@writerladyy
|
“ Sana bir kere sarılmayı o kadar çok isterdim ki ” ( 03: 32 ) ✓ “ Bir kere ya ” ( 03: 32 ) ✓ “ Sadece bir kere ” ( 03: 32 ) ✓ “ Kokun nasıl acaba? ” ( 03: 32 ) ✓ “ Hâlen aynı mı kokuyorsun? Yoksa onu da mı değiştirdin? ” ✓ “ Nasıl sarılıyorsun ” ( 03: 33 ) ✓ “ Bakışların, gülüşün, ses tonun, ellerin, saçların, kirpiklerin… ” ( 03: 33 ) ✓ “ Nasıl oluyor da hiç yan yana gelemediği, gelemeyeceği birine âşık olabiliyor insan? ” ( 03: 34 ) ✓
Birçok fotoğrafınızı gördüm, bakabildim içim acımadan. Kendimi buna inandırarak o fotoğraflara odaklanıp yüzünün her ayrıntısını ezberleyebildim. Onun kadar yakın olamamışken kirpiğinin yanağına düşüşünü bile adım gibi ezbere bildim. En son çekildiğiniz fotoğraf var şimdi elimde, senin hırkan onun üzerinde. Gülüyor gözleri, dünyanın en mutlu insanıymış gibi.Gülmüşsün, ve sanki ölmüşüm gördüğümde. Hiç tanıdık gelmiyor artık gözlerindeki ışık. Sanıyordum ki gözlerim o ışığa bile aşık, o ışığa bile alışık. Unutmuşum, sesin gibi. Nasıl unuttuysam sesini, o ışığı bile unutmuşum. Ama bir aydınlık görmeyeli çok olmuştu gittiğin günden beri. Sabahlarıma bile zifiri karanlıklar çöküyordu, çöküyordum.Ve sanırım aylar önce çekildiğim bir fotoğrafta, ben de böyle gülüyordum. Sahi en son ne zaman içimden geldiği gibi gülebildim bilmiyorum. Hoş, bir içim kaldı mı onu da bilmiyorum. Elini sağ omzunun üzerinden geçirip sol yanında, boynunun en güzel yerinden süzerek diğer eliyle tutuvermiş. Saçları yüzüne düşmüş içimi yangın yerine çeviren adamın. Ve sevdiğim kadın ona bir nefes kadar yakın. Her gece olduğu gibi bu gece de bir şarkıyla eşlik ederim kendi acıma. Geçerim aynanın karşısına, silerim gözyaşlarımı. Ben beklemesine beklerim de, beni kim bekleyecek öldüğümde? Yeniden yaşar derler mi gözlerime bakıp, ararlar mı çocuklar gibi şen şakrak haykırışlarımla yankılanan sesimi, sahi biri terketse özler mi beni? Biraz önce böyle özledim işte seni. Biraz sonra yine seni özleyeceğim. Ve yarın sensizliğin ilk günüymüş gibi, o taze acımla içeceğim. Ben düşerim, kalkarım düştüğüm yerden. Ne sevdamdan vazgeçerim, ne de senden. Bir gün avuçların boş kalırsa burada soğuğa dayanamayıp buz kesen ellerim. Beklerim. Sanki aylarca kımıldamadım yerimden, sanki aylardır bomboş bir evdeyim. Ve soracak olursan asıl yerimi, ölüme terkettiğin yerdeyim.
Yara bandı olmasını beklediğin insan, canının acısı oluyor zamanla. İşte buna dayanamıyor insan.
Sesini ben hariç herkes duyuyor ya hani, işte ben sana bunun acısını anlatamam.
Biliyor musun, ben seninleyken utanıp konuşamamayı özledim. Ben elini tutarken biri görücek korkusunu özledim. Ben seninle deli gibi tartışmayı özledim. Ben, beni kıskandığında bana bağırıp çağırmanı özledim. Beraber kartopu oynarken senin bana kar atmaya kıyamadığın ama benim seni kara boğduğum günleri özledim. Havalar çok sıcakken seninle aynı pervanenin altında serinlemeyi, aynı şişelerden buz gibi sular içmeyi özledim. Ben seni özlediğimde hiç ummadık bir yerde senin kokunu alıp birden gülümsemeyi ve bu durumu yanımdakilere açıklayamamayı özledim. Benim herkes gibi yağmurda ıslanmayı, birlikte sinemaya gidip sarmaş dolaş oturmayı özlemek gibi bir fırsatım olmadı. Çünkü ben hep kötü olan anılarımızı bile özlemekle meşguldüm, daha o mutluluktan havalara uçtuğum anılarımızı özlememe sıra gelmedi. Hayat işte sende gelmedin. Ama ben istiyorum, sadece sarılmanı, kalbimin üstünde sana ait bir kalbin attığını hissetmeyi istiyorum. Ben seninleyken yaşadığım huzuru bir kez daha yaşamayı istiyorum. Ben sadece gelmeni istiyorum..
YN: Gel gel / Cüneyt Tek & Yaşar 🎵
|
0% |