bu aralar pek moralim yok. Bolumler guzel olmazsa ozur dilerim

keyifli okumalar🩷

‧͙⁺˚*･༓☾　☽༓･*˚⁺‧͙

Çantamı toplarken bir yandan da Duru'ya laf yetiştirmeye çalışıyordum. Derste benimle konuşup anıra anıra gülmüştü ve öğretmenimiz yerimizi değiştirmişti. Benim yanıma da gerizekalının birini oturmuştu.

"Sen de konuşmasaydın! Sanki tek ben konuştum. " dedi başımda dikilirken.

Çıkış zili çalmıştı ve sınıfta sadece biz kalmıştık. Kitaplarımı çantama yerleştiriyordum.

Başımı çantamdan kaldırıp Duru'ya baktım. "Biz hep konuşuyoruz, Duru? Gülme işini biraz abartmasaydın yerini değiştirmezdi."

"O zaman bir dahakine lütfen daha az şaka yap. Bende gülmek zorunda kalmayayım." dedi sırıtırken.

"Şaka yapmamıştım ki." dedim son kitabı da çantama koyarken.

"Kız, " dedi fısıldıyarak.

Ne var dercesine kafamı salladım.

"Kapıda Oğuz'la Ege bekliyor."

" Ne?" Çantamın fermuarını çekip Duru'ya döndüm. "Ay saçım başım düzgün mü? "

Çantayı sırtıma takıp parmaklarımla saçımı düzelttim gelişi güzel.

"Düzgün de... Bu Ege'de geçen tenefüs geldi yanıma 'Nasılsın, dersler nasıl?' diye sordu. Cevap vermiyorum hâlâ peşimden geliyor gerizekalı." dedi göz devirirken. "Söylersin, uzak dursun benden."

"Çocukla ne derdin var onu da söylemiyorsun ki, Duru. "

Omuz silkti. "Nasıl biri olduğunu biliyorsun. Onunla uğraşmak istemiyorum. "

Ege, okulun popüler çocuklarından biriydi. Lay lay lom takılan umursamaz bir tipti.

"Peki söylerim." dedim. "Hadi hadi çıkalım şurdan." Duru'yu kolundan tutup kapıya doğru çekiştirdim.

Kapının önünde Oğuz ve Ege konuşuyorlardı.

"Selam." dedim dikkatlerini çekmek için.

İkiside bakışlarını bana çevirdi.

"Selam yenge."

Oğuz sağ kolunu açıp bana doğru yaklaştı. Kololunun altına girip sarıldım ve yanağına küçük bir öpücük bıraktım.

"Ege parka gidelim diyordu. Sizin içinde uygunsa aşağıda ki parka gidelim mi? Çekirdek falan alırız. " dedi başını kafama yaslarken.

Duru'ya baktım.

Kollarını göğsünde birleştirmiş Ege'ye tek kaşını kaldırmış şekilde bakıyordu. Ya bu kız normalde etrafa neşe saçar ama Ege'yi gördüğü anda kaşları çatılıyordu.

Ege'de her zaman ki gibi otuz iki diş sırıtarak Duru'ya bakıyordu.

"Duru?" dedim bana bakması için.

"Hı?" dedi Ege'ye bakmaya devam ederken.

"Gidelim mi?"

"Hava soğuk. Gelmeyeceğim ben."

Duru olmadan gitmek istemiyordum.

Oğuz'a döndüm. "Havanın güzel olduğu bir gün gitsek?"

Ege araya girdi. "Hava güzel aslında."

"Git, gez o zaman." Duru'nun ani çıkışı ile tekrar ona döndüm.

Kesinlikle Duru ve Ege'nin arasında bir şeyler vardı. Çünkü Duru insanlara asla durduk yere ters davranmazdı.

"Oo, Duru hazretleri siz benimle konuşur muydunuz?"

Duru göz devirip bana döndü. "Beste, ben eve geçeceğim. Sen gitmek istiyorsan git."

Gitsem alınmazdı ama o olmadan gitmek de istemiyordum.

Tekrardan Oğuz'a döndüm. "Başka zaman gideriz, olur mu?"

"Olur." dedi gülümserken.

Yanağında ki gamzesi belirginleşmişti. Kesinlikle gamze ona çok yakışıyordu.

Küçüklüğümden beri hep gamzemin olmasını istemiştim. Hatta ortaokul zamanlarımda internette parmağımı saatlerce yanağıma bastırırsam gamze oluşacağına dair bir şeyler görmüştüm. Tabi ki de salak kafam bu saçmalığa inanmış ve denemişti. Sonuç ise gün boyu ağrıyan yanaklarım olmuştu.

Aramızda böyle saçmalıklara inanan arkadaslar varsa inanmasın. Gün boyu yanağınızda ki ağrı yüzünden gülememek iğrenç bir şey çünkü.

"Hadi gidelim o zaman. " dedi Ege.

Ve hep beraber okuldan çıktık.

‧͙⁺˚*･༓☾　☽༓･*˚⁺‧͙

kisa oldu farkindayim

yeni bolumu ne zaman atarim bilmiyorum, daha yazmadim. Artik eskisi kadar sık yeni bolum de atamayacagim

oy ve yorumlarinizi unutmayinn