
Akın Aktuğ Güncesinden...
Kucağındaki Geceyi kaybetmekten ölümüne korkuyordum bilincini kaybettiğinde kulaklarım uğuldadı. Gecenin babası hemen yanımda bitti. "Çabuk arabaya bindir!!" dedi sesi hem çaresiz hemde sinirli çıkmıştı.
Hızlıca Geceyi en arka koltuğa koydum ve bende en arka koltuğa oturdum. Polat koşarak sürücü koltuğuna geçti Aralda yolcu koltuğuna geçtiği an Polat gazı kökledi. Geceye baktığımda minik bedeni titriyordu hava fazla soğuktu bir hışımla ceketimi çıkarıp onun üzerine örttüm
Karnından vurulmuştu ve çok kan kaybediyordu ceketi karnına biraz bastırdım çünkü kanı durdurmak lazımdı Gecenin iniltisini duydum ama elimi hala karnından çekmedim oluk oluk kanlar akıyordu elim hep kan olmuştu hem Gecenin karnındaki kandan ve Geceyi bulamadığımızda sinirden kapıya attığım yumruktan.
Aral arkasına dönüp Geceye bakti ve elini saçlarına götürüp okşadı " Gecem az dayan abiciğim " dedi endişeyle Gecenin saçlarını okşadığı eli titriyordu. Derin nefes alıp önüne dönüp ellerini saçlarının arasına geçirdi
Gecenin canı acıdığında sanki bana bağlıymış gibi benimde canım acıyordu.
Derin nefes alarak Gecenin saçlarını okşadım Karından akan kan durmuştu. Ama biraz kan hala geliyordu benim üzerimde beyaz gömlek olduğu için hepsi kana bulanmıştı.
Tek istediğim Gecenin iyileşmesiydi çocukluk aşkım beni yeni tanıyorken ölmesini kaldıramazdım bu sefer olmazdı.
Polat sinirle direksiyona elini geçirdi Ona baktığımda sinir küpüne dönmüştü sanki boynundaki damarlar belirmişti ve yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu " Bunu yapanı bulduğumda ecdadını sikicem" diye gürledi.
♡♡♡
Sonunda Hastaneye varmıştık Aral hemen arabadan inip "Doktor" diye gürledi hemen Geceyi kucağıma alarak Hastaneye doğru koşar adımlarla yürüdüm Gecenin bilinci kapalıydı ama umursamadım " geldik kumral dayan " dedim tek nefeste
Aral benim önümde olduğu için doktor çağırmıştı ve koşar adımlarla doktorlar yanımıza geldi sedye getirmişlerdi yavaş bir hareketle Gecenin canının acımasından korkarak sedyeye koydum
Arkamızdan benim ekibimdeki kadınlar ve Gökay,Alparslan gelmişti Zerda koşar adımlarla yanıma geldi diğerleride doktorlar koşar adımlarla sedyede yatan Geceyi amaliyathaneye aldılar ve kapı kapandı ellerim kanlı bir şekilde ve yıkılmış bir edayla koltuğa oturdum.
Alparslan hemen yanıma oturdu saçlarımı ellerimin arasına alıp öne doğru eğildim canımdan can gidiyordu resmen Alparslan sırtımı ovaladı " Geçecek kardeşim geçecek merak etme Gece güçlü kızdır " dedi içimi ferahlatmak için ama hiç işe yaramadı
Cebimde hala taşıdığım Gecenin kolyesine baktım burun kemerimi sıkarak elimdeki kolyeyi okşadım ondan ve çocukluğumuzdan hatıra kalan şey bir kolyeydi.
Aralın bir yanına Mira diğer yanına Lavinya oturup onu sakinleştirmeye çalıştılar
Polatın bir yanında Aydan diğer yanında ise Gökay vardı Polatı sevmemiş gibi yapsada seviyordu Gökay Polatın omzuna elini koyarak konuştu " Oğlum sakin ol hastanedeyiz bak sinirin yeri değil " dedi Polat hala sinirliydi elini yumruk yaparak Amaliyathane odasına baktı
" Ulan benim kardeşim orada yatıyor ben neyine sinirlenmeyeyim lan " dedi öfkeyle
Aral hiçbir şey duymuyormuş gibi kulaklarını kapatıp gözlerinide kapattı Zerda hemen diğer yanıma oturdu " Bana bak bozkır Geceye bişey olmayacak anladınmı? " dedi sinirle
" olmayacak " dedim kararlı bir şekilde.
Zerda Derin nefes alarak ayağa kalktı " Ben herkese su almaya gidiyorum " dedi ve arkasına bakmadan gitti.
Elimdeki kolyeyi hala okşarken ayağa kalktım Alparslan merakla yerinden dikleşip konuştu " Nereye" dedi
" elimi yüzümü yıkayacağım" diyip arkamı döndüm ve lavaboya doğru ilerledim kolyeyi dudaklarıma götürüp öptüm Aslıyı hatırladım ve Aslıyı hatırlamak içimde hiç sönmeyen ateşi harladı kardeşimi çok özlemiştim ama o bana ulaşamayacak kadar uzaktaydı.
Sonunda lavaboya girdiğimde hızla suyu açtım kolyeyi cebime koyup ellerimi yıkadım kanlar kurumuştu. Ama geçmesi uzun sürdü ellerimi yıkadıktan sonra aynadan kendime baktığım an gözlerim doldu sinirlenip gözlerimi kapattım
Sevdiğim insanları kaybetme korkusu hala yerindeydi. Korkuyordum çok korkuyorum hemde .
Ellime su doldurup yüzümü yıkadım ve bir kere daha sonra ensemide ıslatıp ellerimi tezgahın iki yanına koyup gözlerimi kapatıp başımı öne eğdim.
İki dakika sonra gözlerimi açtığımda şimdi gözlerimde sadece sinir, intikam almak vardı. Başımı dağa sola sallayıp dikleştim saçlarımı kurulamadan çıktım.
Amaliyathaneye doğru gittim ve önceden oturduğum sandalyeye oturdum Zerda benden sonra gelmişti elindeki poşette su vardı bir tane eline alıp bana uzattı ve elinden alıp suyun kapağını açıp suyu dudaklarıma götürüp içtim fazla susamıştım.
3 saat sonra
Sandalyeye tam yaşlanmış bir şekilde tavana bakıyordum ve birden amaliyathane kapısı açıldı hemen ayağa kalktık " hastamız yaşıyor " dediği an Aral hemen konuşmaya başladı " Görebilirmiyiz peki "
" Görebilirsiniz ama 1 kişi girebilir sıra sıra girin " dedi doktur
Aral " ben ilk gireceğim" dedi doktorun arkasından sedyede Geceyi getirdiler yüzü fazla solgunlaşmıştı gözleri kapalıydı dudaklarını aralayıp bir şeyler mırıldanıyordu ama anlaşılmıyordu.
Aram gecenin elini tuttu ve Geceyi götürdükleri odaya doğru yürüyüp içeriye girip kapıyı kapattı derin nefes alarak sandalyeye oturdum.
Yarım saat sonra Aral kapıdan çıktığında bir hışımla ayağa kalkıp Gecenin odasına doğru yürüdüm ve arkamdan kapıyı kapattım
Geceye baktığımda yüzü bembeyazdı kaşındaki sargılar değiştirilmişti yanına yürüyüp yanındaki sandalyeye oturduğumda eline baktım elide sarılmıştı onu bu halde görmekten nefret ediyordum.
Derin nefes alıp elini tuttum sandalyeyi birazdaha yanına çektim ve burnumu boyun girintisine yaslayıp derin nefes aldım aynı çiçek gibi kokuyordu.
Yüzümü boynundan çektiğimde konuşmaya başladım bilinci kapalıydı ama ben ona herşeyi anlatmak istedim onu ne kadar sevdiğimi onun için ölümü göze alacağımı bilmesini istedim.
" Gece sen beni nasıl hatırlamazsın? Ben senin gözlerine baktığımda o küçük kız çocuğunu gördüm sen benim içimdeki erkek çocuğunu görmedinmi? Benim içimdeki çocuğu bu kadar çokmu öldürmüşler haa?
Seni seviyorum Gece senin içindeki kız çocuğunu o kumral küçük kızı seni her halinle her şeyinle seviyorum . Sikerim geleceği yada geçmişi ben seni seviyorum Gece bundan başka büyük bir iltifat varmı? Hani sen bana 2 günlük beni tanıyorsun dedin ya sence gerçektende 2 günlükmü hislerim " derin nefes alarak devam ettim
Saçlarını okşadım " Aslıyı kaybettim Gece senide kaybedemem bu sefer olamaz dayanamam seni ilk gördüğümden beridir" cebimdeki kolyeyi çıkarttım " Bunu saklıyorum seni görürümde sana veririm diye ama sen hiç gelmedin bana sana bir o kadar yakın bir o kadarda uzaktım bunun nasıl bir his olduğunu bilirmisin sen ? "
gerçekten uzak bir şekilde gülümsedim " içimdeki çocuk deli divane bir şekilde sana aşık her gün karşılaştığımız parka giderdim ama Gece sen hiç gelmedin sana aşığım 2 kelimelik bir şey ama benim için en büyük kelime sana aşığım "
Sargılı olan elini öptüm " Gelecekte sana bu anıyı anlatıcam ama sen hatırlamıyacaksın çünkü bilincin kapalı " dedim Gülümseyip yüzüne eğilip alnını öptüm saçlarını da öptüm ve derin nefes aldım saçlarından çok güzel kokuyordu.
Saçlarını kıyamayacağım şekilde çok güzel kokuyoru.
Sandalyeye geri oturduğum an kapı gürültülü bir şekilde açıldı ve herkes odaya girdi onlara dik dik bakarken hepsi hiç birşey olmamış gibi Gecenin başında toplanmışlardı.
" Gerizekalımısınız siz insan kapıyı tıklar" dedim Polat ters bir şekilde bana bakıp" senin keyfini bekleyemem enişte bey" dediği an Aral kafasına vurdu Aralın varlığına unutan Polat hemen Aydanin yanına geçti
Neredeyse göz devirecektim İfadesiz bir şekilde hepsine baktım Lavinya Gecenin tam başının yanına saçlarını okşuyordu diğer yanına ise Zerda vardı Zerdanin yanında Mira Lavinyanın yanında ise Aydan vardı Aydanın yanında Polat vardı
Polat Geceden gözlerini bir saniye olsun ayırmazken konuşmaya başladı " sonunda iyi oldu ya ömrümden bir sene kısaldı " dedi sıkıntılı bir şekilde
Aral Polatın bana enişte demesinin siniriyle konuşmaya başladı " merak etme az senen kaldı zaten 30 yaşındasın " dediğinde az kalsın gülecektim ama kendimi toparladım
Polat ters bir şekilde Arala bakıp önüne döndü. Alparslan yanımda duruyordu Gökayda diğer yanımda Alparslana baktığımda Lavinyaya soluksuz bir şekilde bakıyordu küçüklükten beridir Lavinyayi seviyordu ama asla açılmamıştı.
Aral Polata dönüp konuşmaya başladı "Gizem gelicek birazdan çoktandır yoktu" Mira bir hışımla Arala döndü " Gizem kim " dedi
Aral afallayarak Miraya baktı çünkü bu çıkışı beklemiyordu. Aral dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı " Gecenin arkadaşı" dedi Miranın gözlerinin içine bakarken
Mira rahatlamış bir edayla Geceye bakti kaşlarımı çatarak Miraya baktım Aralı kıskanmış olabilirmiydi?
Yarım saat sonra
Mira Güncesinden
Herkes koltuklara yerleşmişlerdi. Kapının açılmasıyla herkesin bakışları kapıya doğru döndü. İçeriye bir tane esmer kadın ve bir tane esmer adam girdi.
Kadın ve Adam el ele tutuşup kapıda durdular kadının kara gözleri kara kaşları vardı ve keskin yüz hatları onu çekici kılıyordu 26 yaşında gibi gözüküyordu siyah mini etek ve siyah bir kürk giyinmişti siyah topuklu ayakkabısıyla çok güzel gözüküyordu
Esmer adam ise kara gözlü kara kaşlıydı sakallıyı ama 27 yaş gibi gösteriyordu. Siyah bir gömlek siyah bir pantolon giyinmişti .
Kadın hemen hızla yanımdan geçip Geceye baktı "Geceye ne oldu?" dedi endişeyle Aral ayağa kalkıp yanına gitti " kaza" dedi
Gizem şüpheyle Aralı süzüp kırmızı ruj sürmüş dudaklarını araladı " Kaza?" Sanki inanmamış gibi konuştu.
"Kaza" diye onayladı Aral
Kadın dikleşip herkesin gözlerine baktı " Siz kimsizin?" diye sordu ebenin amı dememek için kendimi zor tuttum.
Aral Akını gösterip " ekibi" dedi ciddiyetle Gizeme bakarken Gizem herkese kuşkuyla bakarken onun yanındaki adam Gizemin elini tuttu " Gizem'im gel şuraya sakin ol " dedi.
Gizem derin nefes alarak " Umut sadece arkadaşıma ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve kimse bana anlatmıyor çıldıracağım " dedi sinirle kaşlarını çatarak.
Umut Gizemin belini kavrayıp konuştu" tamam sakin ol birazdan anlatırlar Gecenin uyanmasını bekleyelim"
Kapının açılmasıyla tekrar herkesin bakışları kapıya döndü Doktor kaşlari çatık bir şekilde bize bakıyordu yakalanmıştık. Malum Polat kapıya tekme atarak açmıştı ve bizde onun arkasından gitmiştik halbuki sadece 1 kişi odaya girebilirdi.
"Siz ne yapıyorsunuz burada " dedi kaşları çatık bir şekilde Umut kaşlarını çatarak Gizemin belini bırakarak Doktorun üzerine doğru yürüdü Doktor bağırdığı için sinirlenmişti ellerini arkasında birleştirerek Doktorun tam karşısında durdu
" Siz burada ne yapıyorsunuz derken?" dedi tehlikeli bir tınıyla.
Doktor yutkunarak " hastanın yanında çok kişi olduğu için öyle ded-" Umut doktorun konuşmasına izin vermeden konuşmaya başladı " Sen herkese böyle bağırırmısın çünkü konuşmak için bir dile ihtiyacın var sanki?" dedi resmen adamın dilini kesmekle tehdit ediyordu.
Doktor geri adım attı"özur dilerim " dedi Umut başı dik bir şekilde konuştu " Özür dileme özür dilenecek bir şey yapma doktor " dedi keskin bir sesle.
Akın bir hışımla ayağa kalktı " her kes dışarı " dedi keskin bir sesle Geceyle tek kalmak istiyordu. Aral Umutun yanına gitti ve herkes dışarı çıkmaya başladı Gökay Umutu süzerek dışarı çıktı gözüne girmişti Umut çünkü Gökay ağırbaşlı adamları severdi.
Başımı iki yana sallayarak dışarı çıktım dışarıda Gizem ayakta iken Umutun omzuna yaslanmıştı sanki bu yaptıklarına alışmış gibiydi gözüm Zerda ve Gökaya kaydı Umut ve Gizem Zerda ve Gökaya fazla benziyorlardı.
Arala baktığımda kalp atışlarım hızlandı nedenini bilmediğim bir şekilde haddinden fazla hızlı attı. Aral bana kaçamak bakışlar attığında bende ona kaçamak bakışlar atıyordum.
Gece Soykan Güncesinden.
Gözlerimi kırpışırarak açtığımda beyaz loş ışık gözümü acıtıyordu dudaklarım susuzluktan kutumuştu " su" diye konuştum Akın heyecanla "Gece" dedi ayağa kalkıp yanıma gelip üzerime eğildi
Ve sonra dikleşip koşar adımlarla masadan su şişesini alıp yanıma geldi belimden kavrayarak yavaş bir hareketle biraz beni dikleştirip suyu dudaklarıma getirdi ve hemen suyu içmeye başladım.
Suyu içmeyi bitirdiğimde Akın yavaş yavaş beni yatağa geri yatırdı. "Güzelim kendini iyi hissediyormusun" dedi endişeyle ona o kadar laf söylemem rağmen benim için korkmuştu. Karnım çok acıyordu " Karnım ağrıyor " dedim ona bakarken kumral saçları tel tel alnına dökülmüştü
Koltuğa oturup elimi tuttu " vuruldun mecbur biraz acıyacak" dedi elimi bile sıkmıyordu canım acır korkusundan.
"Ben bizimkileri çağırayım " diye açıklama yaptı neredeyse gülecektim telaşlı hali çok komikti. Kapıyı açıp çıktı etrafa bakınmaya başladım. Ve hemen Polat abinin sesini duydum" Yer cücesi!" Diye bana doğru yürüdü.
Gülerek ona baktım Dikişlerim patlar korkusundan sadece saçlarımı okşadı Mira yanıma gelip " Geçmiş olsun " dedi çok az süre içerisinde tanışmamıza rağmen o da endişelenmişti kaşlarımı çatarak abim nerede diye baktım
Abimi gördüğümde derin nefes aldım o kadın öldürmemişti babam neredeydi? "Abi babam nerede ? " dedim Polat abi cevap verdi" Sana kim zarar verip kaçırdığını bulmaya çalışıyor " dedi
" Gece sen gördünmü bunları sana yapanları " dedi Gökay Alparslanda onaylayan mırıltı çıkartıp bana baktı şimdi herkesin hedefi ben olmuştum gerilerek " Görmedim" dedin çünkü o kadın için yapacağım başka şeyler vardı.
Aral abim tek kaşını kaldırıp " Eminsin dimi" dedi kaşlarımı çatarak hepsine baktım " yalan söylemiyorum ! " Lavinya elimi tutup konuşmaya başladı " tabikii yalan söylüyorsun demiyoruz Gece sadece merak ettik sana güveniyoruz " dedi samimi bir şekilde.
İçimde bir kırılma hissettim yalan söylemiştim onca kişi bana güvenirken ben yalan söylemiştim başımı aşağı yukarı salladım
"Sana bir sürprizim var " dedi Aral abim merakla ona baktım ve kapı açıldı içeriye Gizem ve Umut girdi gözlerimi kocaman açıp onlara baktım ilkokul arkadaşlarımdı çoktandır görüşmüyorduk.
Yerimden dikleşicekken bir yanımdaki Akın kolumu tuttu diğer yanımda Alparslan kolumu tuttu dikleşmiyeyim diye.
Onlara ters bir şekilde bakıp tekrar Gizem ve Umuta baktım. "Ne zaman geldiniz" dedim merakla.
Gizem siyah oje sürmüş olan tırnaklarına baktı " 10 dakika önce " diye mırıldandı gülümseyerek onlara baktım.
Yarım saat boyunca Polat abi ve Aydan kavga etmiş Lavinya Alparslan'a sataşmış Mira ve Aral bakışmıştı Zerda koltukta herkese dik dik bakıyordu Gökay Polat abiye kas şovu yapıyordu Polat abide Gökaya şov yapıyordu Akın ise herkesten bıkmış balkona çıkıp sigara içiyordu.
Gizem ve Umut ise benimle sohbet etmişlerdi gözüm koltukta oturan Polat abiye kaydı "Polat abi sende kas varmı" diye sordum merakla
Polat abi ters bir şekilde bana baktı Aydan onu patakladığı için canı sıkkındı "Sana ne yer cücesi" deyip göz devirdi ters bir şekilde ona baktım " Sana da soru sorulmuyor ki" dedim
bıkkınlıkla "Ne zaman çıkacağım bu hastaneden" dediğim an herkes bana öldürücü bakışlar attıkları için susmuştum. o sırada balondan Akın çıktı ve yanımdaki koltuğa oturdu " Burada kalamazsın tehlikeli olabilir " diyerek başladı
"benim evimde kalalım hepimiz en azından tehlike geçene kadar babanda evde yok zaten" diyerek Aral abime baktı Aral abimde ister istemez kabul etti Aydan heyecanla Polat abiye dönüp konuştu
"Benim kırmızı küçük balıklarımı görmen lazım !" dedi Polat abi şaşırarak Aydan'a baktı ama hemen kendini toparladı "olur" dedi gülümseyerek
Mirada Aral abime bakıp konuştu "Sende benim kangal köğeğimi görmen lazım" Abim tam dudaklarını aralarken Mira ondan önce konuşmaya başladı
"Senin üzerine saldırması çok keyifli olacaktır" diyerek sinsi bir şekilde sırıttı Aral abim neredeyse göz devirecekti Alparslan Lavinya ya bakıp konuştu
"Akşam seni bir yere götürücem" dedi herkes şaşkın şaşkın Alparslan'a bakıyordu Lavinya kaşlarını çatarak ona baktı "Nereye" diye sordu.
Alparslan kaşlarını kaldırıp "Sürpriz" dedi Lavinya nın kaşları daha çok çatıldı konuyu değiştirmek için Umut'a döndüm "Umut senin mesleğin ne" diye sorduğumda Akın kaşlarını çatarak bana baktı Umut göğsünü kabartarak " Üsteğmenim ben " dedi
bu ciddiyeti Aker olduğu için geliyordu. kaşlarımı kaldırıp ona baktım tam konuşacakken Akının sert sesini duydum
" Gece senin karnın biraz iyi oldu serumunda bitti zaten burası güvenlü değil herkes toplansın gidiyoruz" dedi ve herkes ayaklanarak dışarıya çıktı
Akın sırıtarak bana döndü bu yüzünü sadece bana gösteriyordu " Yine bana kaldınız Gece hanım " dedi göğsünü kabartarak kendimi tutamayıp güldüm ama karnımda bir sızı hissettim yüzümü buruşturarak karnıma baktım
Akın sıkıntılı bir nefes alarak yanıma doğru ilerledi önce ayaklarımın altından ondan sonra ise belimden kavrayarak beni kucağına aldı kaşlarını kaldırarak bana baktı
" çok hafifsin 10 kilo falanmısın Gece ?" göz devirerek omzuna yumruk attım yüzünü buruşturarak bana baktın ona ters ters bakıp "abartma " dedim
kucağındaki benle hiç sıkıntı çekmeden yürüdü kapıyı açıp herkesin gözünün önünde kucağındaki benle kimseye bakmadan yürüdü kriz geçirebilirdim! ben cesaret edemeyip kimseye bakmadım.
10 dakika boyunca hiç konuşmadık dışarı çıktığımızda herkes bize bakıyordu burada Akını öldürebilirdim. kendi arabasının ara koltuğuna uzandırdı ve sürücü koltuğuna binip arabayı çalıştırmadan önce bana baktı.
ve arabayı çalıştırdı. yola bakarken konuşmaya başladı " bie davetiye olucak benim gitmem lazım ve herkes gidecek sen hariç Gece " dediği an kaşlarımı çatarak "Ne" diye cırladım
"Duydun işte sen bu halde nasıl gelmeyi bekliyorsun" dedi sinirlenmişti. " bende geleceğim tabii " dedım
başını sağa doğru eğdi sabır diliyormuş gibi
" Gelemezsin Gece" hemen konuşmaya başladım " beni ikna etmek için bir Dünyanın en büyük Gökdelenini alman lazım" dedim
alayla birden arabanın frenine basıp arabayı durdurdu hemen bana baktı "Alırsam o zaman dinleneceksin Gece" hemen ciddiyetime geri döndüm dalga geçmiştim ama o ciddi algılamıştı.
ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum bu adam bu parayı nereden getiriyordu diye düşündüm ve önüne dönüp arabayı tekrar çalıştırdı.
Gökdelen alsa bile gidecektim inadım inattı. yan gözle ona baktım tam konuşacakken
"Alparslan'a söyleyeceğim Gece halledicek en kısa zamanda şarkı açayım ?" diye sordu başımı onaylayarak salladım ve şarkı açamaya başladı
arabada "mey" şarkısı çalıyordu. gözlerimi dinlendirmek için kapattım ama uyuya kaldım.
♡♡♡♡
Gözlerimi açtığımda siyah dekore edilmiş bir odadaydım her yeri Akın kokuyordu. Derin nefes alarak oturur pozisyona gelip Gözlerimi ovuşturdum
"Akın" diye bağırdım ama bir cevap duyamadım ayağı kalkıp kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açıp odadan çıktım.
bu ev koskocamandı! bizim evimizden bile ve üstelik bu ev sadece Akının eviydi. her yer siyah olarak dekore edilmişti avize bile siyahtı. merdivenlerden aşağı indim koşar adımlarla.
ama evde kimse yoktu siktir! hepsi davetiyeye gitmişti bensiz sinirle merdivenlerden yukarı çıktım ve Miranın odasını bulmaya çalıştım. çok zamanımı almamıştı odasını bulmak.
koşarak gardırobuna baktım hep siyah ve kırmızı renkler vardı bu kız gerçekten giyinmeyi biliyordu. rastgele bir elbise seçip koşarak lavaboya girip elbiseyi üzerime geçirdim ve lavabodan çıkıp kendime baktım
siyah omuzları askılı yırtmaçlı bir saten elbiseydi. makyajımı ve saçımı yaptım.
Miranın dolabını karıştırdım ve siyah topuklu ayakkabı alıp giydim karnım çok fazla acımıştı ama inat etmiştim. siyah bir deri ceket ve çanta giyinmiştim.
telefonumu cüzdanıma koyup merdivenlerden indim merdivenler fazla uzundu. sonunda merdivenler bitince dış kapıda 2 tane iriyarı korumalarla karşılaştım.
kaşları çatık bir şekilde bana bakıyorlardı Akının korumalarından ne bekleyecektim ki hepsinin suratında sinirli ifade vardı. kumral olan adam
" Nereye Gece Hanım" diye sordu dik bir şekilde onlara baktım
"Siz benden hesap mı soruyorsunuz yoksa ben mi yanlış anlıyorum çünkü Akını aramak zorunda bırakmayın beni" diye gülümsedim ikisine ap açık onları Akına söylemekle tehdit etmiştim
"Abinin dediği kadar varmış" diye geveledi adam ağzından göz devirerek çekil işareti yaptım kafamla
derin nefes alıp çekildiler eğer bana karşı koyarlarsa Akın dillerini keserdi beni çıkartırlarsa da dilini keserdi. az kalsın gülecektim
Kapıda Polat abinin arabası duruyordu büyük ihtimelle hepsi 3 arabaya binmişlerdi Polat abinin arabasına doğru yürüdüm ve arabaya binip çalıştırdım.
♡♡♡♡
sonunda davet edilen yere gelmiştim. arabayı park edip mekana doğru yürüdüm yine siyah bir yerdi 3 katlı çok şık bir yerdi akşam olduğu için sokak lambası yanıyordu siyah binaya güzel bir hava katıyordu. sıkıntılı bir nefes vererek yürüdüm karnımın acısı biraz artmıştı.
içeriye girdiğimde ürkütücü adamlar buradaydı her kesin bakıyordu ama umursamadım tam ileride Akını bir tane kadınla konuşurken gördüm sarışın birisiydi. daha fazla bakmayıp
Abimin yanına gittim henüz beni kimse görmemişti. Abim ve Mira birbirleriyle konuşuyorlardı onları rahatsız etmemek için onların yanına gitmedim soluma baktığımda gözlerim kocaman açıldı
beni aldatan eski sevgilim yani Poyraz buradaydı. esmer saç telleri alnına tel tel dökülüyordu uzun birsiydi ama Akın kadar değildi.
Poyrazda beni gördü yanında kimse yoktu kaşlarını kaldırarak bana baktı Akınlar uzakta olduğu için göremiyorlardı. sinirle derin nefes alıp önüme döndüm sonra ise yanıma
Poyraz geldi sinirle ona bakarak " siktir git" dedim sırıtarak bana bakıp saçlarıma elini koyup okşamaya başladı fazla hırçınlaşmışsın sen " dedi
ondan uzaklaşarak " tekrar söylüyorum siktir git" dedim tam karşıma geldi alkol kokusunu alıyordum ve birden beni öptü gözlerim kocaman olmuştu
Ve iki saniye sonra bir beden aramıza girip Poyraza öyle bir yumruk attı ki kırılma sesi geldi bu kişi Akındı hemen geriye çekildim Akın Poyraza durmadan yumruk atıyordu ve Poyrazın arkadaşları
müdahale olduğunda bizim ekipte girdi kavgaya ve büyük bir kavga çıktı bir tane adam tam Miranın arkasından gelicekken masadan bir votka şişesi alıp adamın kafasında kırdım. adamın kafasına vurduğumda
hiç bir etki etmemiş gibi bana baktı tam bana hamle yapacakken Umut adamın yakasından kavrayıp tekme attı. diğerlerine baktığımda.
Bir tane Adam Aydan'a yumruk atacakken Aydan adamın yüzüne uçan tekme attı Allahtan topuklu ayakkabı giyinmemişti Mira ise diğer adamın suratına tekmeyi geçirdi
Lavinya ya bir adam tam saçlarını kavrayacakken Alparslan izin vermedi ve adama kafa attı. bana hamle yapan adamın erkekliğine tekme attım ve adamın yüzüne yumruk savurdum
Zerda ise bir tane adamı yere sermiş tekmeliyordu bende bana vuran adam yere düştüğü için tekmelemeye başladım.
Evettt arkadaşlar ben bu bölümü yayınlandıktan sonra ara vericem çünkü okunma sayısı baya düşük. Ve whatsapp kanalı kurdum girmek isteyenleri instgram hesabımızdan bize yazabilir.iyi okumalarını
Oy vermeyi unutmayınnnnnn öpüldünüz ❤️🔥❤️❤️🔥❤️🔥
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |