@writerladyy
|
O gün farklıydı. Diğer günlere hiç ama hiç benzemiyordu. Hava çok soğuk olmasına rağmen ilginç bir şekilde terleyerek uyandım. Ne olduğunu hatırlayamadığım bir rüyanın etkisinde kalmıştım. Her şey saniyeler içinde olup bitti ve neler olduğunu anlayamadım. Gözlerimin içi, burnumun ucu sızlıyordu. Ellerimle yüzümü kapatarak “lütfen, lütfen” demeye başladım. Ama hâlâ anlayamıyordum. Gördüğüm rüya neydi? Hatırlamak istemediğim kadar kötü ne olabilirdi? Saat 03:10. Bir süre yatakta oturuyordum. Anlamaya çalışıyordum. Anlayamıyordum. İçimdeki bu berbat histen kurtulup uyumak istiyordum. Uyuyamıyordum. Birileri karnıma bıçaklar saplıyor gibiydi. Bu da neydi böyle? Balkona çıkıp sigara içmek istiyordum. Ayaklarım sanki tutmuyor gibiydi. Sigaramı alıp çıkıyordum. Hava çok soğuk, hiç yıldız yoktu. Hissediyordum. Ama üşümüyordum. Sigaramı yakıyordum. Bir süre gökyüzüne bakıyordum. İçimden ağlamak geliyordu. Lanet olsun ki ağlayamıyordum. Dizlerim, tutmuyordu. Göz yaşlarım kurumuştu sanki. Olduğum yere çöküp ayaklarımı karnıma çektim. Tanrım neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sigaram bitti. İçeri giriyordum. Telefonu alıp “ona” mesaj atmak istiyordum. Ekranda ondan gelen mesaj bildirimini görünce seviniyordum. Bazen, ben uyurken güzel şeyler yazıp sabah uyandığımda mutlu ederdi beni. İşte bu iyiydi. Bu tiksinç histen kurtulacaktım. Mesajlara giriyordum. Aptal sırıtıp mesajı okumaya çalıştım. Yapamadım. Karnımdaki bıçak, sanki daha derine battı. Şaka olmalıydı. Hiç hoş değildi. 1 nisan falan mı? Eğer öyleyse bunun bedelini ağır ödetecektim. Seçebildiğim tek kelime “ayrılalım” oldu. Ulan “ayrılalım” ne lan? Biraz bir şeyler katsaydın ya. Sorun sen de değil ben de. Ben lezbiyenim yapamadım desene. Ayrılalım ne? Ağlamak istiyorum ama olmuyordu. Yatağın içinde öylece oturuyordum. Cevap veremedim. Saat 05:12. Sadece telefonu kapatmakla yetinebildim. Bu kadar güçlü kalabildim sadece. Gördüğüm rüya, hatırlamak istemediğim şey buydu işte. Aradan günler geçti. Telefonu açmaya korkuyordum. Açıp ne diyecektim? Onca yılı bir “ayrılalım” kelimesine sığdıran kadına ne diyecektim ki? Kopan saç telime kıyamayan kadın bu kadar kolay vazgeçmemeliydi. Vazgeçmemeliydi ama vazgeçmişti. "Ayrılalım" demek bu kadar kolay mıydı? Yaşadıklarımızı silip atmak bu kadar kolay olmamalı. Neden neden neden? Elimi masaya vurarak bu soruyu defalarca sormuştum kendime ve bir cevap alamamıştım. Her şey güzel giderken hele ki ortada bir sebep yokken benden bizden vazgeçmesine aklım almıyordu. Başımı ellerimin arasına alarak akşama kadar oturup düşünmüştüm. İlla ki bir nedeni olmalıydı. Nedensiz hiçbir şey yoktu ki. Telefonu açmaya elim gitmemişti. Korkuyordum, gerçekle yüzleşmekten. Gözlerimi kapatıp da her şeyin bir rüyadan ibaret olduğuna inandırmaya çalıştım kendimi. Bir rüya olsa ve bende bu rüyadan uyansam. Gözlerimi açtığımda bunun rüya olmadığını anladığım da canım çok yandı. Canım o kadar çok yandı ki nefes alıp vermekte zorlandım. Gözlerimi tekrar kapatıp açarken bir damla yaş süzülüvermişti yanağımdan aşağıya. İşte benim hikayem o gün başlamıştı. İşte benim hikayem o gün değişmişti. Seven adamın hikâyesi iken sevip unutmaya çalışan adamın hikâyesine dönüştü benim hikayem. Unutmaya çalışan ama bir türlü unutamayan adamdım ben. Bir türlü unutmayı başaramayan. Belki de başarmak istemeyen adamdım ben. Belki de… “ Günaydın sol yanım ” (Saat: 06.10 ) (4-5 saat sonra) “ Sana da günaydın, uyumadın mı sen? ” “ Sana demiştim herkesten önce benim aklıma geleceksin diye. ” “ Öylesine dedin sanıyordum. ” “ Hayır, iyisin değil mi hayatım? ” “ Ben artık senin hayatın falan değilim. ” “ Eğer ki her sabah uyandığımda aklıma geliyorsan…Gün boyunca aklımdan çıkmıyorsan… Dinlediğim her şarkıda seni buluyorsam… Adını duyduğumda boğazım düğümleniyorsa… Gözlerinde dünyayı buluyorsam ve her gece uyumadan önce fotoğraflarına bakıp hayalini, bizi kuruyorsam hayatımsın. Hayat seninle güzel… ” “ Delisin sen. ” “ Beni bıraktığın günden sonra delirdim evet. ” “ Of bıktım ben senden sürekli saçma sapan şeyler söylüyorsun artık aşk diye bir şey olduğuna inanmıyorum ben.Aramızda aşk diye bir şey yok. ” “ Saçmalıyorum haklısın evet gerçekten saçmalıyorum,çünkü seni her satırda anlatmak için çabalıyorum. ” “ Sen sarhoş musun ya? ” “ Yok, hayır sadece sigara içtim. ” “ Kaç defa dedim sana sigara zararlı diye. ” “ Seni sevmek de öyle ama? ” “ Sevme beni, istemiyorum artık seni ya! ” “ Bensizliğe alışamazsın unutmazsın biliyorum o yüzden gitmeyeceğim. ” “ Unuturum, çünkü sevmiyorum seni artık. ” “ Öyleyse gözlerime bak ve söyle bunları… Son bir defa buluşalım. ” “ Tamam, son defa! Ve bir daha asla görüşmeyeceğiz! ” “ Aslında bu şehir koskocaman olsa da elbet karşılaşacağımız günler olacaktır. ” “ Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum ve değişmeyecek hiçbir şey. ” “ Evet, haklısın hiçbir şey değişmeyecek, ben seni yine ilk günkü gibi seveceğim. ” — Muzaffer SARAY /Ruhumdan Bir Parça/ Alıntı
Her güzel şeyin bir sonu varmış cidden. Bitmez sandığımız aşkların bir anda yok olup gitmesi hayatın en hüzünlü yeri bence. Kurduğumuz hayaller bir anda suya düşer. En kötüsü de onsuz hayalimin olmaması. Varlık sebebimi ona bağlayamıyorum artık. Var değilim çünkü. Yıkılan hayallerimle birlikte ben de suya düştüm. Boğuldum, kurtulamadım. Bana yardım edebilecek tek insan sırt çevirdi bana. Ağlamama dayanamayan insan kalbimden bıçakladı beni. Paramparça oldum. Çöpe giden sadece 36 ayım olmadı. Tüm hayatımı çöpe attım kendimle birlikte. Benim için bir gelecek yok artık. ‘Ben’ yokum. Çünkü 'biz’ yokuz. Şu kış aylarında elleri ile yüreğimi ısıtacak bir sevgilim yok. Çayım ve birkaç dal sigaram var. Ellerim sıcak ama içim buz kesmiş. Bekliyorum ama hâlâ belki sigaram bitene kadar gelirsin diye. Paket paket sigara içiyorum senin yüzünden. Ciğerlerim kömüre dönüyor, ama sen hâlâ yoksun. Arada içimden geçmiyor değil içimdeki kanı bileklerimden boşaltmak. Belki onunla birlikte içimin acısı da akar diye. Vazgeçiyorum ama sonra. Ne bileyim belki başka bir Nisan'da tekrar tanışırız. Tekrar sevemez misin beni? Emin ol bu küçük adam tekrar kalbini sana verecek. Ama söz ver bir dahaki sefere yine paramparça etmek yok. Çünkü bu küçük kalp üçüncü bir ayrılığı daha kaldıramaz. Bu sefer de parçalanırsa benimle, hayallerimle ve aşkımla birlikte yok olup gider. Ama sen gelene kadar atmaya devam edecek bu kalbim, paramparça olsa bile. Belki dönüp de parçaları tekrar bir araya getirirsin. Neden olmasın? Bu arada bunu okuyunca bana en azından okuduğunu bildiren bir mesaj atmayı unutma. Zira daha fazla sigara içecek hâlim kalmadı. Çayım da bitti sayılır. Gülüşünden öpüyorum. Kendine iyi bak meleğim. Çünkü artık her kötü hissettiğinde yanında olabilecek bir sevgilin yok. YN: Al gece yarılarımı benden / Zakkum 🎵 |
0% |