Yeni Üyelik
16.
Bölüm

Mandolin

@verahare

Baran'la, Turna eve gelip tahta kapıyı çaldıklarında Buke kapıyı açınca içeri salona geçmişlerdi. İpek yere sofra bezini sermiş, bir parmak uzunluğundaki kıtlama şekeri kerpetenle kırıyordu. Leyla, İpek'in karşına oturmuş sofrayı dizlerine kadar çekmiş İpek'in kırdığı şekerleri avuç içine alıp önündeki beş kiloluk bidona katıyor, arada bir kıtlama şekeri ağzına atıyordu.İpek gülerek,

 

"Kız ,yardım edeceğim diye şekerleri bitirdin gitti ha."

 

"Ama çok güzel. Hemen erimiyor ağızda ." dedi Leyla.

 

İpek güldü ,"Orası doğru işte."

 

Leyla'da gülmeye başlamıştı. Turna'yla Baran gülünce, Leyla onları görür görmez Baran'a doğru koşup, "Dayı." diyerek Baran'ın siyah kumaş pantolonun paçasına asılmış Baran'ın kucaklamasını beklemişti.

 

Baran, Leyla'nın kendisine dayı demesini garipsemişti. Evet kendisi zaten bir dayıydı. Ama Leyla'dan duymak anlamını hiç bilmediği bir söz gibi gelmişti. Baran, Turna'ya baktı.

 

"Dayı ile yeğeni baş başa bırakmak gerek." diyerek mutfağa geçmişti Turna.

 

Baran üzerindeki şaşkınlığı atıp kafasını eğdiğinde Leyla'nın gülen yüzüne tebessümle karşılık verip, Leyla'yı omuzlarına alarak bahçeye geçip, mandalina ağacının yanına geldi.

 

"Mandalina seviyor musun?"

 

"Mandolin mi , evet seviyorum." dedi Leyla.

 

Baran kahkaha attı, "Ne dedin?"

 

Leyla kıkırdayarak, "Mandolin."

 

Baran yine güldü, "Mandolin ha , güzelmiş . O zaman dayına ve kendine mandolin topla." diyerek Leyla'yı mandalina ağacına yaklaştırdı.

 

Leyla ellerini mandalinalara uzatıp, "Senin için en güzelini toplayacağım dayı."

 

Leyla topladığı dört tane mandalinaları kazağının içine bir eliyle katıp, kazağın ucunu küçük elleriyle sıkıca tutuyordu.

 

"Topladın mı?" dedi Baran.

 

"Bir sürü topladım dayı. Hemde en büyüklerini."

 

Baran ,Leyla'yı omuzlarından indirip kucağındaki dört tane mandalinalara bakıp tebessüm etti.

 

Leyla kazağındaki mandalinaları uzatıp, "Hepsini sana topladım dayı."

 

Baran, Leyla'nın kazağındaki mandalinaları alıp ,Leyla'yı öpüp mandalinaları soymaya başlamıştı. Mandalinayı dilim dilim yapıp Leyla'nın ağzına katıyordu. Leyla ,Baran'ın ağzına uzattığı mandalinayı elinden alıp Baran'ın ağzına uzattı.

 

"Uçak geliyor dayı." diyerek mandalinayı Baran'a yedirmişti Leyla.

 

Baran ,Leyla'yı kucağına alıp eve girdiklerinde, Turna İpek'le sohbet ediyordu .Turna, Leyla'yı görünce ayağa kalkıp Leyla'nın elinden tutup merdivenlere yönelip yukarıya, banyoya geçtiklerinde kapıyı kapatıp Leyla'nın üzerini çıkarmaya başladı.

 

Leyla titrek bir sesle, "Acıtmazsın değil mi yani onun gibi?"

 

Turna'nın elleri Leyla'dan duyduğu sözle titremişti. Turna kendisinden başka hiç kimseyi yıkamamıştı .Şimdi karşındaki küçük bedeni incitmekten korkmaya başlamıştı. Kendini toparlayıp zar zor tebessüm edip ,Leyla'nın örgülü saçlarını açıp tabureye oturtmuştu. Leyla'ya banyoyu yapmayı sevdirmek için kovadaki suya mavi tası daldırıp, birkaç kez ılık suyu Leyla'nın başından aşağıya dökmeye başladı.

 

Leyla başta ürperdi. Üçüncü tasta suyu sevmeye başladı. "Çok güzel Turna abla."

 

Turna gülerek Leyla'ya banyosunu ettirmeye başlamıştı. Sonunda banyo yapma işlemi bitmişti.

 

Leyla mızmızlanıp, "Hadi bir daha banyo edelim abla."

 

Turna tebessüm edip Leyla'nın ıslak saçlarını okşayıp, "Ama üşütürsün."

 

"Lütfen bir kova daha."

 

"Sadece bir kova ama ."

 

Turna Leyla'yı yıkamış, bornozunu giydirip banyodan çıkıp, Leyla'yı kurulayıp yeni aldıkları çamaşırları giydirip odadan çıkıp, banyodan tarağı alıp aşağıya salona geçip sobanın yanına Leyla'yla beraber oturup, Leyla'nın saçlarını taramıştı. Turna, Leyla'yla otururken, Buke salona geçip koltuğun yan tarafına koyduğu örgü çantasını alıp içinden beş şişle işlediği patiği çıkarıp işlemeye başladı.

 

"Sana yapıyorum Leyla." dedi Buke.

 

Turna, Leyla'nın kulağına fısıldayınca Leyla ayaklanıp, Buke'nin ellerinden öpüp,

 

"Çok teşekkür ederim teyze."

 

Buke, Leyla'yı öpmüştü. İpek demlediği çayı salona getirip içmeye başladıklarında.

 

"Baran nerede abla?" diyerek İpek'e baktı Turna.

 

İpek kaşlarını yukarı kaldırıp, "Vallahi onu sana sormak lazım gelin hanım. Sen geldiğinden beri abimizin yüzüne hasret kaldık yahu."

 

Turna utanıp, gözlerini İpek'in ela gözlerinden çekip boş duvarlara göz gezdirdi.

 

İpek kahkaha atarak, "Teyze baksana şuna nasıl utandı ya."

 

Buke gözlerini patikten çekip Turna'ya gülümseyerek baktı, "Sus kız utandırma kızı."

 

Devam edecek.

 

 

Loading...
0%