selammm

nasilsinizzz🤍🤍

aslinda sinir gecilmedigi icin yeni bolumu simdi atmayacaktim ama suanda misafirlikteyiz ve ben can sikintisindan sublimlesmek uzereyim🫠🫠

o yuzden dedimki bos bos oturup adini bilmedigim ablanin kocasiyla tanisma hikayesini dinlemek yerine canimm okurlarima yeni bolum yazayim

degerimi bilin bos konusmalarin yaninda buyuk dedikodulari da kaciriyorumm😉😉

neyse keyifli okumalarrr💝💝

‧͙⁺˚*･༓☾　☽༓･*˚⁺‧͙

"Bunlar olur değil mi? " Kaan elindeki koyunlu pembe pijamayı bana uzattı.

Pijamaları alıp baktım. Biraz bol olurdu ama giyebilirdim.

"Olur da, ablanın haberi var mı?" dedim.

"Uyuyordu ama bir şey demez."

"Teşekkürler."

"Hadi iyi geceler sana." Başını hafifçe yana eğip yanağımı sıktı. "Üzülme ya. Partiyi başka zaman yaparız, gıcıksu."

Eline vurdum ve anında cırladım. "Senden nefret ediyorum Kaan."

Gülüşü daha da büyüdü.

"Dört yıl sonra ilk defa pijama partisi yapacaktık ve bahanen gerçekten biyoloji ödevinin olması mı?" Cık cıkladım. "Ayıp ya. Gerçekten ayıp. Senin gibi arkadaş olmaz olsun. "

Arkamı dönüp tuvalete doğru yürümeye başladım. "Yarın erkenden evime gideyim de özlemimden ağlarsın. "

"Yoo, niye ağlayayım? " Hala gülüyordu gıcık.

Pazartesi günü teslim etmesi gereken biyoloji ödevi varmış ve pijama partisi yapmamak için ödevini bu gece yapmaya karar verdi. Ödü kopuyor yaptığımız partileri arkadaşlarına anlatacağım diye.

Tuvalete girmeden Kaan'a dönüp dilimi çıkardım. "Git zıbar sende."

"Biraz kibar olur musunuz hanımefendi?"

Göz devirip lavaboya girdim. Hızlıca üstümdekileri çıkarıp pijamayı giydim. Çekmecede aldığım tokayla omzuma dökülen saçlarımı topuz yaptım ve elimde tuttuğum kıyafetlerimle lavabodan çıktım.

Kaan gitmişti. Yatağa yöneldim ve köşedeki koltuğa elimdeki kıyafetleri attıp kendimi de yatağa yüzüstü attım.

‧͙⁺˚*･༓☾　☽༓･*˚⁺‧͙

"Şaka yapmıyorsun değil mi?"

"Ya Duru! Elli kere yemin ettim, daha neyine inanmıyorsun?"

"Çünkü daha dün, " Sesini incelterek devam etti. "Ben Oğuz'u seviyorum, o çocuğu tanımıyorum diyordun. "

"Of Duru, anlaştık işte buluşmak için."

"Vay be. Kız, buluşunca gizlice beni ara dinleyeyim sizi. Vallaha çok merak ettim kim olduğunu. O platoniğin kim olduğunu öğrenmek için sizin dateinizin bitmesini bekleyemem. "

Giydiğim pantalonun fermuarını çekip telefonumu elime aldım. Hoparlörü kapatıp kulağıma götürdüm. "Saçmalama istersen."

"Ya Beste lütfen amaaa."

Ayna da kendime bakıp saçımı düzelttim. "Duru, öyle bir şey yapamam. Çocukla konuşurken hızlıca sana yazarım kim olduğunu. Tabii tanıyorsak." Komidinin üzerinde ki sırt çantamı alıp odadan çıktım.

Ofladı. "Şimdi mi buluşacaksınız? "

"Eve geçeceğim önce." dedim merdivenlerden inerken.

"Şuan neredesin ki sen?"

"Ha, şey" Kaanlarda kaldığımdan bahsetmemiştim ona. "Kaanlarda kaldım da dün gece. Eve geçip üstümü değiştireceğim önce."

"Kaan mı? "

"Hı hı. " Merdivenlerin sonuna gelmiştim. Tam son basmağı indiğim sırada Kaan'ın sesini duydum.

"Az bekle." dedim Duru'ya.

Sesi mutfaktan geliyordu. "Yok aga ya, gerek yok gerçekten."

"Başka zamana artık."

"İşim var dedim ya."

"Ya Ege! Olmaz diyorum."

"Ege, saçmalama... Ne?"

"Abartma."

"Abartıyorsun."

"Saçmalayı keser misin."

"Sonra anlatırım."

"Lan sonra, sonra!"

"Bağırtma o zaman."

Sesi yaklaşmaya başladı. "Ege kapatıyorum."

"He he Ege, aynen."

Konuşamasını sonlandırırken salondan çıktı. "Sabah sabah... " Telefonuna bakarak başını sağa sola salladı. "Neyse." Telefonu kapatıp cebine koydu ve başını kaldırdı.

"Beste? " Beni görmeyi beklemiyordu.

Gülümsedim.

"Kızz Bestee, hadi be!" Duru'nun cırlamasıyla sıçradım.

Telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. Duru'yu unutmuştum.

"Duru, ben seni birazdan arayacağım."

Telefonu kapatıp tekrar Kaan'a döndüm. "Günaydın."

"Günaydın." Ensesini kaşıdı. "Gidiyor musun?"

"Bir arkadaşımla buluşacaktım da. Eve gidip üstümü falan değiştirmem gerekiyor."

Bir süre bakmayı sürdürdü. "Anladım..."

Bir şey diyecek gibiydi. Söylemesi için bir süre bekledim.

"Bir şey mi söyleyeceksin?" dedim en sonunda.

"He, yok ya."

Hafifçe kaşlarımı çattım.

"Bugün beraber bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm de ben. "

"Keşke önceden söyleseydin, " Belki de dün ki pijama partisini telafi etmek istemişti. "Başka zamana ertelesek olur mu?"

Suratı asılmıştı. "Olur."

"Bana bak gıcıksu," Parmağımı tehditkar bir şekilde salladım. "Dün çok gıcık davrandın ban-"

"Sadece parti yapmadık!"

"Olabilir. Bu kendimi bok gibi hissetmememe engel değil ama." Sırıttım. "Ve o yüzden şimdi tek başına eğlenmek zorundasın."

Yarım bir şekilde güldü. "Özür dilerim majesteleri. Bir daha olmaz."

Hala tam olarak gülmemişti.

"Kaan, suratını düzeltir misin? Seni ilk defa ekiyormuşum gibi davranma." Düşünür gibi elimi çeneme koydum. "Yanlış hatırlamıyorsam daha iki ay önce karşılıklı bir şekilde birbirimizi ekmiştik."

Bu dediğime gülmesine beklemiyordum ama kahkaha atmıştı. Aslında gerçekten çok komikti. Buluşup kahve içmeyi falan planlamıştık ama sonra üşendiğim için gitmemeye karar vermiştim. Ve aynı kararı Kaan'da vermişti. Ama ikimizde kimsenin gitmediğini bilmiyorduk. Sonra akşam vicdan azabı çekip Kaan'ı aramıştım özür dilemek için ama onun bana dediği şey "sende mi gitmedin?" olmuştu.

"Neyse sana iyi eğlenceler." dedi.

"Sağol canım." Elimi salladım. "Hadi görüşürüz."

Kapıya ilerledim.

"Görüşürüz. İstediğin zaman yine gelirsin. "

Kapıyı açıp dışarı adımladım. "Gelirim."

Sarılıp vedalaştık.

Bakalım beni nasıl bir platonik bekliyor...

‧͙⁺˚*･༓☾　☽༓･*˚⁺‧͙

nasil buldunuzzzzz

yorum yapin azcik ya canim sikiliyoooo okuyup sevinecegim seyler lazim bana

ve bu bolume de sınır koyacagimm

sınır: okunma: 20 | oy:10

neyse opuldunuz canim okurlarimm💞💞