13.08.2021/Timpu,Butan

“Burada daha fazla kalamayız” dedi Tardin Dorji. “Biliyorum” dedi Teeyum Galley. Odanın içerisinde üfleyerek bir oraya bir buraya gidiyordu. Tahta tavanın ortasında yanan ışığın etrafında dönen bir kaç sinek odanın içindeki havayı iyice boğuyordu. “Yiyeceğimiz neredeyse bitti.” Dedi Tardin Dorji. “Biliyorum”dedi Teeyum Galley sakin bir ses tonuyla. Tardin Dorji önünde duran bardağa hızlıca vurdu. Bardak karşıdaki duvara çarpıp parçalandığında Teeyum Galley irkilerek kendine geldi. “Biliyormuş, neyi biliyorsun ha? Ne biliyorsun?” diye bağırdı Tardin Dorji.

Teeyum Galley ayağa kalktı sakinliğini korumaya çalışarak “Sinirlisin fakat bu şu anda hiç bir şeyi değiştirmiyor.” Tardin Dorji dudaklarını sıktı. Eğer yapabilseydi vücudundaki tüm öfkeyi gözlerinden atacaktı. “Bu sakin tavırların beni çıldırtıyor anlıyor musun?” dedi. “Orada öylece oturmuş günlerdir hiç birşey yapmıyorsun” diye söylenmeye devam etti. “Ne yapmamı bekliyorsun peki? Ne yapabilirim?” dedi Teeyum Galley. Bu şekilde devam ederlerse Teeyum Galley de daha fazla sinirlerine hakim olamayacaktı.

Neden onu da çağırmıştı ki sanki. Tüm bu olanlar yetmezmiş gibi bir de Tardin Dorji ile uğraşmak zorunda kalmıştı. “Bilmiyorum” dedi Tardin Dorji ellerini saçlarının arasından geçirirken. “Tüm bu saçmalıklara inanamıyorum! Ama Timpu’ya girmenin bir yolu olmalı!” dedi. “Nasıl?”diye sordu Teeyum Galley. “Oradaki hiç kimseye ulaşamıyoruz. Telefonlarımız çalışmıyor. Timpu’dan haber alamıyoruz” dedi.

Tardin Dorji yutkundu. Masanın yanındaki sandalyeye oturdu. Ayaklarıyla hızlıca yere vururken “Timpu’ya girmenin bir yolunu bulmalıyız!”dedi. Teeyum Galley kaşlarını çattı. “Bize bir harita gerekli”dedi. Teeyum Galley telefonunu çıkardı ve Tardin Dorji’ye uzattı. “Bu işimize yarar mı?”diye sordu. “Harika!”dedi Tardin Dorji. Haritayı hızlıca inceleyerek Timpu’ya gidiş yolu bulmaya çalıştı. Bir süre sonra “Şuradan girmeyi deneyeceğiz.” Dedi parmağıyla Timpu sınırındaki bir yeri göstererek. Teeyum Galley çenesini kaşıdı. “Güzel, ama dışarı nasıl çıkacağız peki?”dedi. Tardin Dorji tek kaşını kaldırdı. Bir açıklama beklediği belliydi. “Ya hastalığı havadan kaparsak?” Tardin Dorji kafasını kaşıdı.

“Böyle bir şey mümkün mü?” diye sordu. Teeyum Galley omuzlarını silkti. “Bilmiyorum”dedi. Tardin Dorji tıslar gibi bir ses çıkardı. Biraz düşündükten sonra “Peki ya ağzımızı ve burnumuzu kapatsak?” dedi. Teeyum Galley “açıkcası bunu riske edebileceğimizden emin değilim.”dedi üzgün bir ses tonuyla. Tardin Dorji , Teeyum Galley’e yaklaşarak koluna dokundu. “Korkmakta haklısın fakat burada daha fazla kalamayız. Bilinmezliğin ortasında bir dağ evindeyiz. Yakında yiyeceğimiz bitecek o zaman da dışarı çıkmak zorunda kalacağız.” Dedi.

Teeyum Galley sessizliğini bir süre koruduktan sonra “haklısın”dedi. Tardin Dorji gülümsedi. “ O halde hadi yola koyulalım”dedi çantasını almak için ayağa kalkarken. “Sabah olmasını bekleyelim bence” dedi Teeyum Galley. “Ne için?” diye sordu Tardin Dorji sinirli bir sesle. Teeyum Galley “iyi bir plana ihtiyacımız var bu çok üstün körü oldu.” diye cevapladı. Tardin Dorji yerine tekrar otururken Teeyum Galley’e hak verdi. Masanın başında oturup ne yapacaklarını düşünürlerken lambaya çarpan bir sinek döne döne yere düşüp öldü.