@writerladyy
|
••••••••
Bölüm 8
“ Ne var ki içinde acaba? Nasıl bir şey çıkacak çok merak ediyordum. Bay maskenin zevkini birazdan görecektim. Simsiyah bir şey olacağına eminim. Ama ne olacağını bilemiyordum. ”
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp da kutunun kapağını açabilmişti sonunda. İçindekini görmesiyle baka kalmıştı nutku tutulmuştu. İlk defa yanılmıştı. Çok şaşırtmıştı onu. Ve çok güzel tercihti. Vakit kaybetmeden kutunun içinden çıkartıp da yatağın üzerine koymuştu. Gözlerini ondan alamıyordu, bembeyazdı. Her şeyi ile mükemmeldi. Tam onun zevkine göreydi.
Elbiseyi düşünen altına giyilecek ayakkabıyı da düşünmüştür diye derken küçük kutuyu fark etmişti. Bunun üzerinde not yoktu. Hemen açtığında karşısında tam elbisenin altına uyacak bir topuklu karşılamıştı.
“ Brova bay maske güzel kombin. Bingo!! Bu işten anlıyorsunuz. ”
Titreşim sesi duyulmuştu.
Kimden: Gizemli şahıs
“ Hadi hadi bırak konuşmayı da hazırlanmana bak. 10 dakikan kaldı. ”
Aman Allahım. Telefonu yatağın üzerine fırlatıp da hazırlanmaya koyulmuştu. Elini çabuk tutmalıydı, yeterince zaman kaybetmişti. Birkaç dakika içersinde hazırlanıp aynanın karşısına geçmişti. Sırada makyaj ve saçı vardı. Malzemeler dizilmişti ortalıkta notta olmadığına göre ona bırakılmıştı. Kombine yakışacak hafif bir makyaj yapmıştı yüzüne. Saçlarını ise açık bırakarak uçlarına dalgalar vermişti. Gitmek için hazırdı.
“ Sanırım bugün görüşecektik bu hazırlıklar da o yüzden. İçimde kıpırtı oluşmuştu. ”
Aynanın karşısında kendine bakarken mesaj gelmişti. Eline alıp bakmıştı hemen.
“ Hazırsan araba kapıda seni bekliyor. ”
Mesajı okur okumaz uçarcasına çıkmıştı odadan. Koştura koştura giderken duraksamıştı.
“ Neden acele ediyorsam bu kadar. ”
Merdivenleri yavaşça inip de kapıyı açmıştı. Aynı adımlarla onu bekleyen arabaya doğru gidiyordu. Mesafe boyunca da kafasında düşünceler dönüp durdu.
“ Acaba arabada mıydı? Mesajında “bekliyorum” demedi bekliyor dedi olmayabilirdi. Almaya başkasını göndermiştir yine. ”
Arabaya yaklaştığında şoför koltuğunda birinin olduğunu anlamıştı. Kapıyı açıp da arka koltuğa oturmuştu. Biner binmez de yolculuk başlamıştı. Arabada sessizlik hâkimdi. Şoförün kim olduğunu da göremiyordu ki. Yüzünü iyi gizlemişti. Telefonunu çantadan çıkarıp baktığında mesaj yoktu. Tekrardan yerine koyup kafasını cama çevirmişti. Bir anda arabadan müzik sesi duyulmuştu. Kısık sesle çalan. Müziğin sesine kulak verip de dışarısını seyretmeye devam etmişti.
“ Bu yolculuğun sonunda seni görecektim bay maske. Sonunda yüz yüze gelecektik.. ”
Müzikler seçilmiş gibiydi arka arkaya sıralanmış olup da başka hayallere götürmüştü onu. Yaşadıkları gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Neler yaşamıştı şu kısacık zamanda. Hepsinin de üstesinden gelmişti. Müzikli uzun yolculuğun sonuna gelmişlerdi. Arabanın istop etmesiyle anlamıştı geldiklerini. Arabadan aşağı inip de geldiği yere bakmıştı. Çok güzel bir yerdi. Bakmayı bırakıp da kafasını arabaya çevrildiğinde çoktan gitmişti.
“ Nereye gideceğimi söyleseydi bari. ”
Etrafına baktığında ondan başka kimsecikler yoktu. Etrafına bakına bakına yürümeye başlamıştı. Buraya gelene kadar hava kararmıştı ve akşam olmuştu. Arabanın bıraktığı yerden başlayarak sırasıyla döşenen mumdan yol yapılmıştı. Mumlu yoldan yürüyerek varacağı yeri merak ediyordu. Bugün onun için hayal bir rüya gibiydi. Her şey çok güzeldi. Mumlu yol onu büyük bir kapının önüne kadar getirmişti. Geriye doğru dönüp baktıktan sonra merdivenleri çıkarak kapının yanına gelmişti. Gelmesiyle birlikte kapının yavaşça geriye doğru açılması bir olmuştu. İçerden hoş bir müzik sesi duyulmuştu. Etrafında tam tur dönüş yaparak nereye geldiğini anlamaya çalışmıştı. Gözleriyle etrafı kolaçan ederken arkadan gelen sesle irkilmişti.
–“ Hoş geldiniz hanımefendi buyurun bu taraftan lütfen ”
Sesin geldiği yöne doğru baktığında orta boylu esmer bir genç duruyordu karşısında. İlk kez biri konuşmuştu. Konuşmak da sayılmazdı aslında söylediği şeyden sonra o da suskunlara bürünmüştü. O da bir şey demeyerek onun gittiği yöne doğru arkasından takip etmişti. Sonunda ne gibi şeyle karşılaşacaktı acaba?
Genç, başka bir salonun kapısına kadar getirdikten sonra gitmişti. Bir anda ortalıktan kaybolmuştu. Şimdi nereye gidecekti? Tekrardan önüne döndüğünde yerdeki papatyaları fark etmişti. Papatyalar özellikle mi seçilmişti yoksa rastgele bir seçim miydi acaba? Teker teker yere dizilmiş yol gösteriyorlardı. Şimdi de papatyaların, en sevdiği çiçeğin yolundan gidiyordu. Git gide yolun sonuna gelmişti. İki kişilik hazırlanmış muhteşem bir masayla karşılaşmıştı. Masada ki yiyeceklere göz attıktan sonra tabağın üzerinde ki notu ve hemen yanında duran papatyadan yapılmış tacı görmüştü. Notu eline alıp yazılanları okumuştu ilk.
“ Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi buluşu benim seni bulmamdır.
Bu sayede anladım ki; Yaradanın kula vereceği en özel ödülsün.💕 Papatya kalplim ”
Yazılanları tekrar tekrar okumuştu sanki anlamamış gibi. Bu sefer ki not emir cümleleriyle veya ne yapacağını söyleyen cinsten değildi. Bu not diğerlerinden çok farklıydı. Bambaşkaydı. Bay maske şaşırtmaya devam ediyordu onu. Sandalyeye geçip oturmuştu, ayakta neden dikilip bekliyorsa. Papatya tacını eline alıp da incelemişti. Birkaç tur çevirmeden sonra başına takmıştı. İşaret parmağını masaya vurarak ritim tutuyordu. Gözleri etrafta ne olacağını dört gözle bekliyordu. Olduğu yerin kolonlarından hoş bir müzik sesi duyulmuştu ve aynı zamanda da gözüne ışık vurmuştu. Gelen ışıkla gözlerini kırpıştırıp da ışığın geldiği yöne bakmıştı. Tam karşıda kocaman bir şekilde duvardan sarkan bi projeksiyon vardı. Müzikle birlikte projeksiyondan bir video oynamaya başlamıştı. Bu video resimlerle yapılmış bir videoydu. Resimlerin gelmesiyle ağzı açık kalmıştı.
“ Bu yansıyan resimler benim resimlerim. Her halimin resmi vardı öyle ki benim çekilmediğim yerlerde bile çekilmiştim. Bu da demek oluyordu ki uzun zamandır takip altındaymışım. ”
Her gördüğü resimle şaşırmaya devam etmişti. Müziklerin ardı arkası kesilmiyordu. Ortamın ışığı hoş bir hâle dönüşmüştü. Resimlerin sonunda video gelmişti. Tanımadığı yüzler karşıda ellerinde aynı pankartlar vardı. Ve dillerinde de aynı cümle sırasıyla ekrana gelip söylüyorlardı.
– “Berfu, Ayvaz seni çok seviyorr ”
– “Berfu! ”
– “Ayvaz ”
– “Çokkkkk ”
– “Seviyor seni ”
Kolanlarda ki müzik sesi durup da rüyada duyduğu o ses duyulmuştu. Ve o ses ona şöyle diyordu..
İsimlerini nasıl buldunuz bakalım bölümler iyi gidiyor mu gelsin yorumlar 🏵️🎈 sevgiyle kalın diğer bölümde görüşmek dileğiyle ✋✨
|
0% |