Helloooo özlemişim buraları,bu bölümü şarkı dinleyerek yazıyorum bölümü okurken müziği sizde dinleyin keyifli olur.

Müzik ismi=Olmuyor böyle

Sanatçı=Berk baysal

Her sabah olduğu gibi uyanmış duş almış Mirayı okula bırakmıştım.

Yılmazın ofisine yaklaştığım esnada köşede fırın gördüm arabamı fırının önüne park edip fırından benim ve yılmaz için kahvaltılık bişeyler almıştım, tekrardan yılmazın ofisine doğru arabayı sürdüm.

Tam bilmiyorum ama Yılmaz galiba galeri ciydi iş yeri 2 katlı full camlıydı.

Arabadan inip ofise girdiğimde yanıma bir adam yaklaştı bir seksen beş boylarında kahverengi gözleri siyah saçlı siyah kaşlı yapılı bir adamdı adam lafa girince ona baktım.

"Buyrun hanımefendi araç mı bakmıştınız?"

"Yok ben yılmaz beye bakmıştım"

"Yılmaz beyin haberi var mı?"

"Yok ama adımı söylerseniz beni kabul edicektir.Adım Miray "

"Bir dakika bekleticem sizi o zaman"

"Tabi sorun yok bekliyorum"

Adam iki dakika sonra yanıma geldiğinde konuşmaya devam etti.

"Buyrun Yılmaz bey sizi bekliyor."

"Teşekkür ederim. Kolay gelsin size"

Dememle Yılmazın odasına yöneldim odasının kapısının önüne vardığım da kapıyı hafifce tıklayıp Yılmazın gel demesini bekledim. İçeriden gel diye seslenince yavaşca kapıyı açıp içeriye girdim ama heyecandan bayılmak üzereydim.Yılmaz beni görmesiyle yerinden kalkıp bana doğru yöneldi.

"Hoşgeldin"

"Hoşbuldum bize kahvaltılık bir şeyler aldım." dedim elimdekileri hafifce yukarıya doğru kaldırırken...

"Zahmet etmeseydin."

"Aç karnına konuşmak istemedim."

"Dün gece içinse gerçekten çok özür dilerim hem seni ayağıma çağırdım hem seni zor durumda bıraktım böyle hissetmeni inan istemezdim gerçekten sonradan çok pişman oldum tekrardan çok özü...

Yılmaz lafını bitirmeden dudaklarına uzanıp küçük bir buse kondurdum.

Geri çekildiğimde benden böyle bir şey beklemediği için şaşırmış sadece bana bakıyordu, hemen lafa girdim.

"Konuşmaya geldim seninle ama seninle kahvaltı ederek konuşmak istiyorum Yılmaz.

Kafasıyla beni onaylarcasına sonra o konuşmaya devam etti

" O zaman 2 çay söylüyorum bize

"Çay güzel olabilir.

Yılmaz çayları söylerken oturmam için odasındaki koltuğu gösterdi. Çayları söyledikten sonra aramızda bir karşılık mesafe olacak şekilde yanıma oturdu. Çok geçmeden çaylar gelince poğaçalardan Bi tanesi ona uzattım ikimizde birer ısırık aldıktan sonra konuşmaya başladım.

"Dün gece konuşamadım dediklerin şaşkına çevirdi aklımı ve kalbimi konuşamamamın sebebi aklım daha hiç seni tanımadığımı sadece 2 kere gördüğüm bir insana nasıl güvenicem diye beni uyarırken kalbim tam tersini söylüyordu senin benim bir eksik parçammışsın da seni daha ilk gördüğümde hızlanan kalbim bunu kanıtlamış gibi tesadüf sandım ilk ama, ben kalbimi dinledim nasipim ol istiyorum seni tanımak istiyorum yılmaz.

Bölümm sonu tam ortada kesmiş gibi oldum bölümü ama birazcık merak edin.

Oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın...