@verbart
|
05.08.2021/ Astana,Kazakistan Güneş batmak üzereydi. Dün geceki nöbetinden dolayı gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Birazdan çıkıp eve gidecekti. Nöbetinin bitmesine yarım saatten az bir süre kalmıştı. Elleriyle kalın telli siyah saçlarını topladı. Gözleri sıkıca yumdu ve açtı. Pencereden yavaş yavaş çekilen gün ışıkları,odanın bir noktasını hala aydınlatırken tepesindeki beyaz ışık tüm sakinliği bozuyordu. Beyaz ışık sevmiyordu. Ayağını dizinin üzerinden atarak ayağa kalktı. Boynundaki steteskopu çıkarıp masanın üzerine koydu. Duvarda duran dezenfektandan sıkıp ellerini iyice ovuşturdu. Önündeki aynaya baktı. Göz altları iyice morarmıştı. Eve gidip sıcak bir duş alıp uyumayı planlıyordu. Akşam için tek planı buydu. Masasına uzanmış arabanın anahtarlarını alırken kapısı şiddetli bir şekilde açıldı. Telaşla arkasını döndü “Tölemis!” dedi panikle. “Aybek acil gelmelisin!” dedi Tölemis. Aybek elini alnına götürdü. Umarım ciddi bir vaka gelmemiştir çünkü biraz daha fazla kalmaya dayanamayacaktı. “ Noldu?” diye sordu Aybek telaşla ve bitkinlikle. “Bir hasta geldi.” Aybek saati göstererek “ Sen alamaz mısın?” diye sordu. “ Bunu senin de görmeni isterim” dedi Tölemis. Aybek kafasını sallayarak koridoru işaret etti. Aybek , Tölemis hızlı hızlı yürürken arkasından ağır adımlarla geliyordu. Tölemis hızlıca kapıyı açtı. Uzun koridora açılan kapı arkalarından hızlıca kapanırken Tölemis adımlarını hızlandırdı. Triyaj odasına girerek hemşireye az önce gelen hastanın nerede olduğunu sordu. Hemşire onu 4 numaralı odaya aldıklarını söyledi. Tölemis , dudaklarını sıkarak odadan ayrıldı ve sağ tarafta bulunan kapıdan geçerek camlı odanın ilerisindeki koridordan sola döndü. “Anlamıyorum” dedi Aybek. “Bir açıklama yapacak mısın Tölemis?” Tölemis hiç bir şey demedi sadece elini takip et dercesine sallamıştı. Aybek öfke, korku ve merak duygusu göğsünden alnına yayılırken Tölemis’i takip ediyordu. 4 numaralı odanın önüne geldiğinde Tölemis kapının kolunu tutarak açtı ve içeriye girdi. Perdeyi çekip sedyede yatan hastaya “Nasılsın?” diye sordu. Hasta bitkin gözlerle Tölemis’e baktı. Dudaklarını oynattı ama cevap veremedi. “Hastanın nesi var?” dedi Aybek. “Bilmiyorum” dedi Tölemis. “Basit bir grip gibi ama farklı semptomlar gösteriyor” diye ekledi. Aybek kaşını kaldırdı. “Ne gibi?” dedi. Tölemis dijital termometreyi hastanın alnına koyarak ölçmesini bekledi dit sesinin ardından Aybek’e çevirdi. “ 30 derece!” dedi Aybek ağzı açık kalmıştı. “Bu imkansız” dedi Tölemis’in elinden termometreyi alırken. “Cihazda sorun olabilir mi?” diye sordu. Tölemis kafasını salladı “bu denediğim 3. Cihaz ayrıca diğer termometrelerle de denedim” dedi. Hasta, Aybek’in gözlerinin içine baktı. Aybek , adamın gözlerindeki yorgunluğu ve bitkinliği gördü. Bunu yapmaması gerektiğini biliyordu fakat böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyordu. Eldivenini çıkarmadan bileğini adamın alnına koydu. “yanıyor” dedi. Tölemis kafasını salladı. “Gerçekten çok ilginç” dedi Aybek. “Kan testi istediniz mi?” diye sordu. Tölemis kafasını salladı. Yaklaşık iki saat önce istedik hala bekliyoruz . “ İki saat mi?” dedi Aybek dudaklarını ısırırken. Uykusu kaçmıştı. Hayatında ilk defa böyle bir şey görmenin verdiği şaşkınlık vardı üzerinde. “ Her hangi bir yakını var mı burada?” diye sordu. Tölemis kafasını salladı “ tek başına gelmiş.” O sırada odanın kapısı açıldı ve içeriye ağzında maskeyle bir hemşire girdi. Elindeki kağıtları Aybek’e uzattı. Aybek kan testinin sonuçlarına hızlı hızlı göz gezdirdi. Tüm testler normal gösteriyordu. Herhangi bir şeye rastlanmamıştı. Kan hücre sayısı da gayet iyiydi. Demir,şeker her şey normaldi. Aybek elindeki kağıda bakarak odadan çıktı. Tölemis de arkasından geldi. “ Bu çok ilginç” dedi Aybek. “ Ben de ilk defa karşılaşıyorum. Ne olabilir ki?” diye sordu. “Hiç bir fikrim yok.” Dedi Aybek parmaklarıyla alt dudağını sıkarken. “Eve gideceğim. Beni bir gelişme olursa haberdar et lütfen” dedi. Tölemis kafasını salladı. Aybek alnını kaşıyarak odasına girdi. Eldivenlerini çıkardı ve tıbbi atık kutusuna atarak sabunla ellerini güzelce yıkadı. Üzerini değiştirdi. Çantasını aldı ve odasının kapısını kapatarak hastaneden çıktı. İki yana açılan hastane kapıları açıldığında akşam serinliği yüzüne vurmuştu. Ürperdi. Hafif esen rüzgardan korunmak için hırkasını iyice kendine sardı ve anahtara bastığında üç kere sarı ışık yakan arabasına binip evin yolunu tuttu.
**1.Bölümün Sonu**
Eveeeet, 1. bölümü tamamlamış bulunuyoruz! Sizin en sevdiğiniz bölüm hangisiydi? En çok hangi karakteri sevdiniz? Kitabıma gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim, yorumlarınızı bekliyorum ❤️ Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle...🌸
|
0% |