Yeni Üyelik
6.
Bölüm

⚡-Efe'nin Gelişi

@writer_ervos

Sevgili okurlarımmm her bölümde söylüyorum ve yine söylüyorum yorumlarınız benim için çok değerli hepinize destekleriniz için çok teşekkür ederim.Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.Keyifli okumalar dilerim💓⚡

Not:Bu bölüme başlamadan önce "Gelecektin Gelmez Oldun"dinlemeniz tavsiye edilir.

**************

-"Özlettin kendini eski dostum."

 

Efe?Çocukken Atakan'ın benim için dövdüğü,bana aşık olan Efe!

 

Çocukluğumdan bir kişiyi görmek bile o kadar iyi hissettirdi ki bana.O kadar sanki o eski Alara'ymışım gibi hissetim ki.Çocukluğumuz gözümün önünde canlandı.

 

"Alara gel çabuk yanıma!Ne işin var yine Efe'nin yanında?İki dakika ödev yapmaya gittim başka birini bulamadın mı oyun oynamak için?"

 

"Biz oyun oynamıyoluz ki Efe benim saçımı örüyol"

 

"Alara yanıma gel çabuk!Benden başka kimseye saçını elletme bir daha."

 

"Abuk subuk konuşma Atakan!Alara benim de arkadaşım."

 

"DEĞİL!!"

 

"SEN ÖYLE SAN!!"

 

"Tamam durun kavga etmeyin geliyolum Atatan."

 

Bu anımızı hatırlayınca istemsizce gülümsedim.Ne kadar kıskanıyordu Atakan beni.Yine burda olsa yine kıskanır mıydı acaba?Neredeydi şimdi?Belki de evlenmişti bile.Geri kalan çocukluğum hep onu beklemekle geçmişti.

 

Her zorlukta ağlayarak

 

"Teyze nolur Atakan gelsin söyle ona bir daha yanından ayrılmayacağım,efeyle oynamayacağım,kafasına bile vurmayacağım."demiştim.

 

Zaten ne beklenirdi ki bu durumda?

 

Gözümden bir yaş süzüldüğünün farkında değildim.

Efe ve Atakan'ın bana seslendiğinin de...

 

***********

Anlamamış gözlerle karşımda elini uzatan ve neredeyse benimle aynı boyda olan kişiye baktım.

 

-Eski dostum derken?

 

Gözlerim sol göğsünün üzerindeki soyada takıldı.

 

*YILGIN*

 

Gözlerimi karşımdaki bedenin gözlerine diktim.

 

Uzattığı elini sertçe tutup sıktım.

 

-Ne işin var burada Efe?

 

Pişkin pişkin sırıtmaya başladı.Aptal ayağına yatıp konuştu.

 

-"Destek istemediniz mi? Desteğe geldik işte."

 

-Onu sormadığımı biliyorsun!

 

Sinirden alnımdaki damarlar kasılmıştı.Bu kadarı tesadüf olamazdı.

 

Alara buradayken gelmesi normal olamazdı.Kendi kendime mırıldandım.

 

"Ben!Böyle!Kaderin!İçine!Sıçayım!"

 

-"Merak etme senin için gelmedim.Alara için geldim."

 

Tek kaşımı kaldırdım.

 

-Uzak duracaksın ondan!

 

-"Niye onunla konuşmadın?"

 

Sustum.

 

-"Uzak durması gereken kişi belli."

 

Alara'dan bahsediyordu.Dayak yemekten usanmamıştı.Ulan 13 yıl, koskoca 13 yıl bir insan hiç mi değişmez!

 

İkimizde aynı anda tam yanımızda olan Alara'ya baktık.Efe'ye bakarak dalmıştı üstelik yanağından 1 yaş süzülüyordu.

 

İkimizde aynı anda sorduk

 

-"İyi misin Alara?"

 

Efe Alara'ya doğru 1 adım atıp aradaki mesafeyi sıfırlayınca sinirle efeyi yana itecektim ki gördüğüm manzara karşısında hayal kırıklığına uğradım...

 

***********

Efe tam karşıma dikilince daldığım düşüncelerden sıyrıldım.

 

Dedim ya özlem duyduğum çocukluğumdan birini görmek bile iyi hissettirmişti.

 

Hayal kurdum.Efe'yi Atakanmış gibi düşündüm.Yıllar sonra aynen bu şekilde karşılaşmışız.O asker ben asker....Ben onu görünce kucağına atlıyorum....

 

İç sesim konuştu.*Hayır Alara.Lütfen bu sadece hayal olarak kalsın.Karşındaki kişi Atakan değil onun baş düşmanı Efe!Sakın deneme!*

 

Üzgünüm iç sesim.

 

Efe'yi Atakan gibi düşünüp sevinçle kucağına zıplayıp bacaklarımı beline bağladım.

 

-Efe!!!!! İnanmıyorum yıllar sonra yeniden karşılaştık!!!!!

 

Efe bu ani tepkim yüzünden bocalamıştı .Ama düşmemem için belimden beni tutup ,sarılmıştı.

 

Tim şaşkın şaşkın bize bakıyordu.

 

Atakan garip bakıyordu.Rahatsız olmuş gibi.....

 

-"Kız cimcime dur yavaş!Evet yıllar sonra yeniden..."

 

Kıkırdadım.2 dakika boyunca o pozisyonda kaldık.Ben karşımdaki kişiyi Atakanmış gibi hayal ederken herkesin bize baktığının farkında değildim.

 

Efe baktı ki ben inmiyorum.Kulağıma eğilip fısıldadı.

 

-"Kızım tamam bende özledim ama bu olmadı herkes bize bakıyor."

 

Gözlerim aniden açıldı.Rezil olmuştum.

 

Hemen Efe'nin kucağından indim.

 

-Şey... Çocukluk arkadaşım da... Yıllar sonra görünce ben....

 

Atakan birşey demeden yanımızdan hızla ayrıldı.

 

-"Yıldırım!Toparlan gidiyoruz!"

 

Efe ile vedalaştım.Bizimkilerin yanına gittim.

 

Efe de kendi timini toplamaya gitti.

 

Atakan kimse ile konuşmadan bizden en az 4 metre ileride tek başına yürüyordu.

 

Arjin:Kız o kimdi?Adam'ın kollarına atladın resmen!

 

Selim:Bakın benden söylemesi.Komutanım ben hissettim sizin aranızda değişik bişey var Atakan komutanımla.Görmüyor musunuz burnundan soluyor!

 

Arslan:Canını seven en az 2 hafta komutanın yanına yaklaşmasın!Kıtır kıtır doğrar hepimizi.

 

Serdar: Kesinlikle katılıyorum.

 

-Saçmalamayın!Ne olacak aramızda!Ayrıca bana bak Selim seni Atakan komutana bırakmadan ben koştururum.O başka bir şeye kızdı bence abartmayın!

 

Arkamda birbirleriyle konuşan timi bırakarak Atakan'ın yanına koşmaya başladım...

 

*************

Timden en az 4 metre uzaklaşmıştım.Kendi kendime konuştuğumu kimse duymamalıydı.

 

-Beni hatırlamadı ama onu hatırladı!

Resmen gözümün önünde kucağına atladı!

Deli edecek beni!Adam resmen bana imalı imalı baktı.

Yok arkadaş ben en kısa zamanda konuşmalıyım bu böyle olmayacak!

Nasıl beni değil onu hatırlar!

 

-"Komutanım?İyi misiniz?"

 

Arkamı döndüm.Alara bana yetişmeye çalışıyordu.Umursamadan ilerleyemeye devam ettim.

 

-"Ya bir dursana sen!"

 

-Komutanım diyeceksin!

 

-"Başlatma komutanına da sanada! Demiyorum komutanım falan!Neyin var senin!"

 

-Seni alakadar etmiyor.

 

Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde bir anda önümde dikildi.

 

-"Bana bak!Önce yan komşum çıktın,sonra komutanım!Sahilde ağlıyorum yanıma geliyorsun beni eve taşıyorsun!Bir gün bi uyanıyorum odandayım,içki içiyorum sabahına anlamadığım bir şekilde odanda uyanıyorum! Kimsin sen?Benimle niye bu kadar ilgileniyorsun?"

 

-Ben mi seninle ilgileniyormuşum?Haddini aşma istersen!Haa bu arada az önceki yersiz davranışın için cezalısın dönüşte koşu parkurunda bekle beni!

 

Biz konuşurken çoktan askeri uçağın önüne gelmiştik.Tim ise hemen arkamızdaydı.

 

2 tim de uçağa bindi karada sadece Efe ben ve Alara kaldık.Üçümüz de birbirimize baktık.Efe bana sırıtmaya başladı.

 

-"Alara sen gel benim yanımda otur istersen yükseklik korkun vardı senin ben sakinleştiririm seni hemde sohbet ederiz biraz."

 

Alara bir bana bir Efe'ye baktı.

Bir şey söyleyecekken sözünü kestim.

 

-Alara benim timimde.Çocukluk arkadaşı olmanız seninle geleceği anlamına gelmiyor.Ayrıca yükseklik korkusu olduğunu biliyorum senden önce ben ilgilenirim zaten onunla.İşine baksan iyi edersin!

 

Alara'yı kolundan çekip uçağa tam yanı başımdaki koltuğa oturttum.

 

-"Fazlasıyla kabasın! Çocukluk arkadaşım o benim ne yaptığını sanıyorsun!"

 

Uçak havalanınca korktuğunu belirten bir ses çıkartıp gözlerini kapatıp elimi sıkı sıkı tuttu.

 

Dudağım yana kıvrıldı.Beni henüz tanımasa da yine bana sığınıyordu.Bendim onun korkunca sığındığı limanı....

 

-Bence çok konuşma.Her an uçak düşebilir sonra kim kurtaracak seni?

 

Gözlerini açıp korkuyla bana baktı.

 

-"Nolur şaka yaptım de!"

 

-Sence şaka mı yapıyorum?

 

Hay ben ağzımı.....Tam bu dediğimin üzerine uçak türbülansa girdi.

 

Alara panik atak geçirmeye başladı.Nefes almıyordu.

 

Korkuyla sarstım onu.

 

-Alara bana bak!Bak bana şaka yaptım Allah belamı versin ki şaka yaptım!Nefes al!Alara kendine gel düştüğümüz falan yok yemin ediyorum şaka yaptım!

 

Alara'dan ses gelmedi.Hala nefes almıyordu.Üstelik titremeye başlamıştı.

 

-Allah belanı versin Atakan!Serdarrr!!Çabuk bak buraya!!!

 

Serdar panikle arka taraftan yanımıza geldi.Alara'nın o halini görünce şok oldu.

 

-Panik atak!Panik atak geçiriyor!Uçak düşüyor diye şaka yaptım böyle oldu!Nefes almıyor bişey yap!

 

-"Alara bak bana! Derin derin nefes al!"

 

*************

 

O an sesleri duyuyor ama tepki veremiyordum.Serdar'ın söylediği gibi nefes almaya çalıştım.

 

-"Atakan!!!Elini tut!!Alara düşmüyoruz bu mal şaka yaptı!Sakinleş!"

 

Atakan'ın elimi tuttuğunu hissettim.

 

Derin derin nefes almaya devam ettim.Nefesim düzene girince Serdar derin bir oh çekti ve Atakan'ın omzuna bir tane geçirdi.

 

-"Mal mısın lan sen?Yükseklik korkusu olan birine uçak düşüyor mu denir kafasız mısın sen?"

 

-"Serdar sonra ağzıma sıç sesimi çıkarırsam şerefsizim!İyi mi o?"

 

-"İyi"

 

Atakan bir anda kollarını bana sardı ve göğsüne çekti.

 

-"Aklım çıktı!Yemin ediyorum aklım çıktı!Bir daha şaka yaparsam şerefsizim!Özür dilerim çok özür dilerim"

 

Hiç konuşmadım.Atakan'ı iterek kemerimi çözüp Serdar'a döndüm.

 

-Serdar beni Efe'nin yanına götürebilir misin?

 

-"Tabi"

 

Serdar beni kaldırdı ve yan taraftaki Gökyıldız timinin olduğu kısma götürdü.Efe beni görünce şaşırdı ama hemen yanındaki askeri kaldırıp yanına oturmamı istedi.

 

Serdar'a teşekkür ettim ve Efe'nin yanına oturdum.

 

-"Neyin var Alara?"

 

-Niye sordun ki?

 

-"Rengin solmuş iyi görünmüyorsun?"

 

-İyiyim sorun yok.Ee anlat bakalım Gamze teyze nasıl? Neler yaptın 13 yıl boyunca?

 

-"Annem iyi, babam emekli oldu.İkisi beraber Çankırı'da yaşıyorlar.Ben okula devam ettim işte.Zaten hepimizin hayali babamız gibi asker olmaktı.Görüyorum ki başarmışız.Göreve gidip geliyorum işte ama artık buradayım.Senin burada olduğunu görünce temelli buraya geldim.Siz gidince...."

 

Merakla baktım.

 

-Biz gidince?

 

Derin bir nefes aldı.

 

"Atakan nerede biliyor musun?Neden hiçbir şey demeden gittiniz?"

 

Sustum.Ne diyecektim?Benim annem bir terörist ben bir teröristin kızıyım.Babam beni gittiği bir görevde kurtardı yıllar sonra teröristler peşimize düştü.O gece hem Atakan'ın ailesini hemde benim ailemi katlettiler mı diyecektim?

 

Gözlerim doldu.

 

-Atakan nerede bilmiyorum.Sen biliyorsan eğer...

 

-"Bilmiyorum-yalan söylüyor ama kötü niyetle değil Atakan henüz söylemediği için saygı duyuyor-

Alara sana birşeyler vermem gerekiyor."

 

-Ne vereceksin?

 

Askeri çantasından birkaç albüm ve Atakan'ın bana aldığı oyuncak ayıyı çıkardı.Gözlerimden ard arda yaşlar süzülmeye başladı.

 

O gece apar topar Mardin'e babamın memleketine kaçarken hiçbir eşyamı yanımda götürememiştim.

 

Ben o gece orada sadece Atakan ve babamı değil; çocukluğumu,anılarımı, fotoğraflarımı, arkadaşlarımı ve oyuncaklarımı, tüm hayatımı da bırakmak zorunda kalmıştım.

 

Ağlamamın ardından konuşmaya çalıştım.

 

-B-Bunların ne işi var sende?

 

-"Siz gidince kaldığınız ev boşaltılıyordu.Bende girdim eve.Bunlar senin için çok değerliydi.Zor oldu biraz ama sadece Atakan'ın sana aldığı oyuncak ayıyı,içinde aile fotoğraflarınızın olduğu albümü birde Atakan ve senin fotoğraflarınızın olduğu albümü alabildim.Sakladım bunları bir gün seni bulacağımı biliyordum.Ama...özür dilerim Alara sadece bunları alabildim."

 

Ben hepsini kaybettim sanmıştım.Bu bile o kadar büyük bir nimetti ki benim için.Efenin omzuna kafamı gömüp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Bozuntuya vermedi neyse ki.Ama hem Gökyıldız timi hemde başta Atakan olmak üzere Yıldırım timi bizim olduğumuz bölmeye gelmiş şaşkınlıkla bizi izliyordu.

 

-İyiki varsın Efe.Ç-cok teşekkür ederim

 

-"Ama ben bunları sen ağlayasın diye getirmedim ki cimcime!Sil bakayım gözlerini!Bak vermem sana geri götürürüm haberin olsun!"

 

Ağlamamı durdurmaya çalıştım.Gözlerimi silip gülümseyerek albümleri ve oyuncağı çantama koydum.

 

-"Neler oluyor burada?Alara niye ağlıyor?"

 

Atakan'ın sesiyle arkamı döndüm.2 tim de bize bakıyordu.Ama bu şuan en son düşüneceğim şeydi.

 

Tam birşey söyleyecekken karargâha iniş yaptık.Kimseyle muhatap olmadan askeri çantamı alıp uçaktan indim.

 

Soyunma odasında üniformamı çıkarttım.Artık üzerimde askeri kamuflaj pantolonum,yeşil tişörtüm ve künyem vardı.

 

Bir anda odaya biri girdi.

 

-Oha!Yuh!

 

-"Pardon unutmuşum kapıyı çalmayı.Parkurda beklediğimi söylemeye geldim"

 

-İyi tamam üzerimi değişip geliyorum KOMUTANIM!

 

Atakan beni baştan aşağı süzdü.

 

-"Gerek yok.Böyle gelmeni istiyorum."

 

-Niye?

 

-"Komutanın emrine karşı mı çıkıyorsun?"

 

-Üff iyi o zaman saçımı toplayıp geliyorum.

 

Bu seferde bakışları uzun kahverengi belime uzanan saçlarımda gezindi.

 

-"Böyle daha iyi.Toplama"

 

-Saçmalama böyle nasıl koşayım?

 

-"Orası beni ilgilendirmez.2 dakika içinde parkurda ol"

 

Ve çıktı.Adam resmen bana posta koydu.

 

Arkasından kapıya çantamı fırlatarak bağırdım.

 

-Aptal!!!

 

Kapı aniden açıldı.Karşımda Atakan'ı görmeyi beklemiyordum.Hani gitmişti bu?

 

-"Sen az önce arkamdan çanta fırlatıp komutanına hakaret mi ettin!"

 

İç sesim konuştu.Hayır Alara sakın sakın bu sefer kafa tutma!

 

Üzgünüm iç sesim🙃

 

-Evet!Tam olarak onu yaptım!

 

-"50 tur aralıksız koşacaksın!Ardından da benimle dövüşeceksin eğer yenemezsen bu söylediklerin için herkesin önünde benden özür dileyeceksin!"

 

-Arttırıyorum 100 tur koşacağım.Ardından gözlerim kapalı bir şekilde seninle dövüşeceğim ve eğer yenemezsem herkesin önünde senden özür dileyeceğim kabul mu?

 

-"Bunu yapmak istediğine emin misin?Bu kadar iddialı olma derim."

 

-Orası beni alakadar eder şimdi söyle kabul ediyor musun yoksa etmiyor musun?

 

-"Ediyorum"

 

Atakan kapıdan çıktıktan sonra dediklerimi gözden geçirdim.

 

Ne!100 tur mu?Gözüm kapalı dövüşmek mi?Oha kızım yuhhh!

Kafayı mı yedin sen?

 

Gaza gelerek çok şey söylemiştim.Ama asla geri adım atamazdım.Başım dik bir şekilde kapıdan çıkıp parkura çıkan merdivenlerden inmeye başladım.

 

Atakan'dan

 

Aşık aşık parkura indim.Zalımın kızı bir kez daha beni kendine hayran bırakmıştı.Kendine olan güveni ve bana rest çekmesi hayran olunmayacak gibi değildi.

Aslında onunla daha fazla zaman geçirebilmek için ceza bahanesi sunmuştum ama o bilmeden işimi kolaylaştırmıştı.Anladığım kadarıyla sabaha kadar beraber olacaktık.

 

Üstelik dövüşürken gözleri kapalı olacaktı.Bu da onu izlemem için bana sunduğu bir fırsattı....

 

Merdivenlerden başım dik bir şekilde aynen Atakan'ın istediği gibi saçım salık bir şekilde ve üzerimi değiştirmeden indim.Parkura geldiğimde Atakan sandalye de oturmuş çayını yudumluyordu.

 

Beni görünce toparlandı.Dediklerini yaptığımı görünce dudağı memnuniyetle kıvrıldı.

 

Parkurun başlangıç noktasına geçtim.Komut verdiği gibi koşmaya başladım.

 

****************

Elimde çayım ile koşan Alara'yı izliyordum.Her koşuşunda sağa sola savrulan saçlarını,künyesini....

 

Hayran hayran bakıyordum.Nasıl herşeyiyle bu kadar mükemmel olabilirdi aklım almıyordu.

 

Aslında ilk başta hedefim sadece onunla daha fazla zaman geçirip hayatında olmadığım zaman zarfında neler yaptığını ne yaşadığını öğrenmekti.

 

Ama artık 1 hedefim daha vardı.Fazlasıyla iddialı davranmıştı 100 turu tamamlayıp gözü kapalı bir şekilde beni yenebilecek miydi merak ediyordum...

 

Alara'dan

Asla pes edemezdim.Ne kadar görev dönüşü yorgunda olsam sesimi dahi çıkarmadan koştum.Ama büyük bir sorunum vardı.Uzun saçlarım suratıma gelip beni yavaşlatıyordu.Artık bu döngüye daha fazla dayanamadım.

 

-Saçımı toplasam olur mu?Koşmamı engelliyor.

 

-"İyi topla sorun yok"

 

-Bileğime taktığım siyah tokam ile bir çırpıda saçlarımı toplayıp koşmaya devam ettim.Bir yandan da kendi kendime söyleniyordum.

 

"Gıcık!Oturmuş orda çay içiyor birde!"

 

100. turu bitirince kendimi sırt üstü yere attım.Bacaklarımda derman kalmamıştı.Ama 1.aşamayı geçmiştim.

 

Atakan hayran hayran bakarak yanıma geldi.

 

-"Helal olsun valla!Gel dinlen biraz"

 

Elini kalkmam için bana uzattı.

 

Elini tutup yerden kalkarak onun az önce oturduğu sandalyeye oturup yarıda bıraktığı çayını içtim.

 

Şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

 

-Sakın şu durumda o benim çayımdı deme bana!

 

Güldü.

 

Oda yanıma çömeldi.

 

-"Affettin mi beni?"

 

-Hayır!

 

Pişman pişman ofurdandı.

 

-Hiç öyle ofurdanma!Panik atak geçirdim senin yüzünden!

 

-"İyi ben affettiririm kendimi.Ama merak ettiğim şeyler var."

 

-Mesela?

 

-"Efe kim?"

 

-Çocukluk arkadaşım.

 

-"Başka?"

 

Derin bir nefes aldım.

 

-Biri daha vardı.İlk aşkım... Atakan...Üçümüz beraber büyüdük ama onlar kavga ederdi hep benim için...

 

Bunu söylerken istemsizce kıkırdadım.

 

-"Sonra ne oldu?"

 

-Sonra...Çok mutluyduk.12 yaşındaydım.Bir gün babamlar görevden gelince benim inadım yüzünden Atakan'ın ailesi ve benim ailem beraber akşam yemeğine çıktık.Herşey güzel gidiyordu.Sonra....

 

Burada yanağıma ağır ağır 1 2 yaş süzüldü.

 

Atakan peçete uzattı.

Devam ettim konuşmaya.

 

"Sonra etrafımızı silahlı adamlar sardı.Çocuktum ben daha korktum.Atakan sarıldı sakinleştirdi beni.O sırada birşey oldu ben göremedim ne olduğunu Atakan izin vermedi ama onlar gördü.Daha sonra babam Atakan ve beni teyzemle beraber arka kapıdan yolladı.Atakan'ı amcasına bırakınca teyzem beni ve kuzenimi alıp götürdü.Atakandan ayrılmamak için çok ağladım bırakma beni dedim.Ama olmadı... Teyzem bizi Mardin'e götürdü... Çocukluğumu,aşkımı,ailemi herşeyimi bıraktım.Ama umutluydum bir gün gelecek yeniden diye.Gelmedi...Hala bekliyorum onu.Kolye almıştı bana hiç çıkarmadım onu.Saçlarını benden başkası ellemesin demişti elletmedim.Sütlacı çok severdi her hafta belki gelirde yer diye sütlaç yaptım.Yıllar geçti aradan.Ne o beni buldu ne de ben onu.Sonra unutmak istedim.Sahilde ağlıyordum ya hani.O adamla sevgili oldum.Unutamadım tabi ama geçiştirdim.Askerdim o zamanlar...Bir gün görevde birşey gördüm....

 

Ağlamam şiddetlendi.Ellerimi dudaklarıma bastırdım.

 

Biraz sakinleşince Atakan merakla yeniden sordu.

 

-"Ne gördün?

 

Cevap veremedim.Diyemedim benim yüzümden öldüler diye.

 

-Bişey gördüm işte. Toparlanamadım uzunca bir süre.Sonra mesleği terk ettim.3 yıl geçti ve yeniden görev geldi işte.Efe benim çocukluk arkadaşım....Kaybettiğim çocukluğum.....

 

Ağlamam artık durmuştu.Ama aniden durdum.

 

-Ben çok konuştum kafanı şişirdin senin.Özür dilerim dinlemek zorunda değilsin.Gerçekten özür dilerim sıkıldın dimi benden?

 

-"Saçmalama lütfen.Konuş ben dinliyorum seni.Hem birşey sormak istiyorum."

 

-Sor.

 

-"Yıllar sonra kader sizi yeniden bir araya getirse ve Atakan'a kavuşsan ne hissederdin?Ondan nefret eder miydin mesela?"

 

Gözlerim ışıldadı.Bir elim kolyeme gitti.

 

-Çok özledim biliyor musun?Şuan burda olsa onu gördüğüm için ölecek dahi olsam yemin ederim öleceğimi bile bile sarılırdım.Aptallık olurdu ondan nefret etmek.Gelir mi dersin?Bulur mu sence beni?

 

İç çekti.

 

-"Bulur.Belkide bulmuştur ama sen bilmiyorsundur ya da sen onu bulmuşsundur..."

 

Afallamış bir şekilde baktım.

 

-Ne?

 

-"Yok birşey.Hadi bakalım marş marş doğru dövüş alanına."

 

Yerimden kalktım.İkimiz beraber dövüş eğitimi verilen odaya girdik.

 

Atakan eline siyah bir bez aldı.Gözlerime o bezi bağladı ve elimden tutup beni ringe çıkardı.

 

Hiçbir yeri görmeden vurmak çok zordu ama seslere odaklanarak Atakan'a sağlam 1 2 darbe geçirdim.Darbelerimden keyif alıyor gibi kahkaha atıyordu.

 

-Manyak mısın sen ne gülüyorsun?

 

-"Manyağım senin....Yok birşey devam et sen"

 

Bilerek mi yapıyordu bilmiyordum ama ben ona defalarca vurduğum halde elini bile kaldırmamıştı.Öylece dikilip darbelerime razı geliyordu.

 

-Vursana sende!Öyle heykel gibi dikilmek için mi dövüşelim dedin?

 

Aniden sesler kesildi.Görmüyordum da.Karanlıktan korkuyordum aslında ama garip bir şekilde güvende hissediyordum.

 

Sesler kesilince korkmaya başladım.

 

-Atakan burda mısın?Bak yine şaka yapıyorsan hiç komik değil.Korkuyorum!

 

Aniden nefesini suratımda hissettim.Aramızda neredeyse hiç mesafe yoktu.

 

-"Buradayım.Ben varken korkmana gerek yok."

 

-Niye dibime giriyorsun?

 

Bir anda kendimi Atakan'ın kolundan sarkarken buldum.Belim bükülmüş ve yerle buluşmama çok az kalmıştı.Kıpırdanamadım.

 

Sonra saçlarımda ellerini hissettim.Saçımı bağladığım toka açıldı ve saçlarım usulca yere döküldü.

 

 

Şaşkınlıkla sordum.

 

-Ne yaptığını sanıyorsun?

 

-"Sus güzelim.Lütfen şuan sadece sus..."

 

 

 

 

 

Ayyyy ben öldümmm bittimmm son sahnedeeee.Erimiş olabilirimmm.

 

Nasıl buldunuz bölümüüü?

 

En beğendiğiniz sahne neresiydi buraya yazabilirsiniz

 

Yorumlarınızı bekliyorummm

Oy vermeyi de unutmayın eğer isterseniz kitabı çevrenizdeki arkadaşlarınıza da önerinnn.

 

Instagram hesabımıda takip edebilirsiniz: kalp_mahkumuu

 

Öpüyorum sizi çok çok.

Yeni bölümü bekleyin tamam mııı.

Kendinize cici bakınnnn ⚡ 💖

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%