@writerladyy
|
Az önce aradım onu, belki en fazla dört-beş dakika olmuştur, “ efendim ” dedi. Sustum. Tekrar “ efendim ” dedi dayanamayıp “ nasılsın ” dedim. O nasılsın demekte ne zor söylendi anlatamam. İlk başta sesimi tanımadı sonra tekrar “ nasılsın, 'papatya' ” deyince kim olduğumu hemen anlamıştı. “ ii-iyim ” dedi, “ ya sen? ” Sürekli kullandığım en sevdiğim yalana yine sığınmıştım. “ ben hep iyiyim ” dedim. Hep iyiyim. Sustu, sustum, sustum daha çok sustu.. Sonra özledim kelimesi dudaklarımdan intihar etti sustu, sustum, sustum daha çok sustu. “ Ya sen ” dedim? “ Ya sen de özledin mi? ” Sustu, sustum, sustum daha çok sustu.
O sessizliği giyindikçe, ben aradığım için utanıyordum. Bu hep bir daha yapmayacağım deyip sürekli tekrarladığımız bir şey gibiydi, binlerce kez aramayacağımı söylerdim, ama parmaklarım yine değerdi telefon tuşlarına, sesi huzurdu, sessizliği intihar. Görmek istediğimi söyledim “ unut bunu ” dedi. “ Peki ya seni? Seni de unutayım mı? ” dedim. Sustu, sustum.
Ben onunda benim gibi şu an yalnız olduğuna inanıyordum, çünkü bana aşk yalnızca bir kez kalbe uğrar, ondan başkasını sevemezsin, sadece sevdiğini sanarsın, derdi. “ Biliyor musun? Seni hâlâ çok seviyorum ” dedim. Ve işte tam o an, arkadan bir ses ona “ kapa telefonu, yanıma gel sevgilim ” dedi. Sustu, sustum, sustum daha çok sustu. Konuşacak bir şey kalmamıştı. Telefonu kapadım. O başkasının kollarına gitti, ben ağlamak için, kuytu bir köşeye…
Canın gitmek istedi ve gittin. Keşke içimden de gitseydin. Ya da içimi alıp da gitseydin.
**** YN: Ağla yürek / Serkan Aydın & Buğrahan Denizoglu 🎵
|
0% |