Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 9

@writerladyy

 

Keyifli okumalar! 🐰

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn 🦋

 

 

••••••••

 

Bölüm 9

 

–“ Berfu! Berfum, çok ama çok seviyorum seni ben. Kelimeler kifayetsiz kalır benim bu sevgimi anlatmama. Sen var ya öyle bi anda girdin ki hayatıma beni çekip kurtardın resmen. Berfu! Berfum, sen benim kurtarıcı meleğimsin. Belki benim bu söylediklerim senin için bi anlam ifade etmeyebilir ne kurtarıcı meleği falan diye söyleyebilirsin kendi kendine. Anlatsam roman olur. Benim yaşadıklarımı bi anlatsam var ya bitmez bu gece. Bırak geceyi gün, ay, yıl geçer yıl. Şimdi diyorsun ne saçmalıyor bu diye. Yine saçmalıyorum işte naparsın, ne diyordum. Bak yine aklımı başından aldın. Ki sen benim aklımı seni ilk gördüğüm zaman aldın ya neyse. Böyleyken konuşamıyorsam karşında hiç konuşamam. Sen hep diyorsun ya “kimsin? Nesin? Çık artık karşıma da göreyim seni.” diye. Kim olduğumu, beni biliyorsun Berfu. Gördün de kaç kere yüz yüze geldik biz seninle. Gözlerimin içine kaç kere baktın. Aynı ortamdaydık her zaman seninle, sen bi kere kafanı kaldırıp etrafına baksan görecektin beni. O zamanlar gözün beni görmüyordu ki. Senin gözün hep O’nu görüyordu. Ama artık bitti. O konu kapandı yeni bi konu ve yeni bi sayfa var önümüzde. Birazdan yanına geleceğim ve beni göreceksin. Gördüğün de benim ne demek istediğimi anlayacaksın. Ama onun öncesinde gel seninle bi oyun oynayalım. Oyunumuzun ismi “geçmişle ufak gezinti ” ..

 

İlk gezintimiz yakalanma korkusu. Hayatında ilk kez kopya çekmeye yeltenmiştin hatırladın mı? O gün de Haydar hocanın arama yapacağı tutmuştu. Ve senin olduğu sıraya doğru geliyordu, kopyaları bulması an meselesiydi. Artık bitmişti ve yapacak bir şeyin yoktu. O an nolmustu, hatırlıyor musun?.. ”

 

“ Alarm çalmıştı yangın alarmı koştura koştura sınıftan çıkmıştık. O an tek düşüncemiz kendimizi dışarı atmaktı öyle de yapmıştık. İyi de ne var bunda. ”

 

Tekrardan kolanlardan sesi duyulmuştu.

 

– “ Alarm değil mi? O alarm seni Haydar hocanın elinden kurtarmıştı. Peki, ya o alarm düğmesine kim bastı dersin? Kim olduğu bulunmuş muydu? ”

 

“ Hayır, hiçbir iz yoktu. Yangında yoktu. Her kim bastıysa bulunamamıştı. Bunu anlamamız bir zaman almıştı. Sen kim olduğunu biliyor musun? Kimdi beni kurtaran kişi? ”

 

“ Sonunda kurtuldun ya kim olduğunun bi önemi yok. Hırsızlık vakası peki? Onda nolmustu, yapmadığın bi suç üzerine kalıyordu az kalsın. Nasıl sonuçlanmıştı. ”

 

“ Sorma ya kim koyduysa çantama koymuş olan bana oldu hayır kendimi haklayana kadar ne çektim. Ama sonra biri çıktı ve olayı çözdü. Bir anda suçsuz olduğum ortaya çıktı. Aynı kopyada olduğu gibi kurtarmıştı beni. Kim bu gizemli şahıs. ”

 

–“ Tüm yaşadığın olaylarda da biri kurtarıyor seni ve bu her kimse tam zamanında geliyor. Değil mi? Kahramanın gibi. Lafı fazla uzatmayacağım geçmişte ki gezintimizi bırakıcam. Adı üstünde “geçmiş” geçmiş olarak kalacak. Ben her ne yaşarsan yaşa seni yaşanmamış olarak göreceğim. Benim için geçmişinin önemi yok. Senin her halin benim kabulümdür. İnsanız sonuçta hata yapabiliriz fıtratımız da var hatasız kul olmaz. Önemli olan bu hatalarımızdan ders çıkarmamız. Senin hatan O’ na gönül vermekti. Naparsın yaşamadan anlayamıyor ki insan. Göremiyor yanlışlıklarını. Her ne yaparsa yapsın seviyor ya gözü kapalı güveniyor. Karşısındakini de kendi gibi sanıyor. Artık önümüzde engel kalmadı. Ben seni ilk gördüğüm andan beri seviyorum. Bu sevgi günden güne çoğalıyor. Başlarda cesaret edemedim açılmaya, korktum olumsuz cevap almaktan benden uzaklaşmandan nefret etmenden. Tüm engelleri aşıp herşeyi geride bırakıp da sana geldim Berfum. Sende bana gelir misin? Uzaktan değilde yakından sevmeme izin verir misin? Benim Rabbimden dilediğim tek duama amin der misin? Ayvaz’ın Berfusu olur musun? "

 

Kolonlardan ses kesilmişti. Duyduklarının karşısında şoku atlatamamıştı üzerinden.

 

“ Beni zor zamanlarımda kurtaran sendin. Beni mutlu eden de sendin. O çikolataları, balonları, çiçekleri getiren de. O hediyelerde sendendi. Yoksa o şiiri de mi sen yazdın. Sen ya. Bende saf gibi o sandım. Nerden bilebilirdim ki. ”

 

Sen mi yaptın? Diye sorduğunda “ evet, hepsi senin için ” demişti.

 

“ Yalanmış meğerse. Kocaman bir yalanmış hem de. Bende çok güzel bir yalana inanmışım. Bu gece hayatımın dönüm noktası. Ve şimdi bir karar vermeliyim değil mi? Zor bir karar. ”

 

Kolanlardan müzik sesi duyulmuştu. Ve o müziğin sözleri şöyleydi..

 

Yakti beni gözlerun

Unutulmaz sözlerun

Sakladum yureğumde

Bende kaldi izlerun

 

Gel sar beni , sar beni

Seviyisan al beni

Yaktun yureklerumi

Söndüremez kar beni

 

Dertlerumi taşurum

Dünyanun hamaliyim

Her gelen kırdi beni

Sanki incir daliyim

 

Gel sar beni , sar beni

Seviyisan al beni

Yaktun yureklerumi

Söndüremez kar beni

 

Şarkının sonuna gelmişti arkasından bir başka şarkı başlamıştı. Bay maske düşünmesi için zaman tanımıştı ona. Bu zamanda şarkılarlaydı ve her şarkının anlamı farklıydı. Şimdi çalmakta olan şarkı ise “ ben sende tutuklu kaldım ” ..

 

“ Ne diyecektim ne yapacaktım, hiç bir fikrim yoktu. Böyle bir şeyle karşılaşacağım aklımın ucundan geçmezdi. En fazla yüz yüze görüşüp konuşuruz dedim. Görmeden bir şey diyemem ki.. ”

 

Kolonlarda ki müziğin sesi kısılmıştı. Aynı şekilde aydınlatmalar da ona göre ayarlanmıştı. Uzaktan ayak sesleri duyulmuştu. Kalp atışlarının ritmi değişip de hızlı hızlı atmaya başlamıştı.

 

“ Geliyordu birazdan burada olacak ve göreceğim onu. ”

 

Hop oturup hop kalktı.

 

“ Oturduğum yerde mi beklesem yoksa ayakta mı? ”

 

Sandalyeden kalkarak elini masaya koyup gelmesini beklemişti. Sonrasında heyecandan elini çekip dik durmuştu. İki adım ileri iki adım geri duracak yer bulamamıştı. Gelene kadar girmediği kılık kalmamıştı.

 

“ Anlamamalı yani bekliyormuşum gibi. Beklemiyor muyum? Bekliyorum.. Off noluyor ya. ”

 

Bir hışımla masanın olduğu tarafa dönüp de bardakta ki suyu kafaya dikmişti. Bir dikişte.

 

“ Ohh be. ”

 

Bardağı masaya koymasıyla bir his oluşmuştu. Arkasında biri varmış gibi. Cesaret edip de arkaya dönememişti. Her nedense hazır hissedemiyordu kendini. Ellerini masanın üzerine koyup da derin bir nefes alıp vermişti. Şimdi düşüp bayılacaktı.

 

“ Amma heyecan yapmıştım. Ne varsa sanki o da senin benim gibi insan canım. Hiç, dön bak işte. ”

 

Kendine gazı verdikten sonra yavaşça olduğu yerde durmayı bırakarak dönmüştü yüzünü. Kapkaranlıktı her taraf hiçbir şey yoktu. Zifiri karanlık..

 

 

 

Sevgiyle kalın diğer bölümde görüşmek dileğiyle fikirlerinizi de paylaşmayı unutmayın ✨

 

Loading...
0%