05.08.2021/ Oslo,Norveç

“Rafları düzenledin mi?” diye sordu Magnus. “ Hayır az sonra düzenleyeceğim şu an meşgulum” dedi Frida. Magnus gözlerini devirdi. Raflara dayanmış ahşap merdiveni iki metre ileri kaydırıp yukarı tırmandı. Üst rafa uzanıp bir kaç tane kitabı kolunun altına koydu. Dikkatlice merdivenlerden inerek aldığı kitapları masanın üzerine bıraktı. Çıkan toz öksürmesine neden olmuştu. “ En son ne zaman toz aldın?” diye sordu Magnus. Frida içeriden seslendi “ bazen kendi işini kendin görsen?” Magnus , Frida’nın bu halini seviyordu.

Frida güçlü bir kızdı ve hiç bir zaman Magnus onu kontrol edemiyordu. Bu da Magnus’u heyecanlandırıyordu. Gülümsedi. Kitaplardan eline bulaşan tozları pantolonuna sildikten sonra yerdeki kitapların arasından yavaşça süzülerek arkası dönük olan Frida’nın beline sarıldı ve boynundan öptü. Frida “ hadi ama” dedi. Magnus “ Ne?” dedi gülümseyerek.

Frida yavaş hareketlerle yüzünü Magnus’un yüzüne döndü. “ Çalışma saatleri içerisindeyiz” dedi gülerek. Magnus “ Ne olmuş yani?” dedi. Frida gözlerini devirdi. Magnus “ yoksa beni kovar mısın?” dedi. Frida güldü ve kafasını Magnus’a yaklaştırarak dudaklarından öptü. Magnus gözlerini kapadı. Frida, belinde duran Magnus’un ellerini tutup kendinden uzaklaştırdı. “Çatıya çıkıp şu kolileri koyar mısın?” dedi.

Magnus derin bir nefes verdi. “ Öğle arasına ne dersin?” dedi. Frida düşündü. “ Neden olmasın?” dedi. Magnus çatıya çıkarken mini buzdolabından 2 tane bira aldı. Merdivenlerden yukarı çıkarak kapıyı itti. Paslanmış demir kapı büyük bir gıcırtıyla açılırken Magnus gözlerini kıstı. Frida , ses bombasından şarkı açtı ve terastaki puf koltuğa kendini attı. “ Bu sıcak da ne böyle?” dedi birasının açma halkasını çekerken. “ Norveç olarak şanslıyız bence bunu değerlendirelim” dedi Magnus güneş gözlüklerini takarken. “ Bence buna alışabileceğimizi sanmıyorum” dedi Frida beyaz tenlerini işaret ederken.

Magnus “ Neden olmasın? Biraz güneşi biz de hakediyoruz sanırım” dedi. Gülümsedi. Güneş Oslo’nun tepesinde parlıyordu. “ Kendi kitapçımızı açtığımıza hala inanamıyorum” dedi Frida. Magnus “ ben de!” dedi sevinçle. “ O zaman Şerefe!” dedi Frida. “ Şerefe” dedi Magnus bira kutusunu havaya kaldırırken. Frida saçlarını tepede topladı ve ellerini ileri geri hızla hareket ettirirken kendini serinletti.

O sırada aşağıdan bir ambulans sesi geldi. Magnus uzanmış olduğu yerden kafasını kaldırarak sesin geldiği yöne doğru baktı. Sonra da iç çekip birasından bir yudum daha aldı. Hafiften rüzgar esmeye başladı. Magnus’un saçlarının arasından geçerek kafasını okşuyordu. Anın tadını çıkarıyordu. Frida oturduğu yerden kalkıp Magnus’un saçlarını eliyle karıştırıp “ hadi , daha yapmamız gereken çok iş var” dedi.

Magnus ağır hareketlerle , istemeye istemeye yerinden kalktı. Gözlerini kısıp önündeki Oslo manzarasına baktıktan sonra kollarını havaya kaldırarak gerindi ve içeri girdi.