@verbart
|
13.08.2021/ Wellington,Yeni Zelanda “Artık daha fazla burada kalamam.” dedi Clark. Rachelle bardağındaki suyu içerken yutkundu ve kafasını kaldırarak Clark’a baktı. William, Clark’a dönerek “Dostum burada istediğin kadar kalabileceğini biliyorsun.” dedi. Clark kafasını salladı. “Samimiyetine güveniyorum. Teşekkür ederim fakat bir haftadır buradayım eve gitmem gerekiyor artık.” dedi. Rachelle kollarını iki yana kaldırdı. “Peki,sen bilirsin ama nasıl?” diye sordu. Clark dudaklarını büzdü. “Bilmiyorum, gece olduğunda arka sokaklardan falan gitmeyi deneyeceğim.” dedi. O sırada Mathew söze atladı. “Teşekkürler William ama Clark’a katılıyorum. Artık daha fazla kalamayız.” dedi. William kafasını salladı. “Siz bilirsiniz, kalmanızda bir sakınca yok. Yani zaten durumu biliyorsunuz. Sizi kovamam ya.” dedi gülerek. Damien kahkaha patlattı. “Bence de, sen bizi kovmadan önce gitsek iyi olacak.” dedi. Mathew kafasını salladı, “Ne tarafta oturuyorsun Clark?” diye sordu. Clark “Maupuia” diye cevap verdi. “Harika!Biz de Miramar’da oturuyoruz. Sana oraya kadar eşlik ederiz.” dedi Mathew. Kimberly “Evet ama sonrasında teksin.” dedi gülerek. Clark kaşlarını çatarak “Hep birlikte gitmemiz dikkat çekebilir.” dedi. Mathew çenesini kaşıdı. “Araba...” diyecek oldu ki Clark “Hayır, hayır. Dikkat çekmemeliyiz.” dedi. Kimberly “Evet, o haklı.” diye onayladı. William, tereddüt ederek söze dahil oldu. “İsterseniz, arka kapıyı kullanabilirsiniz. Çitlerin arkasına gizlenirsiniz. Sokak lambalarının altından geçmemeye çalışırsınız.” dedi. Clark telefonunu açıp, bulundukları yerden evine gidebilecek en kestirme yola baktı. “Kilbirnie’den gidersem sanırım kısa sürede evde olabilirim.”dedi. Rachelle, “Kilbirnie çok dikkat çeker, başka yol bulmalısın.” diye öneride bulundu. Clark alnını kaşırken, en kestirme nasıl gideceğini düşünüyordu. “Gece çok sorun olacağını sanmıyorum. Elimden geldiğinde ana yola çıkmamaya çalışırım.” dedi. Saatine baktı. Henüz daha 21.05’di. Ayağa kalktı. Ellerini kafasının içinden geçirdi. Pencerenin önüne giderek perdeyi hafifçe aralayıp sokağa baktı. Görünürde hiç kimse yoktu. Karşıdaki evlerden birkaçının ışığı yanıyordu sadece. “Tüm bu olanlara inanamıyorum” dedi Rachelle gülerek. Clark bir an kafasını çevirip Rachelle’a baktı. “Yani neden eve tıkılıp kaldığımızı bile bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bir virüsün kol gezdiği ama henüz daha kesin bir açıklama yapılmadığı” dedi gözlerini iyice açarak. Kimberly tek kaşını kaldırdı. “Evet, sosyal medya yıkılıyor zaten. İnsanlar çoktan komplo teorileri kurdular bile.” dedi, telefonun ekranını Rachelle’a doğru uzatarak. William , arkada açık olan televizyonun sesini açtı. Bir kaç gündür gördükleri şeyler dışında çok da farklı bir şey yoktu. Sessizlik içinde oturuyorlardı. Clark gece olmasını bekliyordu. Mathew ve Damien çok da gitme taraftarı gibi görünmüyorlardı.William elinden gelenin fazlasını yapmıştı ve çok iyi bir ev sahibi olmuştu fakat burada daha fazla kalamayacaklarını biliyorlardı. Clark su içmek için mutfağa doğru yöneldiği sırada Kimberly bir anda “Bunu farkettiniz mi?” diye sordu. Clark arkasını dönerek Kimberly’e baktı. Televizyonu gösteriyordu. Televizyonda son bir kaç gündür duymaya alıştıkları sözler yankılanıyordu. “... bulaşıcılığı konusunda henüz kesin bir bilgi elde edilemedi. Evlerden çıkmamaya, maske takmaya, yakın temasta bulunmama özen göstermeli.....” “Muhabir aynı cümleyi az önce de kurdu.” dedi. William “Ne var bunda?” diye sordu. Kimberly “Ses tonu, vurgusu, mimikleri..” bir önceki cümlesini bitiremeden “işte! Dikkatlice dinleyin.” dedi. William , televizyonun sesini biraz daha açarak dikkat kesildi. Yaklaşık beş dakika hipnotize olmuş bir şekilde televizyona baktılar. Clark hâlâ ayakta dikiliyordu. Kafasını sağa sola sallayıp mutfağa doğru yürümeye başladı. Damien “Çok tuhaf.”dedi. “Sanki kayıt birbirini tekrar ediyor gibi.” diyerek ekledi. Rachelle “Evet, ilginç.” dedi. Clark, mutfaktan elinde bir bardak suyu içerek döndü. Herkes televizyona kitlenmiş izliyordu. Clark öksürerek “Ben gidiyorum.” Mathew kafasını kaldırdı. “Biz de geliyoruz.” Dedi. Clark “Tekrar söylüyorum, dikkat çekebiliriz.” dedi. Mathew “Ucunda ölüm yok ya.” dedi. Kimberly dudaklarını büzdü. “Sonuçta evlerimize gidiyoruz. Daha ne kadar burada kalabiliriz. Bu kadar korkmana gerek yok Clark.”dedi. Clark omuzlarını düşürdü. William’a dönerek “Evde hiç maske var mı?” dedi. William kafasını iki yana salladı. “Hayır hiç kullanmadım. Gerek olduğunu da düşünmemiştim bu zamana kadar.”dedi gülerek. Clark gülmemişti. William boğazını temizledi. “Şey, size ağzınızı ve burnunuzu kapatabileceğiniz bir şeyler verebilirim. T-shirt gibi.” dedi ve salondan çıkarak ardiyeye gitti. Kapının girişinde bekliyorlardı. Sessizliği bozan Rachelle oldu. “Gittiğinizde bize haber verin kesinlikle.” Dedi. Kimberly, Rachelle’a bakıp gülümsedi ve elini uzatarak Rachelle’ın kolunu sıvazladı. William geri geldiğinde elinde bir kaç tane eski t-shirt ve kumaş parçaları vardı. Herkese birer parça uzattı. Clark elindeki tozlu t-shirtü evirip çevirdi. Belli etmemeye çalışsa da iğrenerek t-shirtü iyice yüzüne sardıktan sonra çıkmak için arka kapıya doğru yöneldi. Ardından Damien,Mathew ve Kimberly geldi. Kimberly William’a sarıldı ve ev sahipliği için teşekkür etti. Vedalaşma bittiğinde arka kapıyı sessizce açarak yavaşça çitlere doğru yürümeye başladılar ve gecenin karanlığında gözden kayboldular. |
0% |