@verbart
|
06.08.2021/Freetown,Sierra Leone Hajah, tüm gün deniz kenarında oturduktan sonra, aklında kalanları resmetmek için tüm gece boyunca tuvalin başında oturmuştu. Gördüğü tüm renkleri, mavinin bütün tonlarını hatırlamaya çalışmak onu yormuştu. İşe gitmemişti ama çok daha fazla yorulmuştu. Şu dünyada en çok sevdiği şey resim çizmekti. Tüm şehir elini ayağını çekip uykuya dalınca, penceresinin kenarına oturup Cockerill körfezine bakarak resim çizerdi. Bu yüzden de sabahları erken kalkamazdı. Bu sabah olduğu gibi. Üst üste bir kaç kez alarm kurmasına rağmen hiç birini duymamıştı. Uyandığında öğlen vaktiydi. Yüzünü ekşitti. Güneş ışıkları pencereden girerken “Brima!” diye seslendi. Fakat her zamanki gibi hiç bir yanıt alamadı. Tembelce yataktan kalktı ve yüzünü yıkadı. Pencereden dışarı baktı. Freetown bugün sakin görünüyordu. Gülümsedi. Üzerine t-shirt ve kot pantolon geçirerek evden hızlı adımlarla çıktı. Posta kutularını kontrol etti fakat hiçbir şey yoktu. Dün işe gitmemişti. Bugün gitmesi gerekliydi. Hızlı adımlarla yürürken etrafında olup biteni farketmemişti bile. Bir grup insan ellerinde pankartlarla bağırarak sloganlar atıyordu. Durup onları izlemek isterdi ama geç kaldığı için üretmesi gereken bahaneyi düşünüyordu. Her zaman gittiği markete uğrayıp bir paket sigara almak istedi ama marketin kepenklerinin kapalı olduğunu görünce şaşırdı. Bugün bir şey mi vardı hatırlamadığı? Özel bir gün ya da bayram pek emin değildi. Omuzlarını silkti. İşyerine geldiğinde kapıdan geçip yukarı çıkan merdivenleri tırmandı. Herkes nereye kaybolmuştu böyle? Tabii ya toplantı vardı ve o yine kaçırmıştı. Hızlıca konferans odasına gitti. Kapıyı biraz hızlı açmış olacaktı ki, içeridekiler aniden kafasını çevirip ona doğru baktılar. Özür dileyerek sandalyeye oturdu fakat şu an kimse onun geç kalıp kalmamasıyla ilgilenmiyordu. Ekipten genç bir kadın bir şeyler anlatıyordu ve elindeki bildiri kağıdından maddeler okuyordu. “... bir süre çalışmayacağız.” dediğini duydu. Gözleri açıldı. Şaşırmıştı. Soru sormak için elini kaldırdı fakat umursanmamıştı. Toplantı bitti ve herkes evlerine geri dönmek için yerinden kalktı. Hajah, bir kaç sandalye ötede oturan arkadaşının yanına gitti. “Neler oluyor?” diye sordu. Arkadaşı “Bilmiyoruz fakat hükümet geçici bir süre için evden çıkma yasağı uyguluyormuş.” dedi. Hajah şaşırdı. Aslında sevinmişti de bir kaç gün dinlenmek ona iyi gelecekti. Sorgulamadan kapıdan çıktı ve evin yolunu tuttu. Sigarası olmadığını hatırladı. Markete uğramak için yolunu değiştirdi. Bir kaç sokak ilerideki büyük marketin önüne geldiğinde şaşkınlığı daha da arttı. İnsanlar adeta markete girebilmek için birbirleriyle savaşıyorlardı. Hajah bu ateşli kalabalığa doğru yürüdü ve bir şeyler alabilmek ümidiyle kendini sıkıştıran insanların arasından marketin içine girmeyi başarmıştı. Sigara satılan bölmeye geldiğinde, tüm sigaraların neredeyse tükenmiş olduğunu gördü. Geriye kalan paketlerden rastgele seçti. Bir ekmek, su ve zor da olsa bir kaç kutu konserve alarak marketten çıkmayı başardı. Çıktığında başı dönüyordu. Hızlı adımlarla apartmanının önüne geldi. Elini duvara dayayarak soluklandı. Anahtarı kapıya geçirdiği sırada kapı içeriden açıldı ve komşusu olduğunu varsaydığı biri kapıdan hızlıca çekerek Hajah’ı içeri soktu. |
0% |