@wearelivingart
|
İyi okumalar... [Sıçtık cafer bez getir] Yoongi Jungkook Yoongi Jungkook Hoseok Jungkook Yoongi Jungkook Yoongi Hoseok Yoongi Hoseok Yoongi Hoseok Yoongi Hoseok Jungkook Hoseok Yoongi Jungkook Hoseok Jungkook Yoongi Hoseok Yoongi Jungkook Hoseok Yoongi Hoseok Jungkook ... Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox Ah tanrım lütfen beni yanlış anlama Jeonjk Xoalsax Jeonjk Xoalsox Jeonjk Xoalsox İki gün sonra... [Sıçtık cafer bez getir] Jungkook Yoongi Jungkook Yoongi Hoseok Yoongi Jungkook Yoongi Jungkook Yoongi Hoseok Yoongi Jungkook Hoseok Yoongi Hoseok Yoongi Hoseok Yoongi Jungkook Yoongi Jungkook Hoseok Jungkook Yoongi Jungkook yazıyor... Jungkook Hoseok Jungkook Yoongi Jungkook Yoongi Hoseok Jungkook ... Resesif Alfa Sozde Alfa Resesif Alfa Sözde Alfa Resesif Alfa Sözde Alfa Resesif Alfa Sözde Alfa Resesif Alfa Sözde Alfa Resesif Alfa Sözde Alfa Resesif Alfa ... Genç omega attığı konumdan sonra bulunduğu yerde bir ağaç dibine çömelmiş öylesine oturup beklemeye başladı. Etrafta gezinen gözleri ağaçlar ve kuşlardışında pek bir şey görmemişti. Sıkıntıyla oflarken eline taş aldı. İnce uzun parmaklarının arasındaki taşı evirip çeviriyor kendine oyun yaratıyordu. Bu da sıkıcı geldiğinde sırtını ağaca yaslayıp kafasını gök yüzüne dikmişti. Mavi bulutların arasındaki güneş gözlerinin kamaşmasına sebebiyet verince gözlerini kapattı usulca. Geçen gün olanlardan sonra aslında Taehyung'la bir bağlantısının olmasına gerek olmadığını fark etmişti ama yinede onun buraya gelmesini bekliyordu. Yalan değil belki sırf düşman ailelerden geldikleri için onunla uğraşmaya devan edebilirdi. Sonuçta bu uğraşma işleri eğlenceli geliyordu. Yanına yaklaşan hışırtılı adım sesleriyle kafasını sesin geldiği yöne çevirdi. Beklediği alfanın geldiğini görünce ayağa kalkıp gevelenmeye başladı. "Sonunda geldin. Bir an hiç gelmeyeceksin diye düşündüm." Esmerli işittiği cümlelere gözdevirdi. "Her neyse işte gidelim mi?" "Yani yolu biliyor musun?" "Neden bilmeyeyim ki. Geldiğim yoldan geri döneceğiz işte." "Yinede birine söylesek konum atsa." "İki adımlik yol için mi? Geliyor musun gelmiyor musun?" Kesin kaybolacaz diye düşündü beyaz tenli. Elinde değildi için garip bir his vardı işte, oldukça rahatsız edici bir his. Bir süre yürüdüler. Taehyung önden ilerliyor Jungkook'sa arkasından onu takip ediyordu. Omega geldiği yola kıyasla daha uzun süre yürüdûklerini fark ettiğinde sinirle nefes verdi. Biliyordu böyle olacağını. Ancak alfa bu konuda onu hiç mi hiç dinlememişti. Çenesini gerdi ve arkasından önündeki aptal herife seslendi. "Ya gerizekâlı. Kaybettin değil mi yolunu sana söylemiştim." "Kaybettiğim falan yok." "O yuzden mi on dakikalik yolu bir saattir yürüyorsuz?" Karşısındakinden bir cevap beklemeden telefonunu çıkardı. Yoongi'den konum istemeyi planlıyordu. Fakat işler istediği gibi gitmedi. Bunu hiçbir işi istediği gibi gitmemişti zaten. Telefon çekmiyordu. Telefonunu havaya kaldırıp oradan oraya ilerletti lakin işe yaramamıştı. Artık daha sinirli hissediyordu. Her an patlayacak bir volkan gibiydi adeta. Sinirden köpürüyor kanını fokur fokur kaynadığını hissedebiliyordu. Öfkeyle haykırdı. "YA!! MUTLU MUSUN BİZİ DAHA DA DERİNE GETİRMİŞSİN SİKTİĞİMİN SİNYALİ YOK!!!" Alfa arkasına dönmüş ve ona bağırak adamın sözlerine karşılık vermişti; "Keyfimden yapmadım herhâlde. Bu aptal ağaçlar birbirlerine benziyorsa bu benim suçum mu?" "Tabikide beziyecekler adı üstünde ağaç. Sana birinden konum istiyelim demiştim ama sakalım yok ki dinleyesin. En azından aptal konumu ben değil sen atsaydın şu an burada olmazdık." "Yardım etmeye çalışıyorum. Ayrıca-" cümlesini devam ettirmemişti. Omega meraklı gözlerini ona dikti ancak yinede bir cevap alamadı. "Ayrıca ne?" Aynı bakıslarını bu sefer soruyla birlikte yöneltti. "Ormanda yalnız kalmanı istemiyordum." "Ama şimdide seninle kaldım? Üstelik bizi kaybettin." "En azından tek başına kaybolmadın." Omega işittiği cümlenin hemen ardından karşısındaki adamı kenara itip önüne geçmiş ve yürümeye devam etmişti. Sert adımlarını yerdeki çimenlere basıyor ayağının altında ezilmelerini sağlıyordu. Hızla yürüyor ancak ne kadar yürürse yürüsün bir türlü bir yere varamıyordu. Üstelik bu durum onun canını yeterince sıkmıyormuş gibi birde arkasındaki herifin iki de bir ona dikkatli olması gerektiğini söylemesi çileden çıkarıyordu kendisini. Tanrıdan tekrar tekrar sabir dilerken durmak bilmiyor yürümeye devam ediyordu. Ormanın içinde dönûp durduğunu hissetmeye başlamıştı artık. En sonunda durup arkasından ilerleyen adama döndü. Ateş saçan gözleri esmeri süzdü. Koca gözlerini kısmış kaşlarını çatmıştı. Sinirden deliye döndüğü her halinden belliydi. Öte yandan yanık tenli daha sakin görünüyordu. Belki birazda mahçüp. Ki zaten mahçup olmalıydı değil mi? Sonuçta onları bu konuma getiren onun aptallığıydı. Jungkook ona döndüğündeyse gözlerini kaçırmış olabildiğince göz temesı kurmamaya çalışmıştı. Gözleri etraftaki ağaçları çimenleri gök yüzünü seyrediyordu. Kulaklarının işittiği yüksek sesle irkilmiş ve korkuyla sesin sahibine dönmüştü. "AFERİM SANA!! KİM BİLİR NERDEYİZ ŞU AN! ESERİNİ BEĞENDİN Mİ!!!??" "BAĞIRMA LAN BANA! BEN ÇOK MERAKLIYIM SANKİ!! AYRICA MADEM BANA GÜVENMİYORDUN İSTESEYDİN BİRİNDEN KONUM! TEK SUÇLU BEN MİYİM YANİ!??" "EVET SENSİN!" Omega haykırışıdan hemen sonra yere oturmuş kendince mızmızlanmaya başlamıştı. Aptal bir alfayla kaybolmak değil evde sıcacık yatağında uyumak istiyordu ve şimdi güneş yavaş yavaş gök yüzünden ayrılıp yerini aya bırakırken elinden hiçbir sey gelmiyordu. Saat ilerledikçe ve hava karadıkça ormanda olmaları daha da tehlikeli hâle geliyordu. Alfa kendini sakinleştirip konuştu. "Duralım artık muhtemelen kaybolduğumuzu fark edip bizi almaya geleceklerdir." Jungkook Taehyung'un sözlerine cevap vermemiş bunun yerine fısıldayarak kendi kendine söylemmişti. "Yoongi'ye göre beni kaybetmen değil kurtarman gerekiyordu gerizekâlı herif." "Efendim?" Kısık sesle söylenen cümleyi anlamayınca alfa tekrar etmesi adına sordu. Fakat omega bunun tam tersi olarak aşığıdan ona öldürücü bakışlar atıp, "Yok bir şey!" Demekle yetindi. Alfa yere oturmuş omeganın tepkisine göz devirip iç çekti. Ayağını daha sağlam bir yere basmak için haraketlendirdiğinde bileğine sürtünen sert şeyle küfür edip ayağını geri çekti. Bir eli bileğini tutmuşken öbür eli ile de ağaçtan destek alıyordu artık. Her neye sürtündüyse feci canını yakmıştı. Jungkook ayakta duran oğlanın bu tepkisiyle ne olduğunu sormuş lakin cevap alamamıştı. Genç adamın paçasından tutup çekiştirdi. Ardından sorusunu tekrarladı. Bu sefer sorusuna cevap olarak bileğini bir şeye sürttüğüne dair bir cevap almıştı. Sitem etti tekrardan omega. Sanki başlarına açtığı sorunlar yetmiyormuş gibi bir de kendini yaralamış mıydı cidden bu aptal alfa. "Bakayım." Dedi genç Jeon. Kim'se cevap vermemiş sırtını ağaça yaslayıp acısının dinmesini beklemişti. "İzin verde bakayım işte. Ölmezsin ya." Tekrar konuşmuştu Jeon. Evet ölmezdi en azından şimdilik. Çünkü geri döndüklerinin yaşanılanları acısını çok pis çıkaracaktı ondan. Yinede şimdi bir şey yapamazdı yanındaki tek insanıda ortadan yok edip ormanda bir başına kalmayı kabul edecek değildi herhalde. Esmerli yaslandığı ağacın dibine çömelip oturdu. Beyazlı da beklemeden onun karşısına gelecek şekilde oturuşunu düzeltti. Önündeki adamın yaralamış olduğu ayağını tutup kendine çekti yavaşça. Bileğinin üstündeki deri kalıp gibi kalkmış altta duran et parçasını ortaya çıkarmıştı. Yarası hem büyük hemde derin gözüküyordu. Jungkook ceketinin cebinden çıkardığı bez mendile elinde duran ve neredeyse bitmek üzere olan su şişesindeki suyu döküp ıslatmıştı. Islak mendili yaraya bastırdı. Taehyung'sa Jungkook'un bu yaptığına karşın acıyla tısladı. "Yaran çok derin buradan çıktığımızda doktora görünsen iyi olur." Başını onaylarca salladı Kim. Artık hava tamamen kararmış güneş yerini aya bırakmıştı. Jungkook bir omega olarak her ne kadar iç güdüsel olarak korksada bunu belli etmemek için elinden geleni yapıyordu. Başlarına ciddi bir şey gelse kendi kendini yaralamış resesif aptal bir alfaya mı güvenmeliydi yani. Muhtemelen o bu sorunla daha iyi başa çıkardı yada öyle olacağını düşünüyordu. Akşamın getirisiyle etraf iyice kararmış ve hava oldukça soğumuştu. Jungkook'un omega olarak nefret ettiği şeylerden biride buydu ya. Bünyesi çok zayıf ve üşütüp hasta olmaya müsaitti. Ne yazık, feromonlarıda onu soğuktan koruyamazdı. Daha önce alfaların soğuğa karşı koruyucu feromonlar ürettigini duymuştu. Tabi bu sadece dominatlar için geçerli olmalıydı. Zira karşısında duran resesif alfa değil koruyucu normal bir feromon bile üretmekte zorlanıyordu. "Üşüyor musun?" Soğuk tüm bedenine işlemişken ona sorulan soruya dürüsçe evet demektense reddetmeyi tercih etmişti. Tabi bu ap açık bir yalandı. Tüm bedeni titrerken ve soğuk tan olabildiğince korunmak adına kendini ufacık hale getirmişken yalan söylediği fazlasıyla belliydi. "Yanıma gel. Seni elimden geldiğince sıcak tutabilirim." Dedi alfa. Omeganın onu terslemesine karşın pes etmemiş ve onu yanına çekerek sıkıca sarılmıştı. "En azından hasta olmanı engellemeliyim." Cümlesinden ve ses tonundan mahçubiyeti oldukça belliydi. Suçluluk duyuyordu ve Jungkook onu her fırsatta suçlayarak bu duygusunu arttırıyordu. "Alfaların soğuğa karşı korunmak için feromon üretebildiklerini duymuştum. Tabi sen bunu yapamıyorsundur." Ümitsizce söyledi. "Evet bunu yapamam üzgünüm." Omega aklına gelenlerle duraksadı. Kendi feromonları Taehyung'un üzerinde uyarıcı bir etki bırakmıştı değil mi? Ya tekrar uyarırsa bu belki işe yarardı ama daha kötüde sonuçlana bilirdi. Onu öldürebilir ve ya kızgınlığa girmesine neden olabilirdi. Bu yüzdende düşüncelerini dile getirmekten vaz geçti. Kesinlikle doğru karar değildi. Ama onun yerine Taehyung söylemişti. İkiside aynı şeyleri düşünmüş olmalıydı. "Bana feromonlarının benim feromonlarımı uyardığını söylemistin. Bu işe yaramaz mı?" "Belki evet ama daha kötüsüde olabilir." "Daha farklı bir yolu yok mu peki?" "Sanmıyorum." Ardından ikisinide kucaklayan uzun bir sesizlik. Jungkook'un gözleri kapanıyor yorgunluk üzerine bir yük gibi çöküyordu. Lakin ormanın orta yerinde uyumak mantıklı gelmediğindan kapanmak için direne gözlerini açık tutmaya çalışıyordu. "Uyuyabilirsin bir şey olursa seni uyandırırım." Hemen dibinde işittiği kısık ve derin ses kulaklarına ninni gibi gelmişti ağdete. Bulunmak için sabah olmasını beklemekten başka çağreleri yoktu ve sabah olduğunda onları bulan insanlar iki düşman ailenin alfa oğullarının birbirlerine sarılarak uyuya kaldıklarını görmeyi beklemiyorlardı. -Bölüm Sonu- Bu orman şeysini biraz daha uzatacaktım aslında da aklıma pek bir şey gelmedi. Yazım hataları için üzgünüm umarım beğenmişsinizdir. Ayrıca kitapta geçen terimleri bilmeyenler için bir bilgilendirme ekleyeceğim. Geleneksel iki cinsiyet dışında üç temel ırk var; Omega, Beta ve Alfa. Bunlarsa kendi içlerinde ikiye ayrılıyorlar. Dominat ve resesif olarak. Omegalar; 1 Resesif Omegalar; feromon algılamakta zorlanırlar ve feromonlarını kontrol edemezler. Çoğu zaman bete oldukları düşünülür. Erkeklerinin hamile kalma ihtimalleri düşüktür çünkü olusturdukları yumurtalar kadınlarınkinden ve dominat omegalarınkinden azdır. Eğer hamile kalırlarsa hamilelikleri ve doğumları zorlu geçer. Düşük yapma ve ya ameliyatları (ameliyat diyorum çünkü erkek omegalar normal doğum yapamaz, sezaryenle doğururlar.) sırasında ölme ihtimalleri yüksektir. Kızgınlıkları maksimum 2-3 gün sürer ve dominatlar kadar zorlanmazlar. İlişkiye girdikten sonra hormonel bozukluklar görülebilir. Bu durum kızgınlıklarını etkiler. 2 Dominat Omegalar; feromonlarını konturol etmekte iyilerdir. Omegaların yalnızca %2'sini kapsarlar. Kadınları menepoza geç girer. Erkekleriyse sağlıklı ve yeterli yumurta üretebildikleri için kadınlar gibi regl olabilirler fakat bu oldukça düşük bir olasılık. Eğer regl olurlarsada bu her ay değil yılda bir ve ya iki kez görülen bir şeydir. Baskın kişiliktedirler. Alfaları hipnoz edebilir ve etkileri altına alabilirler. Feromonları öldürücü özellik gösterebilir. Özelliklede hamileyken koruyucu feromonları çok tehlikelidir. Kızgınlıkları oldukça ağır ve zorlu geçer. İlişki sonrası hormonel bozuklukları olmaz fakat partlerlerinin hormon dengesini sarsabilirler. Genel özerlikleri; Naif yapılıdırlar. Zekâlarıyla öne çıkarlar. Sanatçı kişiliklere sahiplerdir. Toplumun %10'unu oluştururlar. Çoğunlukla kadınlardan oluşurlar. Kadın omegalar resesifte olsalar dominatta olsalar doğurganlıkları en çok olan kişilerdir. Ortalama bir kadın en fazla 10 çocuk doğuruyorsa bu sayı omega kadınlarda 30'a 40'a hatta daha fazlasına çıkabilir. Erkeklerdeyse resesifse maxsimum 1 dominatsa da tıpkı kadınlardaki gibi 10'a kadar çıkar. Kadınlarının regl dönemleri normalden çok daha sancılı ve uzun geçer. Bu yüzden hayatlarını kaybeden vakalarda görülür. Betalar; Genel özellikleri; Resesifleri ve dominatları birbirinden ayıran tek özellikleri resesiflerin daha çekinik kişilikteyken dominatlar daha baskın kişilikte olmasıdır. Feromonları algılayamazlar. İstisnai olara dominat betaların bağzıları güçlü feromonların kokusunu alabilir fakat alfadan mı yoksa omegadan mı geldiğini anlayamazlar ve bundan etkilenmezler. Toplumun %75'ini oluştururlar. Çoğunluğu resesiftir. Erkekleri doğuramaz, kadınları doğurtamaz. Erkek betalar erkek omegaları hamile bırakabilir ve kadın betalarda kadın alfalar tarafından hamile kalabilir. Kızgınlığa girmezler. Alfalar; 1 Resesif Alfalar: Genelde pek sık rastlanmamakla birlikte toplum tarafından dışlanırlar. Bazılar dışlanmamak için beta olduklarını söyleyerek ırklarını gizlerler. Kadınlarının sperm üretimleri yetersiz olduğundan hamile bırakma olasılıkları düşüktür. Tıpkı resesif omegalarda olduğu gibi feromon algılamakta ve feromonlarını konturol etmekte zorlanırlar. Kızgınlığa nadiren girerler. Hatta bazıları hayatları boyunca kızgınlık yaşamaya bile bilir. Dominat bir omegayla ilişkilerinden sonra hormon sorunları yaşarlar ve bu kızgınlık dönemlerini etkiler. (Örneğin hiç kızıgınlığa girmemiş biri dominat bir omegayla olduktan sonra dengesiz ve sürekli olarak kızgınlığa gire bilir.) 2 Dominat Alfa: Eğer toplumu kask sistemine benzetirsek bu orospu çocukları en tepede yer alıyorlar. Tabikide dominat erkek alfalar kadınlardan daha fazla ತ_ತ. Kadınları resesiflere kıyasla daha verimli spermler üretirler. Lider ruhlu ve baskın kişiliktedirler. Katil ve tecavüzcülerin çoğunluğu dominat alfadır. Tabi iyi olanlarıda var yüzde beşi falan. Kısacası piç, yavşak, adi şerefsizin tekiler. Dominat omegaların feromonları ne kadar ressesif alfaları daha çok etkilesede sonuç olarak bunlarıda köle yapabilir. Kızgınlıkları bir hafta kadar sürebilir. Kızgınlıkta daha da orospu ırz düşmanları oluyorlar. Bütün bunlara rağmen toplum aptal ve gerizekâlı olduğu için bunları en üst mertebeye getirmeyi seviyorlar. Çünkü mallar. Uzun lafın kısası dominat alfalar kapatılsın. Evrende geçen bazı olaylar; -Eğer bir omega ve bir alfa birbirlerine bağlanırlarsa aynı anda kızgınlığa girebilirler. -ırktan önce birlikteliklerde cinsiyet ön plana çıkar. Yani bir kadın alfa ve bir erkek omega birlikte oldu diyelim. Kadınında erkeği hamile bırakma olasılığı var fakat cinsiyetlerinden dolayı aktif olan erkek olacaktır. -çiftlerin ikiside aynı anda hem aynı cinsiyete hemde aynı ırka sahip olurlarsa çocukları olamaz. İkisinden biri mutlaka farklılık göstermeli. -geleneksel birliktelikler; kadın ve erkek ya da omega ve alfa birliktelikleridir. |
0% |