Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2.Bölüm:Cinayetler ve Bilmeceler

@waterr

 

Fikirler söylenir,Oklar ona döner,Ok yaydan çoktan çıkmıştır,Döner, dolaşır,Saplanır.Bilgi Bilgiler Doğru bilgiler...Bilmecede ki anlamı çözemedik bir fikriniz var mı Sayın savcım?” biri ölüyor ve yanına kurtlu kırmızı elma bırakıyor yetmeyip üstüne küçük bir bıçakla not bırakılıyor, notta ise bilmece...Tüm bunlar ne anlama geliyor?Ali Parlak, başarılı bir yazılımcı neden öldürülsün ki?Kime ne zararı olmuş olabilir ki?Sorularımı benden ayıran şey kapının birden açılması oldu. İçeriye boncuk gözlü kadın girdi;“Komiserim bir cinayet daha” Poyraz komiser bana döndü ve;“izninizle Sayın Savcım” dediği gibi boncuk gözlü kadına döndü “kırmızı elma dosyasıyla bağlantısı var mı?”“Evet. Cesedin yanında elma ve bilmece var. Acil baksanız iyi olur sanırım” ~

Küçük çocuk annesine yalvaran gözlerle bakıyordu. “anne lüyfen biy eyma daha yiyem mi?" derken de annesinin pembe uzun eteğine yapışmış izin istiyordu.“Kız Hatice şu çocuğa bir elma ver. zaten arka bahçede elma ağacı var bırak yesin senide eteğini bırakakır” yaşlı kadın biliyordu; kadının kötü bir anne olduğunu , çocuğa acıyor ‘ah küçüğüm ah babası olsa böyle mi olurdu' diye içinden geçirmeden de duramıyordu.“Ben bu çocuğa her istediğinde elma verseydim arkada elma ağacında tek bir elma kalmazdı!” halbuki arka bahçede ağaç artık meyveleri taşıyamadığı için ya dökülüyor yada yenmediği için dalında kurtlanıyordu.“Peki kızım sen nasıl istersen" dedi yaşlı kadın başka ne desin ki... Hatice çocuğuna döndü ve “ sende dışarı çık yemek yapacam ayağımın altında dolanma" derken de çocuğun eski püskü giymekten rengi lâcivertten gök mavisine dönmüş kıyafetinden tutup dışarı itekliyordu. Çocuk dolmuş gözlerle yüze kapanan tahta kapıya baka kaldı. Bir ümit annem kapıyı açar diye beklemeye devam etti.Annesi kapıyı açmadı 9 yaşındaki küçük çocuk dışarıda kaldı.“şitt çocuk gelsene bizle futbol oyna" dediği gibi sarışın çocuk arkasını dönüp koşmaya başladı. Küçük sarışın çocuğun arkasından baktı. Bir kez daha arkasına dönüp annesi kapıyı açar mı diye bir umut beklediAnnesi yine kapıyı açmadı...“oluy, oynayım" diye fısıldadı ve tüm gücüyle sarışın çocuğun arkasından koşmaya başladı.

~Hepimiz Defne -boncuk gözlü kadın- etrafında toplanmış. Bulduklarına bakıyorduk.Ayaz konuşmaya başladı “Tamam şimdi bir özet çıkaralım.”Defne “ kurban İdil Ezgi Gök. 37 yaşında.” Sözü Elif aldı “ kocası kemal Gök 40 yaşında.10 yıldır evli olmalarına rağmen çocukları yok” Ayaz lafa girdi “Ali parlak cinayeti gibi yanında bir elma ve not var demiştin değil mi Elif?" Kadın başını salladı “evet komiserim bana öyle bilgi geldi. Hepinizin telefonuna konumu attım.”“süpersin Elif.” Poyraz ekibine döndü ve “haydi gidiyoruz"“Poyraz komiserim ben de sizi arabamla takip edeceğim"“ Tabii ki savcım nasıl isterseniz” *Fazla oyalanmadan otoparka indik etrafa bir baktığımda arabamı diret karşımda olduğunu görünce adımlarımı o tarafa yönlendirdim. Aynı zamanda da ellim cebimde olan anahtarı arıyordu. Anahtarı buluncaya kadar zaten arabamın yanına gelmiştim. Tam siyah Range rover aracıma binecekken Ayaz ve Salihin sesini duydum;“ Savcı cin gibi ha?” Salih' in sesine daha çok benziyordu.“aha konuştu bizim insanları 2 dakikada tüm beyin fonksiyonlarını çözen uzman profesör Salih Yürek"“Dalga geçme olum. Kadın zeki hem gençte sıkılmaz, hemencecik yorulmaz uğraşır.”“Boş boş konuşma bin arabaya Savcı hanım duyacak şimdi!” üzgünüm Ayaz çoktan duydum.“Daha Poyraz gelmedi ne bineceğim arabaya.” Salih konuşmaya devam etmek için ağzını açmıştı ki ben araya girdim.“Allah sohbetinizi artırsın beyler!” cümlemin sonlarında yanlarına varmıştım.Ayaz Salih'e ‘son günlerini iyi yaşa' bakışı attıktan hemen sonra bana baktı ve “savcım bizde dosya hakkında konuşuyorduk" kızacağımı düşünüyordu sanırım o kadar sert mi görünüyorum?Cevap vermek için ağzımı açtığımda “Haydi gidelim bakalım” Poyraz'ın sesini duydum. “Sayım savcım bizi takip edin lütfen" anladım anlamında kafamı salladım.##Arabadan indiğim gibi etrafa bakmaya başladım. Büyük gri-beyaz bir villanın önüne gelmiştik. Her tarafta ağaç ve yeşilliklerle doluydu. Hem etrafı inceliyor hem de arka bahçeye doğru yürüyorduk evin büyük bir havuzu vardı. Önümüzdeki polis memurunu takip ediyorduk .eve bahçe kapısından girdik. Kapı salona açılıyordu. Salon; Osmanlı dönemlerinde fışkırmış gibiydi, avangart mobilyalar tercih edilmiş. Kadife döşemeli koltuk takımı, altın ve bakır tonlarına hakim olan detaylar, dikkatimi en çokta ahşap oymalı mobilyalar ve duvarda asılı olan Kılıç Alayı dikkatimi çekmişti. Kılıç Alayı; Osmanlı İmparatorluğu’nun sultanlarının tahta çıkma töreni sırasında kullanılırdı. Vitrin takımları ise koyu renklerdeydi... Tam bir Osmanlı dönemine ait. Bu tarzı aileler pek tercih etmezler çünkü genellikle narin ve hassas kumaşlarla kaplanır bundan dolayı yıpranmaya oldukça yatkındır. Osmanlıda Günümüzde kullanılan TV üniteleri yerine çok parçalı konsollar, gümüşlükler ve vitrinler oluyordu. Burada da aynı şekildeydi. Salondan mutfağa doğru geçtiğimizde parkelerde kan izleri yavaş yavaş belirmeye başladı. Mutfak dolapları ceviz ve maun tonları hakimdi. Tezgah arasında asılan bakır ve gümüş olduğunu tahmin ettiğim kahve cezveler, tezgahta ise boy boy toprak kaplar vardı. Salon ve mutfak Osmanlı dönemini yansıtıyordu. Gözlerim yere doğru indirdiğimde Yerde yatan bendeni gördüm. “kimse dokunmasın" diye uyarıda bulundum ve ellerime eldiven takıp cesede yaklaştım. Üstündeki naylonumsu şeyi kaldırmamla gözlerim büyüdü bunu hangi cani yapabilir ki?Yerde bir kadın sol göğüsünün altında kesik ve orda olası gereken şey orda değil! ‘kalbi’ orda değil oradan çıkarılmış ve sanki önemsiz bir şeymiş gibi kenara fırlatılmış kadının yanında bir elma üstün de not. Notu ellime aldım ve ekibe döndüm. Notta yazanları yüksek sesle okumaya başladım;“Bilgi bilgiler doğru bilgilerKatil bilgi verirKurban yalanlar söylerKatil güler veElindeki elmayı yere bırakırİmam yasin okumaya başlarKatil artık gülmüyordurGözleri yaşlıBeyaz gelinlik giyen kadına bakıyordur”Katil?Bilgi?Gülmek?Gelinlik?Tüm bunlar ne anlama geliyor.Ben bunları düşünürken bir polis buraya doğru sesleniyordu “komiserim bir şey bulduk bir bakasınız iyi olur" hemen polis memurun yanına -Oturma grubunun yanı- gittik. Ellinde ki poşette bir bileklik tutuyordu. Altın gibi duruyordu ama olmayabilir de ellime almadığım için emin değilim. “Komiserim bir bileklik bulduk. Cinayet sırasında düşmüş olabilir. Tabii eşinin de olabilir ama üstünde kan izleri var.” Cinayeti işlerken fark etmeden düşürmüş olabilir ama bunlar bir ihtimalden ötesi değil.“Tamam, bu baya işimize yarayacaktır. Poyraz bey oturup konuşabileceğimiz bir yere gidelim. Yoksa bu iş iyice çıkmaza sürüklenecek.”“haklısınız savcım bende sizin gibi düşünüyorum. Genelde gittiğimiz bir kafe var isterseniz oraya gidebiliriz. Buraya da yakın zaten” kafamı olumlu anlamda salladım.##Tüm ekip buradaydı Poyraz, Salih, Ayaz, Elif ve Defne. Elif tam söze girecekti ki benim telefonum çaldı. Ekrana baktığımda Ahmet'in aradığını gördüm. Bugün hasta olduğu için benimle değildi. Daha fazla bekletmemek için telefonu açtım.“Evet Ahmet"“ Savcım ben sizin yanınıza gelmek istiyorum. Dosyadan uzak kalmak benlik değil bilirsiniz.”“ kendini iyi hissediyorsan gel. Konum atarım"“Sağ olun savcım" cevap vermeden kapattım.“Ahmet kendisi katibim olur normalde yanımda olurdu ama kendisi biraz rahatsızdı ama yine de dosyadan uzak kalmak istemedi. Birazdan yanımızda olmuş olur.”Poyraz konuşmaya başladı;“Şimdi ilk cinayete gelelim Ali Parlak başarılı bir iş adamı. 45 yaşında evli 4 çocuk babası. Karısı Serap Parlak kendisi lise mezunu yani ev hanımı. Cinayet sırasında arkadaşlarının evinde olduğunu söyledi kamera kaydı ile onaylandı. Çocukları Hasan, Yasemin, Kayra ve Emir aralarından sadece Emir’in yaşı büyük ama İsveç’te bankacı olarak çalışıyor. Ali Parlak hakkında ilginç bir şeye rastlanmadı.”Defne; "Bilmeceden yola çıkalım o zamanFikirler söylenir,Oklar ona döner,Ok yaydan çoktan çıkmıştır,Döner, dolaşır,Saplanır.Bilgi Bilgiler Doğru bilgiler...”Ben konuşmaya başladım “ bilmeceye bakarak konuşulursa bir fikir söyleniyor dikkatler o kişide toplanıyor ama gerisini anlamadım. Özellikle son satırdan ilk beş satır birbiriyle bağlantılı ama son satır ‘Bilgi Bilgiler Doğru bilgiler’ bilmece ile alakası yok"“Evet benimde dikkatimi o çekti sevgili sayın savcım. Ölüm şekli misine ile boynuna dolanmış ve acımadan öldürmüş bir adamdan bahsediyoruz."“Savcım ben geldim" sesin geldiği yöne baktığımda Ahmet’i gördüm “gel Ahmet gel... bizde dosya hakkında konuşuyorduk" beğendiyseniz yıldızlamayı unutmayınnn🎀

Loading...
0%