Yeni Üyelik
37.
Bölüm

Bölüm 32

@writerladyy

 

 

 

 

 

 

••••••••

 

 

 

Bölüm 32

 

 

Nasıl oldu ise uyuyakalmıştı ve konuşma sesleri ile uykudan uyanmıştı. Bu sesler de nedir? Yataktan doğrulup da bakmaya gitmişti. Salona ayak bastığında ortalıkta koşuşturma vardı.

 

“ Neler oluyor burada? ” diye tepki de bulunmasıyla tüm gözler ona dönmüştü. Etrafta tanımadığı yüzler vardı ve yanlarında da en yakın arkadaşı Elif. Hemen yanında da Aktan duruyordu.

 

–“ Yakalandık ” diyerek yanına doğru gelirken “ aslında sürpriz olacaktı sana ama na'palım görmüş oldun saklamanın alem-i yok ” diye eklemişti. Etrafı inceleyip de neler döndüğünü anlamaya çalışırken “ akşama nikâhımız var sevgilim ” demesiyle yüzünü ona dönmüştü birden ve “ akşama mı? Benim neden haberim yok bu konuda! ” demişti.

 

–“ Sürpriz olsun istediğim için sana söylemedim. Hem beklemenin bir manası yok sende hazırlıklarla yorulacaktın. Ben hallettim her şeyi ”

 

–“ Berfu! Bak bu da gelinliğin çok güzel değil mi? Bayıldım gelinliğe ya ”

 

–“ Gelinliğini ben seçtim sevgilim ama beğenmezsen değiştirebiliriz hemen ”

 

O yokmuş gibi davranmaları, etrafta ki gülüşmeler, koşuşturmalar onu boğacak gibi gelmişti. Boğuluyordu sanki, biri gelip de elleriyle boğazına yapışarak nefessiz bırakıyordu onu ya da bir havuza bir anda atılmıştı ve çırpınıyordu sudan çıkmak için. Orada daha fazla duramayarak çareyi kaçmakta bulmuştu, hiçbir şey demeden. Odaya kendini atar atmaz kapıyı ardından kapatmıştı.

 

Ne yapıyordum ben?

 

Kendini hazırlık içinde bulmuştu, aynanın karşısına oturtulmuş makyajı yapılıyordu. Bir yandan da saçı. Hiçbir heyecan, kıpırtı yoktu. Evlenecek olsa da. İstemiyor gibi bir hâli vardı belki de istemiyordu gerçekten. Üzerinde sevmediği bir gelinlikle öylece durmuştu.

 

–“ Çok güzel oldun canım arkadaşım, gelinlik sana çok yakıştı maşallah ”

 

–“ Elif! ” diye seslenmesine rağmen sesinin çıktığından bile emin değildi. Ki o da onu duymayıp da yanında konuşmaya devam ediyordu. Ondan daha heyecanlı ve mutluydu. Aklı durdurmaya çalışsa da bir türlü kalbinin sesini durduramıyordu. Konuşmaya devam ediyordu o ses, bir yerlerde. Aynadaki yansımasına bakarken kapının dışında geçen konuşmalar kulağına duyulmuştu. Anladığı kadarıyla Aktan görmek istiyordu onu Elif de izin vermiyordu. Elif, ne ara yanından oraya gitmişti bilmiyordu. O kendi içinde savaş verirken dış dünyaya kulaklarını kapatmış olmalıydı.

 

–“ Olmaz! Gelini görmek uğursuzluktur derler izin veremem hiç boşuna uğraşma ”

 

–“ Sevgilim, senin bu cadı arkadaşın girmeme izin vermiyor. Sen iyisin değil mi bir sorun yok? ”

 

“ İyiyim, bir sorun yok ” demişti güçlükle de olsa sorusuna. Aslına bakarsanız hiç de iyi değildi. Bir zaman sonra kapı aralanıp da Elif yanına gelmişti tekrardan. Bir şeyler söylüyordu ama o onu duymuyordu hiç. Ayakları ilk defa bir yere gitmemek için diretse de yürümeye devam ediyordu o yere doğru. Ve alkışlarla masaya oturtulmuştu. Etrafta ki herkes çok mutlu görünüyordu bir kişi dışında. Tek mutlu görünmeyen kendisi orada. Elleri ayakları titreyip de dudakları kurumaya başlamıştı. Gözleri ise kapıdaydı, bekliyordu.

 

–“ Adınız soyadınız? ”

 

–“ Aktan Eymer. ”

 

–“ Baba adı? ”

 

–“ Hakan. ”

 

–“ Anne adı? ”

 

–“ Müjgan. ”

 

–“ Siz Aktan Eymer hiçbir baskı altında kalmadan kendi hür iradenizle Berfu Çeliker'i karınız olarak kabul ediyor musunuz? ”

 

–“ E-evettt! ”

 

Olabildiğince yüksek sesle bağırmıştı yanında ve sonrasında alkış kıyamet sevinç çığlıkları duyulmuştu. Ve sıra ona gelmişti, nikah memuru ve orda olan herkes bakışlarını ona yöneltmişti.

 

-“ Aa kusura bakmayın önce gelin hanıma sormam gerekiyordu ”

 

–“ Tamam sorun değil önceden söylemiş oldum buyurun sorun onunda cevabı aynı olacak nasılsa ”

 

–“ Adınız soyadınız? ”

 

–“ Berfu .. Berfu Çeliker ”

 

–“ Baba adı? ”

 

–“ Atıf. ”

 

–“ Anne adı? ”

 

–“ Hümeyra. ”

 

–“ Siz Berfu Çeliker hiçbir baskı altında kalmadan kendi hür iradenizle Aktan Eymer'i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? ”

 

Bir şey demeden öylece memurun yüzüne bakmıştı. İçinden “ hayır de! ” sesleri yankılanırken dışı Lal olup kalmıştı.

 

–“ Tabii ki de o da evet diyor memur bey, heyecandan konuşamıyor, dimi hayatım! ”

 

–“ Siz müdahale etmeyin, kızım Aktan Eymer'i eşin olarak kabul ediyor musun? ”

 

Bir kere daha sormuştu memur o soruyu. O ise susmaya devam ediyordu karşısında. Elini elinin üzerine koyup da “ sevgilim memur sana soruyor evet desene hayatım! Neden susuyorsun!! ” demişti.

 

–“ Müdahale etmeyin lütfen, gelin hanım kendi iradesiyle cevap vermeli. ”

 

Tuttuğu eline baktıktan sonra bakışlarını yüzüne çevirmişti. Birkaç saniye gözlerinin içine baktıktan sonra bakışlarını etrafa çevirmişti. Şaşırmış bir o kadar heyecan içersinde ağzından çıkacak o kelimeyi bekliyordu herkes. Kapıya baktığında memur bir kere daha sormuştu o soruyu. Ve " son kez soruyorum" diye de eklemişti sonuna konuşmasının. O dakikada Özgür'le buluşmuştu bakışları. Adeta gözleriyle konuşmuştu onunla ve kafasını yavaşça iki yana sallıyordu hayır dercesine. “ Yapma ” diyordu yapma ...

 

Ve o da bu anı bekliyormuş gibi “ hayır! ” demişti herkes tarafından işitilecek şekilde.

 

Elini elinin altından çekip de hiçbir şey demeden masadan kalkarak hızlıca uzaklaşmıştı oradan. Koşar adım gelinliklerle çıkıp da hızlı bir şekilde yürümeye çalışıyordu. Elinde ki çiçeği bir kenara atıp da gelinliğin eteklerinden tutmuştu koşabilmek için. Durup nefeslenirken başında ki duvağı fırlatıp atmıştı. Kalbi Ayvaz için çarparken bir başkasıyla evlenemezdi. Koşmaya devam ediyorken engel olan ayakkabıları da çıkartmıştı ayağından ve yalın ayak koşmaya başlamıştı daha hızlı. Nereye gittiğini bilmediği hâlde koşuyordu. Kafesin kapısı aralanmış bir küçük kuş gibi özgürlüğe uçup gitmek istiyordu.

 

 

 

 

Loading...
0%