Sabah Mira'nın beni öpmesiyle gözlerimi açtım.

"Günaydın güzeller güzeli ablam"

"Günaydın Mira hanım sabah sabah ne enerji bu"

"Güzel bir gün hava güneşli aydınlık kuşlar ötüyo cıvıl cıvıl ayyyy çok güzel"

Büyük bir kahkaha attığımda mira şaşırmış noldu dercesine yüzüme bakmıştı.

"söyle bakalım seni bu kadar mutlu eden şey ne boşver kuşu güneşi"

Yataktan doğrulduğumda ayak ucuma Miranın oturması için işaret ettim

"Abla aslında bişey değil beni mutlu eden, biri var hayatımda ama sana söylemeye çekindim."

"Güzelim tabi ki hayatında biri olucak sevmeyi sevilmeyi böyle öğreniceksin ama kimmiş bu kişi söyle bakalım."

"Onun da bizim gibi annesi babası yok vefat etmişler. Abisi var abisiyle yaşıyo bizim okuldan benim yan sınıfımdan çok iyi biri kendi halind, derslerinde de bi o kadar başarılı okul 2 ciliğine oynuyo"

"Vayy akıllı, zeki ve efendi bir boy frend buldun kendine yani. O zaman şöyle yapalım biraz daha siz birbirinizi tanıyın sonra beni tanışılırsın.

"Ablaların gülü gülü seni çok seviyorum ablam benim, He bu arada kahvaltıyı da hazırladım ben hazırlan gel yemek yiyelim"

"Tamam canım sen çık hemen geliyorum."

Mira odadan çıktıktan sonra ilk yatağımı topladım. Gardıropumdan üstüne beyaz crop, altıma gri eteğimi aldım, lavaboya yöneldim duşumu aldıktan sonra üzerimi giyindim kombinimi çeklik kolye, çelik küpe,çelik bileklik, beyaz çanta ve beyaz ayakkabıyla tamamladım.Odamdan mutfağa yöneldim Mirayla güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra mutfağı toplayıp, Mirayla birlikte evden çıktık. Mirayı okula bıraktıktan sonra ofisime gettim kendime kahve yapıp bilgisayarımın başına oturdum Bi kaç çizimi tamamladıktan sonra geçenlerde ofisini tekrar dekore ettirmek isteyen beyefendiyi aradım.

"Merhabalar iyi günler beyefendi, geçen gün iş yerinizi tekrardan dekore ettirmek için yazmıştınız."

"Evet hanımefendi hatırladım buyurun"

"Eğer ofsisinizde iseniz yüz yüze görüşelim hem ben bi ortamı göreyim uygun mudur? sizin için."

"Uygundur hanımefendi bekliyorum"

"Tamamdır. Görüşmek üzere"

Adamın cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Arabama bindiğimde adamın arttığı konuma sürmeye başladım, kırk dakika uzaklıktaydı bana ofisin önüne geldiğimde dışı oldukça zarif gözüküyordu adımlarımı girişe yönlendirdim girişten girdiğimde bir tane kadına patronun yerini sordum, beni yönlendirdiği için kadına teşekkür ettim. Kapıyı tıklattıkdan sonra içeriden gel kelimesini duyduğumda içeriye girdim. Bu adam Maç günü arabasına çarptığım adamdı. Adeta dona kalmıştım adamın yüzüne karşı, oturduğu yerden kalkıp bana yaklaştığı zaman konuşmaya başladı

"Merhabalar ben Yılmaz Demir. Galariciyim"

Kendime geldiğimde uzattığı elinini sıkarak

"Merhabalar bende Miray Akgün. İç Mimarım ama biz karşılaşmıştık sizinle."

"Evet biliyorum arabama çarpmıştınız."

"Gerçekten kusura bakmayın, siz ani fren yapınca bende duramadım."

"Biliyorum biliyorum suç tamamen bendeydi zaten özür dilmenize gerek yok."

"Peki ben dekore ettirmek istediğiniz yeri görebilir miyim?"

"Sadece bu oda"

"Tamamdır siz aklınızda olanları bana anlatın bende ölçü alayım."

"Aklımda çok bişey yok size bırakıyorum ama sadece siyah,gri, beyaz tonlarını kullanıp hem sade hemde şık bişeyler yaparsanız sevinirim.

" Tamamdır ben ölçülerimi aldım, bugün veya yarın çizimleri atarım size beğenmediğiniz kısım varsa değiştire bilirim şimdilik hoşçakalın."

Teşekkür ederim Miray hanım iyi günler.

Müşterinin ofisinden çıkıp arabama yöneldim mirayı arayıp beni beklemesini söyledim. Mirayı okuldan aldıktan sonra evde geçtik dışarıdan pizza söyledik pizzalar geldiğinde ben 3 dilim yedikten sonra bugün ki Adamın çizimlerini çizmeye başladım. Saat üçe geliyordu bilgisayarımı kapatıp üstümü değiştirdim yarın evden çalışmak istediğim için saati geç bir saate kurup kendimi uykuya bıraktım.

Uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiz. Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın...Yazım yanlışları var farkındayım onları sonra düzelticem.