Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Bölüm 7

@writerladyy

 

 

 

••••••••

 

Bölüm 7

 

Tam arkasını dönmüş odadan gidiyordu ki “hapşiii”.. Eliyle kapatmasına rağmen gitmişti bir kere ve duymuştu da odanın içindeki yabancı kişi. İşte şimdi yandığının resmiydi. Tek hareketiyle eğilip baktığında göz göze gelmiştiler. Konuşmayıp eliyle çıkması için işaret etmişti. Ayaklanıp onun çıkmasını beklemeye başlamıştı. Çıkmama gibi bir şansı yoktu. Korktuğunu belli etmemeye çalışarak olduğu yerden çıkıp da karşısına dikilmişti. Onunkisi korkmuyor imajı vermek. Bir şey demeyip odadan gidecekken arkasından seslenmişti.

 

–“ Hey, nereye? Kim olduğunu demedin. ”

 

–“ Kimsin sen? ”

 

–“ O mu gönderdi seni. Kendi niye çıkmıyor karşıma? ”

 

Sorular sorarak arkasından gidiyordu. Bir anda durmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Sert bir bakış attıktan sonra yürümeye devam etmişti. Aynı şekilde o da.

 

–“ Tamam, ne kızıyorsun ya. Kızıcak bir şey mi dedim sanki. Sevimsiz! ”

 

O kadar şey saymasına rağmen cevap bile vermeden evden çıkıp gitmişti. Kapının kapanmasıyla yine bir başına kalmıştı.

 

“ Hayır, kim olduğunu da söylemedi. Bay maske olmadığı kesin o gece ki gözler değil onlar.. ”

 

Telefonunun mesaj sesiyle kendi kendine konuştuğunu anlamıştı. Ara ara yapıyordu böyle şeyler. Sonunda beklenen mesaj gelmişti.

 

Kimden: Gizemli şahıs

 

“ Beni bu kadar görmek istediğini bilmiyordum 😁 görüşmemize az kaldı.. ”

 

“ He bu arada hiç korkma güvendesin. Ben varken sana bir şey olmasına izin vermem. İçini rahat tut. ”

 

“ Sende varla yok gibisin bu nasıl var olmak anlamadım gitti. En iyisi gidip uyuyayım başka yapacak bir şey yok. ”

 

Merdivenleri yavaş yavaş çıkıp da odaya geri dönmüştü. Kapıdan içeri adım atmasıyla duraksamıştı. Kafasını yana çevirip bakmıştı. O kapının ardında ne vardı? Neden sadece orası kilitliydi. Kapının yanına gidip de açmayı denemişti. Bir şekilde açmalıydı. Diğer odanın anahtarını alıp da denemişti, belki açılırdı. Hevesi kursağında kalmıştı.

 

“ Kilitleyen salak mı bu kadar. Bunu da düşünmüştür. Başka bir şey düşünmeliyim. ”

 

Düşünürken telefonuna mesaj gelmişti.

 

Kimden: Gizemli şahıs

 

“ Ah be kızım neden rahat durmazsın ki hiç, yaramaz bir çocuk olursun anlamam. Başına buyruk davranıyorsun yine deneme derim. Git uyu sen. ”

 

“ Ne var o kapının ardında. Bu kadar gizemli ne olabilir ki neden orayı göremiyorum. Yoksa bay maske sen mi varsın içerde? ”

 

Kapıya vurmaya başlamıştı. Bir yandan da sesleniyordu.

 

“ Bay maske!! İçerde misin? Tanışma vakti gelmedi mi? Bence artık bana kendini göstermelisin. Nereye kadar böyle. Bay maske!! Duyuyor musun beni? Hadi ama bir ses verin, konuşun benimle. ”

 

Vurmayı bırakıp da geri çekilmişti. Kendi kendine konuşuyordu. Ne ses verip konuşacağı vardı ne de kapıyı açmaya niyeti.

 

“ Şimdilik pes edip uyumaya gidiyorum ama yine deneyeceğim. Elbet orada ne olduğunu öğreneceğim. Öğrenmeden de bu işin peşini bırakmayacağım. ”

 

Eli boş bir şekilde odaya gitmişti. Yatağa uzanıp da gözlerini kapatmıştı. Gözünün önüne yaşadıklarını getirdiğin de tuhaf bir hayatı vardı. Yani tanımadığı birinin dediğini yapıyordu her defasında. Hem de ne dese. Dağ başına gelmişti. Yüzünü görmediği insanın dediği yere gelmişti. Kimdir nedir bilmiyordu ama bir anda hayatına dâhil oldu. O olmayınca eksik hissediyordu kendini. Yanında olmasa bile uzaktan da olsa olduğunu bilmek güven veriyordu. Hayatında ilk defa birine güveniyordu..

 

Gülümseyerek uykudan uyanmıştı, huzur verici bir uyku geçirmişti. Kafasını yana çevirdiğinde kırmızı bir gül duruyordu. Uzanıp durduğu yerden eline almıştı. Kokusunu iyice içine çekti. Bir yandan da telefonuna baktığında mesaj olduğunu görmüştü.

 

Kimden: Gizemli şahıs

 

“ Günaydıınnn uykucu 🙂 bir uyanamadın gitti he. Akşam oldu sen hâlâ uyuyon. ”

 

“ Akşam oldu mu ya? ”

 

Kafasını kaldırıp etrafa baktığında aydınlıktı her taraf.

 

“ Ne akşamı ya. Sabah sayılmazdı o ayrı. ”

 

Saatte baktığında gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

 

“ 2 mi? O kadar uyudum mu ben ya. Nerede ise günün yarısı gitmiş. ”

 

Hazırlanıp odadan çıkmıştı, elinde gülüyle. Aşağı kata inmeden önce kilitli kapıya bakmıştı. Aklı kalmıştı. Bir şey yapmayıp merdivenleri inmişti. Aman Allahım. Muhteşem bir kahvaltı sofrası karşında duruyordu. Sofrada hiçbir eksik yoktu, herşey düşünülmüştü. Hemen yerine geçip de bir güzel kahvaltısını etmişti. Çok güzel bir hayat yaşıyordu. Bir şey yapmadan herşey önüne geliyordu. Kim istemez ki böyle bir hayat yaşamayı.

 

Kahvaltı faslı biter bitmez koltuğa kurulmuştu. Nasıl olsa masa toplanacaktı kendiliğinden. Kumandayı eline alıp televizyonu açmıştı. Herhangi bir kanalı açıp da izlemeye başlamıştı. Birkaç dakika sonra telefonuna mesaj gecikmemişti.

 

Kimden: Gizemli şahıs

 

“ Yukarı çıkıp hemen hazırlan 15 dakikan var benden söylemesi. ”

 

“ 15 dakika mı? O kadar az mı insan bir saat falan der en azından yarım saatte olabilirdi. ”

 

Kumandada ki düğmeye basıp da televizyonu kapatmıştı. Hazırlanmak için merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Hem çıkıyor hem de konuşmaya devam ediyordu.

 

“ Nereye gidecektik ki? Ona göre giyinirdim yani. Şimdi ben nasıl giyinecegim ya. ”

 

Odaya adım atar atmaz sorusunun cevabını almıştı. Tekli koltuğun üzerinde bir kutu vardı ve açılmayı bekliyordu. Kapıyı kapatıp kutunun yanına gittiğinde üzerinde ki not kağıdını fark etmişti.

 

“ Bunu giymeni istiyorum, biraz elini çabuk tutsan fena olmaz. ”

 

Loading...
0%