21. Bölüm

1.5

ℳ⋆
volanciaa_

Selamammmmmmm yavrualree

SİMDİDENNN OYA BAS VE OYLEE DEVAM ETT LÜTFEN 🤗🫶

Şarkıyı Dinleyin.❗

İyi okumalar-

20 oy-

20 yorum-

Ardından bırakıp gittiği yıkım yüreğime avuçlarıma suçlu bir mahkum gibi pişmanlıkla doldururken uyumaya çalışmak bir ızdırap gibi geliyordu sanki.

 

Yanımda çoktan uyumuş Helin'e olan bakışlarımı, büyük balkon kapısına yasıyan Ay'ın görüntüsüne çevirdiğim de içimdeki duygulara daha da kapılmama ve uyuyamama neden oluyordu.

 

Her gece lisenin daha başlarında iken balkonda oturup saatlerce kitap okumayı bir alışkanlık haline getirmiştim. O zamanlar tek yapabileceğim en iyi aktiviteydi çünkü.

 

İki günde koca koca kitapları bitirdiğim dahi oluyordu. Başlarda güzel geçen bir süre sonra onu orda görmüştüm.

 

Bizim evin hemen karşısında küçük bir taksi durağı vardı o zamanlar. Şuan taşınmışlar, bildiğim kadarıyla işleri pek iyiye gitmiyordu.

 

O da her akşam oraya gelir Serhat usta ile çay içer hatta bazen kendi getirdiği yemekleri oturur birlikte yerlerdi.

 

Gündüzleri bir iki defa oradan geçsem de pek görmüyordum. Çalıştığını da söyleyemezdim çünkü hiç bir zaman ben içeriye geçene kadar oturduğu sandalyesinden kalkmazdı.

 

Sonra lisenin yarı ikinci döneminde Helin ile tanıştım, sınıfımıza yeni gelmişti. Onunla düşündüğümden de yakın olmuştum her gün birlikte eve gelir birlikte çalışırdık.

 

Her gün Aras'la birbirimizi görüyor olmasak da ikimizden biri görmek için çabalayıp karşılaşıyorduk. Üç yılın sonunda dayanamayıp Helin'e anlatmaya karar vermiştim.

Seviyordum çünkü.
Her akşam onu düşünmekten fazlasıyla da cidden sıkılmıştım.

 

O sıralar Aras Aydın'a yeni gitmişti yanlış hatırlamıyorsam. Numarasını verdi yazmam için zorlayınca dayanamayıp bir gece yarısı yazmaya karar verdim.

 

Bazen pişmanlık da duysam iyi ki yazdım diyorum. Onunla konuşmak bana iyi gelirken derslerime daha fazla odaklanıp çalışmama sebep olmuştu.

 

O zaten her zaman iyi ki dediğim bir adam iken şimdi onun kırdığım duygularıyla büyük bir acı soluyordum.

 

Tam o sırada salondan gelen hışırtılar beni yorganıma daha da gömerken duyduğum kısık küfür tek bir kişiye aitti.

Aras.

 

Geri gelmesi beni şaşırtırken yarın sabah gidecek olması içimde duyduğum ürpertiyle yanına gitmemi istiyordu.

 

Belki bir daha uzun bir süre boyunca göremeyecek içimde sakladığım pişmanlığımı daha da közlüyecektim. Buna daha fazla dayanamayacağımı anladığım sırada ayaklarımı yavaşça yataktan sarkıtıp Helin'in uyanmaması adına dikkatli davranmaya çalıştım.

 

Kapıya doğru ilerleyip yavaşça açtıktan sonra bedenimi hızlıca dışarıya attım.

______________________

 

 

 

-Hatırlatma-

Burataaa kadar okuduysaann oy atipp oylee devamm et lutfen🫂😔

_____________________

 

Kalbim ritmini bozmuş bir saat gibi tekrar tekrar dönüp durmaya devam ederken ruhumu emen heycanım ve tedirgin parmaklarım titriyordu yine.

 

Salonun kapalı ışıklarından tek aydınlatıcı olan odasından içeriye sızan ışık bir süre sonra kapandığında uyumuş olmamasını dileyerek izin almadan odasına girdim.

 

Helin'in odasına benzer tek ayıran şey sol tarafıyla farklı durmasıydı. Ve tabiki de birbirlerinden çok uzak olan dizayn zevkleri.

 

Gri duvarların yanı sıra bir dolabı ve yatağı tek vardı. Büyük ihtimalle Ağrı'da ki evine taşımıştı çoğu eşyasını.

 

Açık balkondan esen sert rüzgar üzerimde hala ona ait olan sweatshirtüne rağmen bir suçlu gibi tenimi süzüp geçerken titreyen dudaklarımı dişlerimin arkasına geçirdim.

 

Ellerini korkuluk demirlerine yaslamış sırtı gerilmesinden dolayı kaslarını ortaya zevkle önüme sermişti.

 

Elinde yeni farkettiğim sigarasını dudaklarına yaslarken ağzından çıkan dumanı ileriye doğru soludu.

 

Yavaş adımlarla yanına doğru yaklaşırken korkutmak amacım değildi ama bir anda arkasına dönüp suçlu gibi duran beni görmesi istemsizce beni de irkitmişti.

 

Sorgular gibi üzerimde gezinen bakışlarının altında kıvrılarak zorlukla yüzümü gizleyen açık tutamlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

 

Sertçe boğazımı temizleyip söze gireceğim anda ne söyleyeceğimi hatırlamayacak kadar uçup gitmiş kafam ile kıpkırmızı kesildim.

 

Ne demeliydim? Ya da nasıl başlamalıydım ki? Kötü bir şey söylersem kızar mıydı? Neden mantıklı düşünemiyorum?

 

Sorularımın bir anda uçup gitmesini sağlayan gözleri tekrardan önüne geri dönüp ikinci sigarasını yakmıştı.

 

Belki de konuşmak istemiyor diye düşünüp geri döneceğim sırada bundan vaz geçip üzerine doğru ilerledim.

 

Daha fazla belirsizlikle yaşayamayacağımdan emindim. Hem gizle sakla daha nereye kadar seviyor muydum? Seviyordum.

 

Hem o da sevdiğini bana karşı itiraf etmişken küslüğü uzatmanın bir amacı yoktu.

 

Sessizce yanına geçip bana doğru dönmeyen yüzüne hevesle baktığımda gözleri beni görmek istemeyeceği bir varlıkmış gibi sürekli kaçırıyordu.

 

Dudaklarında yaslı duran sigarası içimi yakarken yapıp yapmayacağımdan kararsız masada duran sigara paketinden bir dalı çıkartıp yakarak dudaklarıma yasladım.

 

"Ne yapıyorsun sen?" Bakışları yeni beni farketmiş gibi elimde duran sigarayı sinirle alıp söndürürken kötü de olsa tekrardan benimle konuşması mutlu etmişti en azından.

 

Fırsat bu fırsat içimi daraltan düşünceleri, sabahtan beri düşünüp prova yaptığım kelimelerin arasından uzak; aklıma gelenleri cesaretle söylemek istedim sadece.

 

"Uyuyamıyorum Aras. Seni düşünmekten seni nasıl kırdığımı bile bile uyumak istemiyor canım. Haklısın kendini tek düşünen aptalın tekiyim duygularını görememişim ne hissettiğini anlamamışım. Sadece dünya da bir tek benim sorunlarım varmış gibi seni umursamamışım. En acısı da ben seni böyle severken bana olan ilgini hep görmezden gelmişim. Ama sen de anla beni seni öyle çok seviyordum ki beni reddetmen beni de korkut-"

 

Ne olduğunu anlamadığım bir anda dudaklarıma yaslanan sert ve öfkeli dudakları beni şoka uğratırken istemsizce havada kalan titrek parmaklarımı elinin içine geçirdi.

 

Benden uzun boyuna yetişmek adına yükselttiğim ayaklarımdan tutup kucağına alırken birbirine dolanan dillerimiz beni daha da yakıyordu.

 

Sonunda dayanamayıp üzerimden çekip aldığı sweatshirtüne üzgün üzgün bakarken dudakları bir an olsun nefes almama dahi izin vermiyordu.

 

Sonunda nefeslerimiz kesilip birbirine karıştığında kafasını hafifçe geri çekip alnıma yasladı yorgun gözlerini.

 

"Şu siktiğimin-" lafının arasından hızlıca öpüp devam etmemesi adına geri çektiğimde kısılan sesime zorlukla sessizce fısıldadım.

 

"Küfretme lütfen." Gözleri karanlık Ay'dan bize ulaşan kısık ışık hüzmesinin izin verdiği kadar yüzümde dolaşırken gülümseyip sertçe boynumdan öptü.

 

"Kiraz." Benim için hiç bir anlamı olmayan ismimin dudaklarından çıkması içimi eritirken istemsizce dudağımda büyüyen gülümsemem ile o olduğumu belirterek mırıldadım.

 

"Sana aşığım kadın. Kokuna bakışına, gülüşüne kendinde kusur bulduğun her zerrene tek tek. Düşündüğünden bile fazlasıyla kiraz. Sensiz nefes almak bile bana zor gelirken Lütfen daha fazla benden gitme dayanamıyorum."

 

___•____•___

En iyisii onlarii hemenn birlestirmekti ikisidee bu aciya dayanamayacaklarini bildiğimden daha fazla acı çekmelerini istemedim. Çünkü daha asıl acıyı şimdi çekicekler isbsiwbsjbwksnwk

Saka ulaa sakaa

Oy vermeyi unutma yavrumm başka bir bölüme kadar kendinize iyi bakın öptümmmmmmm siziiii 💐 🤍

Bölüm : 08.09.2025 22:56 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Hikayeyi Paylaş
Loading...