Bundan 5 bin yıl önce Calliope sonsuz aşkıyla birlikte sonsuz bir yaşam arzusuyla tutuşmaktaydı ama cadılar insanlardan uzun yaşasalar bile ortalama olarak 200 sene yaşayabilmekteydi.
Calliope`nin bu arzusu onu bambaşka bir yaratık olmaya itti. Artık sonsuzluğunu bulmuştu fakat bu sonsuzluğunun yanında sonsuz bir kan açlığı da gelmişti. Üstüne üstlük artık o muhteşem büyü gücüne sahip değildi.
Bu durumda tek tesellisi Silas`in onunla sonsuza kadar birlikte olacak olmasıydı. İlk başlarda Calliope bu durumdan tatmin olsa da daha sonrasında bu durum da onu tatmin etmemeye başlamıştı.
Üstüne üstlük doğa her zamanki alma verme dengesini yerine getirmek için vampirlerin sayısının artmasıyla karşılarına doğal bir düşman çıkartmıştı ; Kurtlar.
Calliope hem sonsuza kadar yaşamak, hem büyü yapabilmek, hem de düşmanlarını daha gelmeden anlayacak güçte olmak istiyordu.
İşte Aurora`nın hikayesi tam burada başladı. Calliope`nin hikayesinin bittiği yerde.