2096 Yılı Sâhir

Gözlerimi açtığımda buzların üzerindeydim . Göz bebeklerim kurumuş gözlerimi kırpmam için adeta bana yalvarıyorlardı. Ruhani bedenimden 21 yıla yakındır ayrıydım . Güçlükle dudaklarımı ıslattım. İs ve tütsü tadı aldığım an yaşamakta olduğum tersliğin farkına varmaya başlamıştım . Dünya'da bedeninde ev sahipliği yaptığım Kızı hatırlamaya çalıştım . Şuan onun bedeninde onunla uyanmam gerekiyordu ancak ben buzulun ve karanlığın içindeydim .Yavaşça doğruldum ve oturur pozisyon aldım. Ruhani bedenimle benzer ancak fani vücuduna sahip hatlarım vardı. Hızla ayağı kalktım ve etrafa bakarak kendimi daha da rahatlatmaya çalıştım ancak imkansız gibiydi. Koşarak bu mağra gibi yerden çıkmaya sonunu bulmaya karar verdim . Çünkü her neredeysem bir şeyler ters gidiyor ve Seratopya'ya dönmem gerekiyordu.
Seratopya :Ruhların en güvenli bölgesi demekti.
Koşmaya ve bu buzulların sonuna ilerlemeye başladım neden süzülemiyordum veya neden yukarıdan bakamıyordum bilmiyordum. Büyük bir terslik olduğu kesindi . Buzulların arasından çıktım ve ilerlemeye devam ettim .Yollar buzla karşık çamur gibiydi ve iğrenç bir yapısı vardı. Yürümeye ve yardım aramaya başlama vaktiydi.

1 saat sonra

Tam karşımda duran tek lambalı kulübeye bakıyordum birileri oradaydı ve belki bana yardım ederlerdi diye içimden geçiriyordum . Hızla koşmaya başladım .Kulübenin önündeki yaşlı kadın ona doğru hızla yaklaşan beni görünce elindeki kılıcı bana doğru savurdu

-Sende kimsin ne cürretle buraya gelirsin?

kadın böyle sert bir soru sorunca afallamıştım .
-Ben Sâhir Novalium Seratopyadan geliyorum ancak dünyadaydım ve burada uyandım . Burası neresi neden bu haldeyim ?

kadın acıyarak bana uzun uzun baktı

-Sen Rua'dasın Sahir . Burası da Marsel'in bölgesidir . Bu kadar süre nasıl seni yakalamadılar anlamıyorum .Ancak çocuklarımı tehlikeye atamam üzgünüm sana yardım edemem .
-Bu da ne demek oluyor ben suçlu değilim ?

-Seni ihbar etmek zorundayım Sâhir buraya suçsuz ya da hastalıklı hiçbir ruh gelmez burada yabancılar hoş bilinmez ve kurallar katıdır .

Hızla ayağa kalktım ve geri adımladım

-hayır hanımefendi ben sizden yardım istemeye geldim ben burada uyandım diyorum neden anlamıyorsunuz

korku bir anda içimi kaplamıştı kadın elindeki kılıcı hızla yere vurdu ve "Yüce Marsel adına " diyerek bağırmaya başladı

hızla koşmaya başladım etraf bi anda güneş çıkmış gibi aydınlık oldu bi anda önüme hızlı bir ışk düştü . Gecenin karanlığında o kadar keskin bir ışıktı ki bu gözlerim göremez oldu .
olduğum yerde kaldım ve korkuyla bekledim

ışığın içinden uzun boylu Güneş kadar Sarı saçlı bir adam belirdi.Korkuyla arkaya döndüm ancak bembeyaz bir sürü ışık ruhu gibi görünen adam etrafımdaydı . Sakince önüme döndüm.Beni inceleyen adama baktım .

-Ben Marsel RUA ve sen benim şehrimde hem beklenen hem de huzur bozansın demek öyle mi tanıt kendini?

sesi o kadar gür ve tok çıkıyordu ki resmen tüm buzullar titremişti.ayrıca ne bekleneni bu adam bunak mıydı?

-Ben Sâhir Novalium buraya nasıl geldim bilmiyorum ama buzların içinde uyandım ve bu haldeyim.Seratopya'ya dönmeye çalışıyorum lütfen bana yardım edin.

en sakin ve en yardıma mutlu halimle poz kesmeye başlamıştım ki o gür kahkahaya kadar uzun uzun ve dinlene dinlene güldü aptal adam

-Beni güldürdün tuhaf bir espri anlayışın var Sarayımda maskot mu olmak istiyorsun?

-Hayır ben dönmek istiyorum . Bakın Serato-

sözümü bitirmeden onun sözleri bıçak gibi sözlerimi kesti.

-Burada o saçma yerin adını anma ve dönmek için çabalama .Senin geleceğinden haberim vardı aptal kız .Orayı unut .Artık Rua'dasın ve burada herşey benim. Şimdi benimle istersen saraya gel olmuş olanları ve neden olanları öğren gör . Unutma ki burada öğrenmen gereken çok şey var . Burada bir düzen var. Ama tabi ki sen diyorsan ki gelmek istemiyorum, buzullara hapsolup orada sonsuz acı içinde yaşamaya mahkum olacaksın.Ben bir Kral'ım ve teklifim her zaman tek seferliktir.

ne kadar tuhaf bir adamdı bu . Sert ve küstah ayrıca da neden ben zorlanıyorum anlamıyordum.Hızla cevap verdim

-Bana bencil bir teklif sunuyorsun .Kral'sın ama adil değilsin?

- Sana Adaletli bir Kralım demedim sana burası benim dedim. Gelmek istiyorsan beni takip et ya da burada hapsol senin kararın ancak dediğim gibi tekliflerim tek seferliktir.

Işık çemberinden içeri girdi

şaşkınlıktan elim ayağıma girmişti

Korkarak adımladım ve çemberden içeri uzandım

bölüm sonu 💗💗

arkadaşlar bu hikaye hep böyle aklıma olan bir kurguydu yazım hataları için özür dilerim gerçeklik payı asla yoktur her şey tamamen kurmacadır bilginiz olsun dini hiçbir unsura dayalı yazılmış bir kurgu değildir. Lütfen bunu dikkate alarak okuyun sizi seviyorum 🩷🤍💗🧿🦋✨✨