Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm: Sorumluluk

@westhaemus

Bu kalede ki her gizli giriş ve çıkışa hakimdim hatta şu an geçtiğim gizli geçide bile ama tek giremediğim ve içinde ne olduğunu bilmediğim oda burasıydı. Kanımızla açıldığından da bir haberdim.

 

Etrafa bakınmaya başladığımda duvarların ekstra güçlendirildiğini gördüm. Biraz daha ilerlediğimde ortada büyük bir masa vardı ve etrafında 5 adet küçük 1 adet büyük deriden sandalyeler. Duvarlar kılıçlarla ve daha önce hiç görmediğim büyük kitaplarla doluydu. Küçük bir camı vardı ve içeriye çok küçük ışık hüzmeleri giriyordu. Ne masada ne de ellerimi gezdirdiğim kitaplarda hiç toz yoktu. Burayı bu kadar sık kullandıklarını bilmiyordum.

 

Buraya girdiğime göre çok ciddi şeyler beni bekliyordu.

 

"Bak Marisa çok büyük savaşların olma olasılığı var. Bu savaşlardan sağ çıkabilmemiz için seninde her şeyi bilmen gerekiyor artık" diyerek direkt söze girdi abim.

 

"Bildiğin üzere Krallığımızla birlikte 5 Krallık vardı sonra ikisi yıkıldı ve geriye Sisronia Gök Krallığı, Drozatis Ateş Krallığı ve biz Katelia Kılıç Krallığı kaldık" saydığı Krallıklardan bildiğim ve daha önce ziyaret ettiğim müttefikimiz olan Sisronia Krallığıydı.

 

Dağların üstünde hatta bulutların bile üzerinde Kaleleri vardı. Tarih kitaplarına göre kanları Sirion adlı üç başlı kanatlı koca bir beyaz attan gelirmiş. Kral ve Kraliçeleri Drozatis varisi Aren in suikasti sonucunda kaybetmiş ve krallıkları varisleri Çağıla kalmıştı.

 

Düello şenliklerimizde hep bize katılırlar ve birlikte koca ziyafetler çekerdik. Son iki senedir Sisronia Krallığı Krallığımızın bahçesine bile adım atmamıştı yasları hala devam ediyordu.

 

Drazotis Krallığı ise benim için kapalı kutuydu. Çölün ortasındaydı. Uzaktan bir kez görmüştüm. Çölde inci gibi parlayan büyük bir kaleydi.Aren in yönetimiyle neredeyse tüm Krallıklardan daha güçlü konumdalardı. Kanları Norasis adında eski zamanların en büyük alev ejderinden gelirmiş.

 

Aren in suikastinden sonra Krallığımıza hiç adım attıklarını görmedim. Genç yaştayken Arenle tanışmıştım ama onun hakkında aklımda tek kalan şey alev renginde gözleri olmuştu.

 

Ve Katelia Krallığı soyumun geldiği krallık. Ormanla denizin tam ortasında görkemli ve şaşalı büyük kalelere sahip gösterişli Krallığımız. Tüm Krallıklarla barış içinde ve nüfusu diğer krallıklara oranla fazla olan krallık. Kanımız Acon adlı tarihin en acımasız katil yılanından gelirmiş.

 

Tüm bu bilgileri kafamda tekrar ederken abimin sesiyle ona geri odaklanmıştım."Marisa konsey toplanmak üzere kaynağını bilmediğimiz saldırılar gerçekleşiyor her bir krallıkta. Bizi neyin beklediğini bilmiyoruz. Yakın bir zamanda konseye doğru yola çıkmış olacağım. Babamda benimle birlikte geliyor. Bu süreçte krallığımız annemle senin sorumluluğunda olacak" sesinde gizli olan uyarı tınısını yakalayabilmiştim. Her şey çok ciddi duruyordu.

 

Konsey tüm krallıklardan bağımsız 7 kişiden oluşuyordu. Krallıklar arası huzur ve barıştan sorumluydular. Katı bir gruplardı ama işlerini çok ciddiye alırlar ve krallıklarla birlikte hareket ederlerdi. Kaos çıkarsa sorumluları onlar tutulurdu yada yeni dönemle birlikte onlar birilerini sorumlu tutup hüküm sürerlerdi.

 

Yüzyıllardır savaş görmemişti Krallıklar ve hepsi birer tehdit altındaydı. Savaşa kimse hazır değildi.

 

"Bildiğin üzere annem bizim soyumuzdan değil ve senin gibi her yere bu yüzden erişim sağlayamıyor. Bu yüzden neredeyse tüm sorumluluk sende olacak tüm krallık senin emrin altında kalacak" dedi ve ben daha dün doğmuşum gibi hiç bir şey bilmeden ne yapacağımı kestirmeye çalışıyordum.

 

"Merak etme konseye daha haftalar var bu süreçte sana aktarılması gereken tüm bilgiler öğretilecek " dedi. Her şey bir anda nasıl olacak diye düşünürken abim raftan büyük bir kitap indirdi.

 

"Bak Marisa burada krallığımız hakkında her şey yazılı atalarımızdan bugüne her şey bu kitaba kaydedildi" ve bir kitap daha çıkardı "Bir gün eğer mecbur kalırsan bu kitap son çaren olmalı o güne kadar kapağını bile açmamalısın" dedi gözlerimi kitabın üstünde gezdirdiğimde ise kraliyet armamızla bir yılanın kabartmaları vardı ve kitap kilitli duruyordu.

 

Başımı onaylarcasına sallarken önüme bir kâğıt çıkardı. Üzerine baktığımda ise krallığın tüm ticari ağının haritası vardı. Abim gerçekten krallığı komple bana emanet ediyordu.

 

"Burada olmadığımız süre halkımızın geçim kaynağını da sağlamak zorundasın Marisa" dedi ve ben kafam karışmış halde çaktırmadan anlıyormuş gibi yaptım. Abime karşı güçsüz gözükmek hiç istemiyordum.

 

"Tüm bunlara gerek kalmaması için elimden gelen her şeyi yapacağım ama olurda bir gün ihtiyaç duyarsan tüm her şey elinin altında" diyerek gerçekten kelimenin tam anlamıyla krallığı ayaklarımın altına sermişti.

 

Devam eden bir kaç bilgi akışından sonra gizli odadan ayrılıp kafamı boşaltmak için çiçek bahçesine çıkmıştım.

 

Birden hayatımın değişecek olma olasılığı beni tedirgin ediyordu. Kendimi kaybolmuş gibi hissediyordum. Düşüncelere dalmış düşünürken Mayda'nın sesini duydum.

 

"Marisa dakikalardır sana sesleniyorum aklın sabah ki olayda mı" diye sordu kafamı kaldırdım ona baktım " Hayır sadece artık yeni kraliçene selam dur " dedim gülmeye başladı ciddiye almamış gibiydi bende hiç bozmadım.

 

"Hadi ama neyin var söyle artık" dedi bende onunda kafası dolmasın diye yalanla karışık konuşmaya başladım " Babamın sınavlarından artık korkmaya başladım Mayda karşıma ne çıkacak merakla bekliyorum doğrusu " dedim. mayda bana bakarak "Bende bu kadarını beklemiyordum doğrusu ama merak etme ben hep yanındayım" diyerek bana destek olmaya çalıştı.

 

Mayda'nın babamdan hoşlanmadığını biliyordum her daim bana destek olmaya çalışıyordu. Ama sorunumuz şu an ne babamın sınavlarıydı ne de ikizimin siniri.

 

Maydaya onaylayıcı bir bakış attım ve yaklaşan düello hakkında ortaya iddialar koymaya başladık. Zaman nasıl geçmişti anlamamıştık bile. Yinede kafam hala gün boyu yaşadıklarımdaydı.

 

Odalarımıza ayrılacağımız vakit son kez Maydaya bakıp "Kanlı ay a son 3 hafta iyi hazırlan nar çiçeğim" diyip onu biraz gazlamaya çalıştım " Dersleri iki katına çıkarcağını söyleyen ben değildim Marisa ama bugün ki performansından sonra birazcık ama birazcık giderin var gibi ikizim" dedi ve orada birbirimizden ayrıldık.

 

🗡️

 

 

Evet sevgili minik okurlarım bu bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz..

 

Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın

Loading...
0%