Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Sierra Leone, Freetown

@verbart

 

 

05.08.2021/ Freetown,Sierra Leone

 

Hajah sıcak bir güne uyanmıştı. Perdeler bile kımıldamıyordu. Yanında duran bezi eline aldı. Alnından akan teri sildi. Üzerindekiler terden sırılsıklam olmuştu. Yatağının yanında duran radyonun düğmesini çevirdi. Kolunu yataktan sarkıtarak boş boş camdan dışarısını izlemeye başladı. Önündeki deniz parıl parıl parlıyordu. Hava o kadar tembeldi ki hiç bir şey yapmak istemiyordu Hajah. Radyoda Liberya ile ilgili birşeyler söyleniyordu. Dudaklarını büzdü. Hiç Liberya’ya gitmediğini farketti , oysa ki çok uzak da değildi. Hajah Freetown’u çok seviyordu. Buradan gitme düşüncesi bile karnında ağrılara neden oluyordu.

Kafasını sallayıp ağır adımlarla yataktan kalktı. Tahta zeminin üzerinde duran terliklerini giydi ve yüzünü yıkamak için lavaboya doğru yürümeye başladı. “ Kahretsin!” dedi musluğu çevirirken. “ Brima!” diye seslendi. Ses gelmemişti tekrar seslendi. “ Sular hiç olmayacak zamanda kesiliyor!” dedi kendi kendine. Ama şanslıydı, bu durumu bildiğinden hep bir kova su bulundururdu lavabonun yanında . Eğildi ve kovadan aldığı suyu yüzüne çarptı. Su bile havadan dolayı sıcacık olmuştu.

Gözlerini iyice ovaladıktan sonra lavabonun yanındaki havluya uzandı ve yüzünü kuruladı. Üzerindeki çıkartıp kirli sepetine attı. Odasına geri dönüp dolabından çıkardığı bol mavi bir t-shirtü üzerine geçirdi. Midesi bulanmıştı. En son ne zaman yemek yemişti? Dün akşam üzeriydi. Bu aralar hiç iştahı yoktu. Hiç bir şey yapmak gelmiyordu içinden. Bir tembellik çökmüştü üzerine.

Yorgun bedenini yavaş yavaş mutfağa doğru sürükledi. Buzdolabını yanındaki çekmeceden bir parça ekmek çıkardı. Ekmeğin üzerine dolaptan çıkardığı sosu sürüp yemeye başladı. Güneş ışıkları evin içini doldururken saatin öğleni geçtiğini farketti. Bugün de işe gitmemişti. Gülümsedi. Bugünün tatil olduğunu farketti. Zaman kavramını yitirmişti sanki bir anda. Bu onu mutlu etmişti. Yavaşça oturduğu yerden kalkıp tekrar dolaba gitti kapağını açıp bakınmaya başladı.

Bir kutu sütü çekip aldı ve kapağını açıp yanda duran boş bardağın içine koydu. Sütü geri koyduktan sonra bardağı eline alıp camın kenarına gitti. Deniz parıl parıl parlıyordu. İlk defa Freetown gözüne güvenli gözükmüştü. Sakindi. Derin bir nefes aldı. Bu ülkeyi çok seviyordu. Keşke daha iyi olsaydı! Diye geçirdi içinden. Dayanmış olduğu tezgahtan uzaklaşarak bardağı masanın üzerine bıraktı ve ayakkabılarını giyerek evden dışarı çıktı. Asansörü beklemek gibi bir niyeti yoktu. Biraz hareket etmesi gerektiğinin farkındaydı.

Merdivenleri kullandı. Apartman kapısını açtığında sıcak hava yüzüne çarptı. Gözlerini kıstı hemen. Gözlükleri neredeydi? Hızlıca çantasına baktı. Sonunda bulmuştu. Gözlüklerini takıp kendini güneşli Freetown sokaklarına bıraktı. Altındaki kum yol güneşten sıcacık olmuştu. Yavaş adımlarla yürüyerek yokuşu indi. Yokuşun sonunda deniz parlıyordu. Denizin kokusunu içine çekti.

Yol üzerinde bir markete uğradı. Bir şişe su ve bir paket sigara aldı. Marketten çıktıktan sonra önünden hızlıca koşarak geçen ufak bir çocuğa çarptı. “ Dikkat Etmelisin!” diye bağırdıysa da çocuk onu duymamıştı. Kafasını salladı. Çantasına sıkıca tutunarak yürümeye devam etti. Bu şehri seviyordu fakat bu şehre güvenmiyordu. Gündüz bile olsa. Denize yaklaştıkça içine bir huzur doldu. İleriden gelen bir geminin ufacık görüntüsü yüzünü güldürmüştü. Gemileri çok seviyordu. Deniz kenarında bulduğu bir taşın üzerine oturdu.

Suyundan kocaman bir yudum aldı ve yeni aldığı sigara paketinin jelatinini çıkararak içerisinden bir tane sigara alıp iri dudaklarının arasına yerleştirdi. Çakmağı çakıp ilk dumanı içine çektiğinde başı döndü. Bu onun bugünkü ilk sigarasıydı. Omuzlarına düşen saçları onu terletmişti. Hızlıca geriye doğru attı. Bulabildiği tek gölgelik yer burasıydı. Ona rağmen hala sıcaktı.

Sigarasından bir duman daha çekti ve sessizliğe kendini bıraktı. Hafifçe esmeye başlayan rüzgar t-shirtünün kollarınından içeri girip vücuduna nüfuz ediyordu. Hoşuna gitmişti. Terleyen ensesindeki damlacıklarını kurutan rüzgar tatlı tatlı eserken, şiddetini biraz daha arttırdı. İlginç bir şekilde Hajah üşümeye başlamıştı. Sigarasından bir duman daha aldı ve rüzgarda dağılan dumanı izlerken telefonu çaldı.

 

 

Loading...
0%