Yeni Üyelik
35.
Bölüm

•••• Bölüm 34 🍷🚬

@writerladyy

 

 

–“ Anlamlar albayım, bazı kelimelere sığmıyor. Ayrılık mesela; sevenlerin sınavı desek olmaz mı? Bir isim verelim Ali diyelim Deniz diyelim ama ayrılık demeyelim albayım, yüreğim kaldırmayacak artık. ”

 

 

–“ Senin kalbin çok güçsüz, sabahları koşman lazım ”

 

 

–“ Yok o öyle değil, benim sabahları ölmem lazım. Ölmem. ”

 

 

–“ ….. ”

 

 

–“ İyi bir adam olmaktan çok sıkıldım. İyi olacağız diye hayatımızın içine ettiler. Onlar vurdu, ben sustum, ben sustukça onlar daha çok vurdu. İçimizdeki öfkeye yol verelim albayım. Yol verelim gitsin. ”

 

 

–“ Öfkeyle kalkan zararla otururmuş ”

 

 

–“ Biz bir kalkalım da oturmasına bakarız albayım. ”

 

 

–“ ….. ”

 

 

–“ Sen hiç korktun mu albayım? Ben korktum, çok ağladım. Çok korktum. ”

 

 

–“ Korkacak bir şey yok be evladım. ”

 

 

–“ Korkacak çok şey var albayım. Çok şey. En başta kendimden korkuyorum içimde biri var sanki. Beni ele geçirmeye çalışıyor. ”

 

 

–“ ..... ”

 

 

–“ Ben gidiyorum albayım. Sonu belli olmayan bir karanlığa doğru gidiyorum. Sonra duruyorum, bekliyorum, korkuyu bekliyorum albayım. Korkuyu bekliyorum. ”

 

–“ ….. ”

 

 

–“ Bulamıyorum albayım bulamıyorum. Hangi yola girsem sonu bataklık. Hangi sokağa girsem sonu çıkmaz. Hangi hayatı yaşasam sonu hüsran be albayım. ”

 

 

–“ Hüzün, aşkın fiyakasıdır evladım. ”

 

 

–“ Eyvallah albayım eyvallah. Hüzün ki bize en çok yakışanıdır. ”

 

Gecenin karanlığında ellerimi cebime koyup da yürümeye başlamıştım karanlığa doğru. Nereye gidiyordum bilmiyorum, ayaklarım beni nereye götürürse. Ki o da beni çokta yabancı olan bir yere getirmemişti. Ara ara geldiğim kız kulesi manzaralı o yere gelmiştim. Ellerim cebimde yürümeye devam etmiştim bakışlarım kule de. Ne de güzel parıldıyordu gecenin karanlığında yıldızlar da ona eşlik ediyordu. Buruk bir gülümseme belirmişti yüzümde. Yürümeyi bırakıp da yüzümü denize vermiştim.

 

Ah be kız kulesi, sevdiğim kadını tuttuğum gibi sana getirecektim. Ve hayatımızı birleştirecek o sözü verecektik sende. Havai fişekler eşliğinde mutluluk dansımızı edecektik. Sonra ben onun kulağına doğru fısıldayarak onu ne kadar çok sevdiğimi söyleyecektim. O ise bana gülüşünü sunacaktı. Aşık olduğum gülüşünü. Sonra.. sonrası yok hiç olmayacak.

 

Banka geçip de oturmuştum. Cebimden paketi çıkararak bir dal sigarayı alıp da dudaklarımın arasına bırakmıştım. Yaktıktan sonra derince bir soluk almıştım. Gecenin sessizliğinde dudaklarım aralanıp da mırıldanmaya başlamıştım kendimce.

 

Sarılma senin olmayan kadına

saymamış seni sevmemiş asla

yanılma bu yangının yeter sana

unutmuş o seni ama sen unutma

 

 

darılma terk edip gitti seni

gönlü huzurlu, gülüyor gözleri

dokunma ateş olur yakar seni

unutursun elbet unutulduğun gibi

 

 

vazgeçti benden sevdiğim kadın

terketti gitti gitmiyor tadın

ne cismin kaldı bende nede adın

yaşatmaz beni içimde yanan bu yangın

 

 

üzülme seni öperken bile sahte

bu aldatılan oyunundan bir sahne

yenilme bunların hepsi bahane

bırak gitsin o koymadı mı seni ateşe

 

 

(x2) 

vazgeçti benden sevdiğim kadın

terketti gitti gitmiyor tadın

ne cismin kaldı bende nede adın

yaşatmaz beni içimde yanan bu yangın

 

( Pera/ sevdiğim kadın )

 

Sigaramdan çektiğim de yanımda bir kıpırtı oluşmuştu. “ baya dertlisin kardeş kusura bakma dinlemiş bulundum ” demişti banka kurulurken. “ gecenin bu vaktinde buraya yolun düştüyse sende dertsiz sayılmazsın be kardeş ” demiştim.

 

–“ Haklısın e senin dert ne anlat hele ”

 

Yan yana oturmuş kız kulesine doğru bakıyorduk. Yanımda kıpırdanıp da ceplerini karıştırıyordu bir şey arıyor gibiydi. Eliyle tüm ceplerini yoklamasına rağmen bulamamıştı aradığını. Paketi uzattığım da şaşkın bir hâlde kalakalmıştı yüzündeki ifadeden şaşkınlığı okunuyordu.

 

–“ Öyle bakma da al, ateşin vardır herhalde ”

 

YN: Hep var olacaksın / Hakan Altun 🎵

Loading...
0%