Çok saçma.. onu düşünmem onu sevmem. Çok saçma. Ben onu sevmek istemiyorum. Hayatım boyunca elini tutamayacağım bir kadını sevmek istemiyorum. Ben.. her zaman yanımda olacak, dokunabileceğim bir kadını sevmek istiyorum. Ben onu sevmek istemiyorum. İstemiyorum! O başkasıyla olurken ben ise onun hayaliyle olmak istemiyorum. Ben onu uzaktan sevmekten yoruldum. Bende yaralar açan bir kadını sevmek istemiyorum, yaralarını saracağım bir kadını sevmek istiyorum. Ben seni sevmek istemiyorum be sevmek istemiyorum.

Arka arkaya yakmıştım sigaraları yine. Biliyorum, şuan bir başkası vardı yanında ve bir başkasına sarılıyordu. Bir başkasına sunuyordu güzelim kokusunu. Bir başkasına seviyorum diyordu. Açık mı diye baktığımda çevrimiçi olduğunu görmemle kendime hâkim olamayıp yazmıştım. “Selam” diye. Yine görüldü yapıp bırakacaktı öyle de yapmıştı.

Mesajımdan 5 dakika sonra görmüştü. Ve üstte “yazıyor” yazısını görünce ne yapacağımı bilemedim. “Selam” diye cevaplamıştı mesajımı. Öyle böyle konuşma aynı yere gelmişti. Ve ben hâlâ onu sevdiğimi belli etmeye çalışırken anlamamazlıktan gelerek lafı çeviriyordu. Onunla da kalmayıp “ ileride daha güzelleri olacak ” demişti. Ben daha güzelini istemiyorum ki seni istiyorum. Sadece seni. Dakikasında cevap vermiştim mesajına.

“ İlerde daha güzelleri olacak ” ( 22: 20 )

“ Keşke senle olsaydı be, biliyorum ”

( 22: 20 )

“ Deme daha ” ( 22: 21 )

“ Ben şu ana kadar ki en güzele veda ediyorum ” ( 22: 21 )

“ Keşke hayatım boyunca sabah kalktığımda göreceğim ilk yüz sen olsaydın ” ( 22: 22 )

“ Ailem derken seni kastedebilseydim ”

( 22: 23 )

“ Çok iyi birisin be ” ( 22: 24 )

“ Keşke beni sevseydin ” ( 22: 24 )

Arka arkaya mesajlarımı sıralamıştım. Görüldü bile yapmadan çıkmıştı. Çıkmayıp beklemiştim. Geri döndüğünde mesajlarımı görüldü yapıp bırakmıştı. Bekledim “yazıyor” yazısını. O yazı yazmadı hiç. Cevap yazmamasına rağmen tekrar ben atmıştım.

“ Bütün katiller eninde sonunda cinayet noktalarına dönerlermiş ” ( 22: 56 )

“ Ee? ” ( 22: 58 )

“ Geri dön… ” ( 23: 02 )

Evet, geri dönmesini bana gelmesini istemiştim. Bunu söylemiştim. Söyleyip söylememek arasında gitmedim değil. Ki yine bir şey yapmayıp bırakmıştı. Beklemek yerine çıkmıştım. O kadar söyleyecek sözlerim vardı ki boğazımda düğümleniyordu. Resmini açıp da sanki yüzüne sigara dumanını üflemişim gibi yapmıştım. Bir başkasını sevmeyi denemedim mi? Denedim. Ama onu yerine koyarak. Uyku firari..

Son kez telefonu elime alıp da yazmıştım. Hissettiklerimi. Görüldü yapıp bırakacak olsa bile ben yazmış olayım. Varsın cevap yazmasın da bilsin.

“ Üzüldüğümden değil cidden acıtıyor ”

( 00: 44 ) ✔️✔️

“ Sende öğrendim bu acıyı ” ( 00: 45 ) ✔️✔️

“ Özür dilerim ” ( 00: 46 )

“ Sana sarılmak istiyorum, sanki dincekmiş gibi geliyor ” ( 00: 46 ) ✔️✔️

“ Senin kalbin benim göğsüme gelince bitecek sanki hissedecek seni ”

( 00: 47 ) ✔️✔️

“ Bilmiyorum ” ( 00: 50 )

“ Sakın sevme birini, dayanamazsın ”

( 00: 51 ) ✔️✔️

“ Çıkmam lazım ” ( 00: 52 )

Yine konuşmamız kısa olmuştu. Çıkmıştı ve ben yine karanlığıma geri dönmüştüm. Sanırım yalnız değildi ve biri vardı yanında. Kendimi bunu neden yapıyordum bilmiyorum. Acı çektirmek hoşuma gidiyor olmalı. Bile bile kendime acı çektiriyordum. Hesabına girip de fotoğraf paylaşmış mı diye bakmıştım. Gizliden takip ediyordum işte. O sevgilisiyle gülerek aşk fotoğraflarını paylaşırken bense öylece bakıyordum. Gözü yaşlı küfürler sıralıyordum. Ne buluyordu onda anlamış değilim. Ben varken onunla olmasını aklım almıyordu. Tam çıkmak üzereyken fotoğraf paylaşmıştı. Yan yana sarılı bir şekilde.

“Çok güzel uyuyorsun” demem gerekirdi. Fakat yalnızca çok güzel uyuyorlar demekle yetiniyorum. Gözlerim fotoğraftan kayıp da altında yazılan yazıya kayıyor ve. Şöyle yazmıştı sevdiğim kadın “En büyük huzur, sevilenin koynunda uyunan uykudur.”

Onların en güzel en huzurlu uykusuydu benimse en kederli gecem. Uykuyu demiyorum bile. Uyku bu gece de firari bana anlaşılan. Kalkıp masanın başına geçmiştim ve düşündüklerimi yazmaya başlamıştım. Sesli dile getiremesem de yazarak dile getirmek istemiştim içimde yanan yangını. Her ne kadar bu yazdıklarımı o bilmese de..

Yan koltukta oturmuş bir şeyler izliyorsun sanki, öyle dalıp gidiyorum sana. Halbuki yan koltukta oturmuyorsun ben de seni izlemiyorum. Anlıyor musun?

YN: Kuşlar uçmayı unutmaz / Sehabe& Yeis Sensura 🎵