@verbart
|
13.08.2021/ Freetown,Sierra Leone Günlerdir evden çıkmamıştı. Kaç gün olduğunu bile saymamıştı. Arada bir telefonuna baksa da yeni hiçbir şey yoktu. Pencerenin kenarına uzanıp kahvesini yudumladı. Aslında bu onu keyiflendirmişti de. İş yoktu. Sabah erken kalkmak zorunda değildi. Gece istediği zaman uyuyabiliyordu. Tekrardan işe çağırılacağı güne kadar bu şekilde yaşayabilirdi. Yalnız kaldığı dairesinde mutluydu. Bir anlığına gözü duvardaki fotoğrafa ilişti. "Rimba" dedi kesik bir sesle. Yudumladığı kahvesi boğazına oturmuştu. Kardeşinin ölümünü hâlâ kabul edememişti. Her sabah onun ismini seslenerek uyanıyor ve bir süre sonra öldüğü gerçeğiyle kendine geliyordu. Ölümün soğuk rüzgârı yüzüne vuruyor ancak öyle uyanabiliyordu. Son günlerde onu da yapmıyordu artık çünkü kendisinin de bir ölüden farkı yoktu. Onu hayatta tutan tek şey yaptığı resimlerdi. Belki resim çizmekte çok iyi değildi ama en azından bir şekilde duygularını dışa vuruyordu. Aksi takdirde delirmemesi işten bile değildi. Belki de çoktan delirmişti bile ama farkında değildi. Derin bir iç çekerek, gözlerinden akan yaşı elinin tersiyle sildi ve önündeki masaya uzanıp sigara paketini aldı. İçinden son kalan sigarayı da dudaklarının arasına götürdükten sonra paketi avucunun içinde sıkıştırarak odanın köşesine fırlattı. Bir eliyle siper ederek çakmağı çaktı ve sigarasından ilk dumanı alıp boş şehre doğru üfledi. Hava kararıyordu. Yer yer ışıklar yanmıştı. Hajah, belirsizliklerle dolu bir günü daha hayatta kalarak geçirmeye çalışıyordu. Düşünmekten hiçbir şeye odaklanamıyordu. Parmağıyla sigarasının üzerine bir kaç kez vurarak külünü yere döktü. Sigaradan derin bir duman daha içine çekti ve havaya doğru üfledi. Yalnızlık canını sıkıyordu ama öte yandan da mutluydu. Hiç kimseyi istemiyordu hayatında. Kendi oluşturduğu güvenli çemberinde yuvarlanıp gidiyordu. Neyi bekliyordu ki? Hayattan beklentisi neydi? Ne yapmak istiyordu? Nasıl bir hayata sahip olmak istiyordu? Bu sorulardan sürekli kaçıyordu. Yanıt bulamıyordu. Oysa ki güzel bir hayatı vardı. İyi bir işi, kendine ait bir evi. Mutlu olmak için ne eksikti? Tüm bunları düşünürken sigarasının sönmek üzere olduğunu fark edip dibi gelmiş kahve fincanının içine attı. Sigara sönerken çıkan ses onu düşüncelerinden alıkoydu. Ayağa kalktı. Ellerini saçlarının arasında geçirerek derin bir nefes aldı ve etrafında bir tur döndükten sonra ne yapacağını bilmez bir şekilde kendine uğraş aradı. Koltuğun kenarında yarım bıraktığı kitabı fark etti ve okumak için eline alıp ilk paragrafı okurken hayal dünyasına dalıp gitti.
|
0% |