@writerladyy
|
Ben.. hâlâ Anneme “beni bıraktı” diyemedim. Hâlâ ilk günkü gibi “gelinim olacak o güzel gülen kız” diyor. Yarın karşısına geçip de “o güzel gülen kız başkasına gülüyor artık” diyemem. Dilim varmaz. Hâlâ benden gelinini getirmemi bekliyor. Ağzımı açıp tek bir laf edemiyorum. O artık senin gelinin değil, diyemiyorum. O artık başkasının gelini oldu, diyemiyorum. Diyemedikçe bir cevap veremeyince çareyi kaçmakta buluyorum. Nereye kadar kaçarım bilmiyorum. Diyemediğim her cümle için bir sigara yakıyorum. Gelmedigi her gün için bir paket bitiriyorum.
“ Senin gülüşünü seyretmeyi çok istiyorum ya şiir gibi ” ( 22: 54 ) “ Benim şairim sensin gülüşlerime şiir yazdıran, bunu unutma miniğim 😘 ” ( 22: 55 )
Açıp mesajlarımızı okuyorum her gece. Ve yine bir konuşmamız dikkatimi çekiyor. Mesajında bana “ senin gülüşünü seyretmeyi çok istiyorum ya şiir gibi ” diyor. Okumayı bırakıp da bir sigara daha yakıyorum.
Ciğerlerimi tüketmekten başka hiçbir şeye yaramıyordu. Bir sigara bir sigara. Paketin dibine gelmiştim. Son sigaramı da yakıp dumanı üflemiştim. “ Seni hâlâ seviyorum be miniğim ” yazıp da göndermiştim. Bir başkasıyla olduğunu bilmeme rağmen ona olan sevgim bitmemişti. Mesajıma cevap gelmişti ve açıp yazdığına baktığımda gözlerime inanamamıştım. Yanlış okuduğumu sanmıştım. Ona olan sevgimden nasıl şüphe ederdi. Nasıl? Sigaramdan bir nefes alıp da mesajına uzunca cevap yazmıştım.
“ Beni sevdiğinden şüpheliyim ” ( 21: 09 ) “ Başkasıyla görünce çene kaslarım istemsiz olarak kasılıyor, tuvalete gidip duvarları yumrukluyorum. Kokunu bir kez çektim ya içime, saçların burnumda olmadan nefes alamıyorum. Gözlerine bakınca içim titriyor, birlikte sigara içiyoruz ya? Üstüne kül dökülünce ellerimle silkeliyorum üstünü, adeta çocuğummuşsun gibi. Hani yaptığım bütün şebeklikler var ya, hepsi sen gül diye. Haklısın seni sevmiyorum bu başka bir şey. ” ( 21: 13 )
İki üç dakika sonra mesajımı görmüştü. Çıkmayıp mesajın gelmesini beklemeye başlamıştım. Ne yazacağını düşünüyor olmalıydı. Mesajımı görmesinin üzerinden 15 dakika geçmişti hâlâ bir cevap vermemişti. Tam “yazıyor” diye yazmıştı ki değişip son görülme olmuştu orası. Çıkmıştı, cevap yazmadan. Beklemeyi bırakıp da bende çıkmıştım. Yazacak bir şey bulamamıştı anlaşılan. Aldım elime kalemi başladım içimden geçenleri kağıda dökmeye.
Mektup 1…
Sen benim sağıma can, soluma yar sın Gördüğüm her yerde sen olduktan sonra Varsın gözlerim sana uzaklardan b/aksın…
Ben sana kavuşma ihtimalini seviyorum… Bu duyguda az u/mutlandırmıyor insanı.. Düşünmek bile yetiyor yanına yar olacağım zamanı …
Ben seni özlemeyi seviyorum… Sana uzanan yolların ayak ucunda ağır aksak bir hasretle demlenen … Beklemekse, en çok seni bekledim ben, bir gün olsun gel demeden… Hem sadece uzaktayken mi beklenir ve özlenirsin sen, yanımda olunca fark eder mi sanıyorsun …
Ben seni hayal etmeyi seviyorum özgürsüz ama özgürce… Nasıl kalbim titriyor bilemezsin gözlerimden gölgen gelip geçince… Tutunca yalnızlığımın ellerinden o an içime akıyor sanki sesin ve soluk soluğa kalıyor nefesim .. Şarkılar tutuyorum ikimiz adına seni yanımda bulamadığım kadar, kafa bulduruyorlar bana… Kaybediyorum kendimi, uzakta olsan da beni kendinde ara o yeter bana … Aşk bu değil midir zaten, çıkarır seni saklandığın yerden… Sonsuza böler hüznü, ayrılığı düşürse de paya altı harfe sığar mı hiç acıtan paydası Gözyaşları neden var anlasana Ağlamaksa adı eğer çok ağladım sana …
Sevmek … Ve bir ömür gidememek… Kal denil/e/mese de… Yüzlerce insana merhaba diyen eller bir tek elde takılıp kalıyorsa sızlıyorsa parmak uçları vedalarda, bunun adı AŞK değil başka nedir söylesene.. Ya da sus söyleme Kalbimin kalemi anlatsın
Ben senin uykudan öncen Sen benim uykudan sonramsın Ben senin yanan avuçların Sen benim üşüyen parmak uçlarım Ben senin yarım kalan yarın, Sen benim tamamlanan yanımsın Anlamı yok uzakların, Seninle mesafemiz bu mektubun ön ile arka yüzü kadar Ön yüzünü ben çizdim arka yüzünü sen karalarsın …
Kalemi elimden bırakıp da geriye doğru yaslanmıştım. Paketten bir sigara alarak müziğin sesini biraz daha açmıştım. O dakika da ben susup müzik konuşmuştu. Bir sigara daha yakıp dumanı havaya doğru üflemiştim. Arka arkaya yakmıştım sigaraları bilmem bu kaçıncı paketimdi bugün. Bilmem kaçıncı sigaram. Kendimi şarkıya eşlik ederken bulmuştum.
“ Yiteceksen, gideceksen niye girdin gönlüme be kadın? Niye he niye? ”
Unutamadım adını.. uzanıp paketten bir sigara çıkartırken elime tutulmuştu. “ Ne yapıyorsun oğlum ” diye mırıldanmıştı yanımdan duyulan bir ses. “ Yeter bu kadar içtiğin ” diyerek elimin altında ki sigara paketini almıştı aynı ses. “ Senin derdin ne? Kendini öldürmeye niyetin mi var senin? ” diye başlamıştı yine konuşmaya o ses. Cevap bile vermeden kalkıp gitmiştim odama. Yatağa kendimi atmamla oraya da gelmişti. Ne söylüyordu hiç bilmiyordum. Bana sesten başka bir şey gelmiyordu artık kulaklarımı kapamıştım etrafımda ki seslere. “ İzin verirsen uyuyacağım ” deyip de arkamı dönmüştüm. Birkaç saniye sonra iyi geceler dileyerek odamdan çıkıp gitmişti, kapının sesini duymamla gittiğini anlamıştım. Uyumaya çalışmıştım fakat yine bana uyku yok gibiydi. Dön sağa dön sola gözlerim fal taşı gibi açıktı hâlâ. Tüm dengemi altüst etmişti. Ki sabaha ne kalmıştı şunun şurasında derken hocanın/ müezzinin sesi duyulmuştu ve ezan okunuyordu. Bir uykusuz geçen gece daha..
YN: Unutamam adını / Anıl Durmuş 🎵
|
0% |