uu
Acı bir sesle "Turna." dedi Asmin.
Turna adını duyunca dönüp bakmıştı kadına .Kadının sırtı halen dönüktü. Turna korkak adımlarla kadının yüzüne bakmaya gittiğinde, gözlerinden yaş akan kadına baktı. Bu Asmin'di. Turna onun gözlerinin içine baktığında, Asmin daha fazla acı çekiyordu. Asmin konuşmak istediğinde öksürük tutmuştu onu. Baran hemen masanın üzerindeki suyu şişeden bardağa boşaltınca Turna, Asmin'in başını hafif kaldırmıştı. Baran ,Asmin'e suyu azda olsa içirebilmişti. Asmin'in öksürmesi kesildiğinde,
"Ben kapıda seni bekliyor olacağım." diyerek odadan çıkmıştı Baran.
Turna, Asmin'in karşısına sandalyeyi çekip oturdu.
Asmin derin kesik bir nefes alarak,
"Seni buraya neden çağırdığımı merak ediyorsun değil mi? Hangi yüzle senden bunu istedim bilemiyorum."
Turna, Asmin'e bağırıp, çağırmak istiyordu. Onlara yaşattıklarını azda olsa söylemek istiyordu. Ama maalesef bunu bile yapamıyordu. Karşınında ki kadın öldü, ölecekti .O yüzden ses etmeden dinlemeyi tercih etti.
"Genç kızken bir günah işledim. Şeytana uydum. Babam beni o zaman öldürmeye kalkmıştı. Baran olmasaydı o zaman ölmüştüm Turna. Babam karanlık bir odada silahın soğuk namlusunu enseme dayamıştı.O kadar çok korkmuştum ki Allah'a birinin beni kurtarması için yalvarmıştım. Babam küfürler yağdırıp duruyordu. Ensemdeki silahın tetiğini çekeceğini hissettiğimde, tamam dedim buraya kadarmış. Kapının kırılmasıyla babamla beraber baktığımızda Baran gelmişti .Babamın üstüne atlayıp silahı ondan kurtarmıştı. Babam "Ölecek başka yolu yok" deyip duruyordu. Baran ne kadar onu ikna etmeye çalışsa da babam dinlemiyordu onu. Sonunda Baran, babamı dinlemeden beni kaldırıp odadan çıkarmaya başladığında, babam "Onu şimdi kurtardın sonrası için garanti verebilir misin Baran?" demişti. Baran, babama tek kelime etmeden beni avluya götürdüğünde, babam "Madem bu pisliğe acıyorsun sen evlen. Yok diyorsan bu eninde sonunda ölecek bunu sende biliyorsun." demişti. Baran o zaman sanki boğulmuş gibiydi . Hayır dese ben ölecektim ama o, "Tamam." dedi kendiyle beraber senide öldürüp "Tamam." dedi . Sonra seni gördüm Turna. Sen o kadar çok farklıydın ki, bütün çirkinliklerden habersiz yaşıyordun. Kıskandım Turna. Senin iyiliğini ,Baran'ın merhametini... O benimle evlenirken bile seninleydi. Aramızdaki ilişki resmi bir evlilikten öteye gidemedi. Ne kadar uğraştıysam da seni Baran'ın içinden çekip çıkaramadım. Sen gittiğinde Baran'ın delirdiğini düşündüm. Öyle bir kahkaha atması ve aniden ağlaması normal değildi. "Turna göç etti." demişti bir keresinde dut ağacının altında otururken. "Kuştur o hep bir şehirde bağlı kalamaz ya göç eder durur." seni Seksen bir vilayet aramaya başladığında o zaman tamam dedim adam delirdi. Hiçbir adam Seksen bir vilayeti dolaşır mı bir kadın için dedim. Baran diyordu ki "Her vilayet bir umuttur."
Asmin ,Turna'ya af dilercesine bakarak konuşmaya devam etti.
"Yani anlayacağın sen onun yüreğini kelepçelemiştin. Ve bunun tek anahtarı sendeydi . Baran böyle olunca, seni gitmene rağmen kıskanıyordum. Kıskançlık içimi karartıyordu. Canı yansın istedim. Senin canını yaktığım gibi, Baran'ın da canı yansın istedim. Belkide bu hiç sevgiyi tatmadığımdandı, bilemiyorum. Sonra bir adam tanıdım Turna. Yani aşık olmuştum. Oda beni seviyor sandım. Kaçtım onunla bebeğimiz oldu. Çok mutluydum. Bebeğim ve sevdiğim adamla beraberdim. Sonra bir akşam benden sıkıldığını söyledi. Sanki oyuncakmışım gibi. Beni bebeğimle beraber bırakıp terk edip gitmişti ."
Asimin'i yine öksürük krizi tutmuştu. Turna ona içebileceği kadar suyunu içirmişti.
"Şimdi diyeceksin ki beni bunları dinlemem için mi çağırdın. Sizden helallik istemeye bile yüzüm yok. Gördüğün gibi yolun sonundayım Turna. Sürüne sürene geberiyorum. Ve ardımda küçük bir kızım var sizi onun için çağırdım."
Turna, Asmin'in ne istediğini çok iyi anlamış ses etmeden dinlemeye devam etmişti.
"O beni şimdi öldü biliyor. Beni bu halimle görsün istemedim . Sonra dayanamaz. Ben sizin kadar insan olamadım Turna. Kızımı babasının akrabasına bıraktım. Onlarda bakmak istemiyor, onu yetimhaneye vereceğini söylüyorlar. Bu olsun istemiyorum. Yani orada büyüsün istemiyorum. Allah için Turna, onu yanına al. Hem o benim gibi kötü biri olsun istemiyorum. Sizin gibi olsun. Ne hakla bunu sizden istiyorum bilmiyorum. Ama ne olur Leyla'yı oraya götürmesine müsaade etmeyin."
Turna dalgın bir sesle, "Adı Leyla'mı?"
"Evet."
Turna dostça gülümseyip, "Desene senden kurtuluş yok bize."
Asmin'in gözlerinin içi ,Turna'dan duyduğu sözle gülmüştü.
"Bana evin adresini ver." diyerek kalkmıştı Turna.
Asmin evin adresini verince,
"Leyla'yı görmek istemiyor musun? Yani o sensizliğe belki alışmıştır ama sen daha alışmamışsın. Eğer istersen onu uzaktan göre bilirsin."
"Gerçekten bunu yapar mısın?"
Turna başını evet anlamında sallayıp odadan çıkmıştı.
"Ne oldu?" dedi Baran.
Turna, Baran'a bir şey demeden bahçeye çıkmıştı. Baran. Turna'nın bu hallerine anlam verememişti. Turna'nın yanına geldiğinde ,Turna ona bakmadan,
"Yetimlik zor değil mi? yani hayatında hiç kimsenin olmayışı zordur demi? Bunu Kenan abiden anlayabiliyoruz."
Baran kaşlarını çatıp, "Yetimlikle ne alakası var şimdi Asmin'in?"
"Asmin'in bir kızı var Baran. Ve şimdi o kız yetimhaneye verilmeden önce yetişmemiz lazım anlıyor musun?"
"Ee bunun babası..."
"Yok Baran, yok. Adam terk etmiş onları. Asmin bizden o kıza sahip çıkmamızı istiyor."
Baran bunları duyunca kendi babasını hatırlamıştı. Onları nasıl terk ettiğini hiç unutmamıştı.
"Nerede şimdi o kız ?" deyip arabaya hızla binmişti Baran.Turna'da acele edip arabaya binmiş, Baran'a adresi vermişti.
"Biraz daha hızlı süremez misin şunu? Kızı yetimhaneye vermeden almalıyız sonra onu oradan çıkarmak uzun sürer.
"Yetişeceğiz kehribar, yetişeceğiz." dedi Baran kararlı bir sesle.
Baran'la, Turna verilen adrese gelmişlerdi. Gecekondu olan evden bir adamla ,kadın, sarı ceketli küçük kız çocuğunu evin önünde bekleyen arabaya bindirmeye çalıştıklarında,
"İşte orada Baran! Leyla! Leyla!"
Baran'la Turna hızla arabadan inmişlerdi. Baran adamla konuşmaya başlamıştı. Turna arabaya adımını atan Leyla'yı hızla kucağına almıştı. Turna,Leyla'nın gözlerindeki korkuyu, merakı, çaresizliği görünce yüreği burkulmuştu. Leyla küçük elleriyle Turna'ya sıkıca sarılmıştı. Baran'la adam konuşmaya başlamıştı.
Turna, Leyla'yı ondan ayırmaya çalışan kadına sinirle baktı.
"Ne biçim insansınız siz?"
"Ee ne yapalım yani kaç boğaza bakıyoruz biliyor musun sen? Bide buna hiç katlanamayız ."
Turna kadına tokat atmak istemiş, Leyla var diye ses etmemişti. Leyla'yı kucağından indirip kendi arabalarına işaret edip,
"Koş."
Leyla koşup giderken kadın Leyla'yı yakalamaya çalıştığında, Turna sinirle onu yere itmişti. Kadına tıslayarak,
"Bir akrabası varken yetimhanede kalması çok saçma !" diyerek Baran'ı işaret etti. "O Asmin'in amcasının oğlu. Leyla bizimle yaşayacak artık. Hem bunu Asmin istedi bizden."
" Aman be bizde kalmasında nerde kalırsa kalsın."
Turna kadını daha fazla dinlemek istememiş , arabaya binmişti. Baran adamla konuşup direksiyona geçmişti. Turna, Leyla'nın kendisine dikiz aynasından baktığını gördüğünde göz kırpmıştı. Leyla küçük ellerini ağzına götürüp gülünce ,Turna'da gülmeye başlamıştı.
Leyla ayaklanıp ellerini Baran'ın boynuna dolayıp, "Ben senin yeğenin miyim gerçekten?"
Baran, Leyla'nın küçük elini tutup gülümseyip, "Evet Leyla ama şimdi otur bir yerini incitirsin yoksa."
Leyla oturup camdan dışarıyı dalgınca seyretmeye başlamıştı.
Turna .Baran'ın kulağına eğilip, "Leyla'yı görmek istiyor uzaktan."
Baran, Turna'yla beraber, Asmin'in kaldığı odanın yanına gelmişti. Turna, Asmin'in odasına çıktığında, Asmini daha kötü görmüştü. Asmin gerçekten sona yaklaşıyordu artık. Turna ona doğru gittiğinde,
"Ne oldu yetiştiniz mi?" diyerek telaşla Turna'ya baktı Asmin.
"Yetiştik merak etme o şimdi burada."
Turna, Asmin'e yardım edip onu tekerlekli sandalyeye oturtup cam kenarına getirdi. Asmin birden hıçkırarak ağlamıştı. Leyla, Baran'ın omuzlarında gülüyordu.
"O çok iyi bir adam ve sen çok merhametlisin. " dedi Asmin Leyla'dan gözlerini çekmeyerek
Asmin on beş dakika kadar kalmış, sonra Turna'ya dönüp, "Evlendiniz mi?"
"Nişanlıyız."
"Şimdi ölümümü bekleyeceğim. Ama çok uzakta değil eli kulağındadır."
Turna, Asmin'i yatağa geri yatırıp elinin üstünü okşayıp, "Leyla'yı merak etme. Ben ve Baran ölene kadar yanımızda kalacak."
Asmin acıyla gülümseyip, "İnan bana hiç merak etmiyorum.Leyla'ya benden daha iyi bakacağınızı biliyorum çünkü."
Turna hiç bir şey demeden çıkıp, koridorda yürümeye başladı. Bahçeye çıktığında Baran'a gitmeleri için işaret etti, Baran, Leyla, Turna el ele tutuşup arabalarına binerken aile gibi görünüyorlardı .
Leyla annesini unutmamıştı. Ama yokluğuna ,onun artık bir daha hiç gelmeyeceğini akrabaları olan kadın ona nefretle söylediğinde umudu kesmişti artık.
Leyla uyuyunca, Baran Turna'ya gülümseyip,
"O kadını ittiğinde nasıl görünüyordun biliyor musun?"
Turna tebessüm ederek, "Nasıl ?"
Baran, Turna'nın başını alıp göğsüne yasladığında kulağına sıcak nefesiyle, "Tıpkı bir anne gibiydin. Senden çocuğum olsa kimbilir nasıl olurdu kehribar?"
Turna' nın yüreği yerinden fırlayacakmış gibi oldu. Hiç hayal etmemişti Baran'dan bir çocuğu olacağını. Yada fırsat bulamamıştı hayal etmeye. Herşey o kadar çok ani gelişmişti ki nasıl bir evliliği olacağını hiç hayal etmemişti. O sadece Baran demişti. Şimdi Baran'ın senden çocuğum olsa sözü kulağında çınlamış hem utanmış hemde içinden çocuklarının olmasını hayal etmeye başlamıştı.
BÖLÜM SONUNA GELDİK. LÜTFEN YORUMLARINIZI. VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN.
|
0% |