"Şehirler yaratırız. Yarattığımız şehirlere ruhunu veren bizler miyizdir yoksa ruhu bize üfleyen şehirler mi? Basmadık tek bir kara parçası kalana kadar doldurduğumuz şehirlerin uzaktan siluetlerine baktığımızda ne görürüz? Yorgun ışıklar mı yoksa akıp giden bir hayat mı?

Biz mi şehirlerin içinde yaşarız , şehirler mi bizim içimizde yaşar? Şehirleri yaratır mıyız yoksa inşa mı ederiz? Peki ya hayatlarımızı? Parçalanan hayatlarımızın enkazından çıkarken o anda hayata tutunmayı mı yoksa enkazdan çıkıp tekrardan inşa etmeyi mi düşünürüz? Peki ya kaçarken?

Kendimizden mi kaçarız yoksa şehirlerden mi kaçarız? Ya şehirler artık bizi istemiyorsa?"