@wezrey
|
'Gitmek kalana mı zordu gidene mi?' İyi okumalar.. *** Hızla kapıyı açıp dışarı çıktığımda karşımda duran kişiyle bedenim adeta buz kesti. Birbirimize öylece bakıyorken ilk konuşan o oldu. "Kaçabildin mi?" Diye alaylı bir soru yöneltiğinde kaşlarımı sinirle çattım. "Yok. Sayende hala burdayım!" Diyip yanımdan geçen Arasa bakıp tekrardan ona baktım. O ise kendinden emin adımlarıyla bana doğru geldiğinde kendimi arabanın kapısına yasladım. Tam önümde durduğunda öylece ona baktım. Üsten üsten bana bakarken. "Sana meraklı değilim bunu bil. Seninle evlenmek gibi bir derdim de yok bunu da bil. Nereye gidersen git umrumda da olmaz ama.." diye cümlesini yarıda kestiğinde, ben konuştum bu sefer. "Ama..ama ne Vural Ağa!" Diye sesim yüksek çıktığında kaşlarını çatıp Yüzünü yüzüme doğru eşitledi. "Tehlikedesin yıldız." Diye konuştuğunda öylece kalakaldım. "Ne?" Şaşkınlığımı belli ettiğimde bana daha da yaklaştı. Nefesleri yüzüme vururken,kendimi arabanın kapısına daha da çok yasladım. "Tehlikedesin, bu yüzden seninle küçük ama ses getirecek bir nikah kıyıp seni yurt dışına göndereceğim." "Niye, evlenmeden göndermiyor musun beni yurt dışına?" Kafasını iki yana sallayıp yüzüme doğru biraz daha eğildi. "Evliliği aynı zamanda aşiret için de yapıyorum. Farkındaysan kız kardeşimle kuzenin kaçtı." Benden ses çıkmayınca konuşmaya devam etti. "Eğer sen bu berdel'den kaçsan bile Aşiret ağaları seni bulup bu sefer hiçbir şey demeden öldürürlerdi. Bende ne sana zarar ne de canına zarar gelsin isterim." Dediğinde yutkunup konuştum. "Peki ben yine onları görecek miyim?" Kafasını ve bedenini benden uzaklaştırıp konuştu. "Hayır bir daha kimsenin yüzünü görmeyeceksin." Diyip bana eliyle kendi arabasını gösterdi. Bir ona bir arabaya baktığımda başka çaremin olmadığını da bildiğim için arabaya doğru yürüdüm. Arka kapıyı açıp binecekken bir el binmeme engel olup kapıyı hızla kapattı. Onun kim olduğuna baktığımda ise Vural Ağa olduğunu anlayıp bir şey demedim. "Öne bin." Diyip ön kapının kapısını açıp oturmamı bekledi. Hızla geçip oturduğumda kapıyı kapatıp arabanın önünden dolaşıp sol tarafımda olan ön kapıyı açıp geçip oturdu. Arabayı çalıştırdığında ise herşeyin daha yeni başlıyor olduğunu düşünüp kafamı cama yasladım. Ben yıldız kaderimin önünü alamayan ama her zaman çabalayan yıldız. Şimdi ise adından ve soy adından başka bilmediğim adamın karısı olamaya gidiyorum. Kafamı cama yasladığımda ise düşünceler içinde öylece uyuyup gitmişim. Birinin omzuma dokunmasıyla elini geri istekleyip uykuma devam ettim. Bu sefer kapının açılıp kapanma sesini duyamamla kendi kapımın açılmasıyla bedenimin boşluğa düşmesi bir oldu. Ağzımdan küçük bir çığlık kaçmasıyla belime dolanan eller aynı saniyede gerçekleşmişti. Korkudan hızlı hızlı nefes alıp verdiğimde ise kafamı çevirip beni kimin tutuğuna baktım. Vural Ağa Tekrar önüme döndüğümde ise ayaklarım arabanın içinde bedenim ise arabanın dışında olmasıyla, vuraldan destek alıp çıktım arabanın içinden. Ayaklarım sert zeminle buluşurken vuralın elleri de aynı saniye çekilmişti belimden. Etrafıma baktığımda ise bir konağın önünde olmamızla durdum. Kafamı çevirip Vurala baktığımda ise o konağa doğru ilerlediğini gördüm. Ne yapmaya çalıştığını anlamasam da bende takip ettim onu. Konağın kapısına sertçe bir iki kere vurmasıyla bir kaç dakika geçmeden konağın kapısı biri tarafından açıldı. Kimin açtığı ise bir iki dakika duraksamama neden oldu. "Abi." Diyen ses Gülbanu'dan başkasına ait değildi. Vural arkasını dönüp bana hızlı ol diye bir işaret yaptığında çoktan yanına gelmiştim. İkimiz birlikte konaktan içeriye girdiğimizde. Vural elimden tutup beni bir odaya getirdi. Odanın içinde ise 3 adam ve 4 kadın vardı. Ve birde imam. Vural bir kadına işaret yaptığında ise kadın yanıma gelip bana bir hırka ve başörtü verdi. Hırkayı giyip başörtüyü de taktığımda önümüzde ki imamın önüne oturduk. *** İmam nikahımız çoktan kıyılmıştı. Vural ise beni havalimanına götürüyordu. Dediği gibi ben burdan gittiğimde o ailesi ile birlikte çoktan evlendiğimizi Aşiret ağlarına söylecekti. Benim bu yurt dışına gitmem konusunda ne diyeceğini sorduğumda bana orasına karışma demişti. Bende birşey demeden önüme dönmüştüm. Havalimanına geldiğimizde, arabadan inip temiz bir hava çektim içime. Vural yanıma geldiğinde ona baktım elinde bir pasaport ve bir kredi kartı vardı. Ona anlamaz bir ifade ile baktığımda elimi tutup elindekileri avuç içime bıraktı. "Bunlar ne?" "Yurt dışına gittiğinde bir pasaporta ihtiyacın olacak ve paraya da." "İyi de benim senin parana ihtiyacım yok." Dediğimde ise cevap vermedi. Bir kaç dakika öylece duyduğumuzda konuştu. "Uçaktan indiğinde seni ***** bu plakalı bir araba karşılayacak tamam mı?" "Tamam." Demekten başka çarem olmadığı için mecbur tamam demiştim. "10-15 dakika sonra uçağın kalkar gidelim de işlemleri halledelim." İkimizde yan yana yürürken ona bu yaptıkları için bir teşekkür borçum vardı. Ona dönüp içten bir şekilde gülümserken konuştum. "Vural...Herşey için teşekkür ederim." . . . . . . Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.😊
|
0% |