Yeni Üyelik
11.
Bölüm

•Bölüm 10 🖤🖤

@writerladyy

****

 

“Hayır, hayır!”

Kan ter içinde uyanıyorum uykumdan. Her yerimden terler süzülüyordu. Kafamı çevirip de pencereye baktım. Sadece bir rüya görmüştüm. Rüya değil kâbustu. Tam olarak ne gördüğümü hatırlamaya çalışıyordum. Yoktu, bir anda silinivermişti her şey. Gözümün önüne tek bir görüntü gelip gidiyordu. O da gözümün önünde yerde kanlar içinde yatmış bir hâlde olduğuydu. Bu da ne demek oluyordu? Ne anlatmak istiyordu?

 

Yattığım yerden ayaklanıp da pencerenin yanına gitmiştim. Perdeyi aralayıp da baktığımda dışarısı zifiri karanlıktı. Ortalıkta kimse yoktu. Sadece bir kâbustu. Bakışlarımı onun kaldığı daireye çeviriyorum. Hiçbir hareketlilik yoktu. Sanırım uyanmamıştı daha. Ki saat gecenin körü bu saatte kim uyanır? Yatmak için geriye döneceğim sırada bir hareketlilik olup da dairesinin bir odasında ışık yanıyor. Perdenin arkasından bir gölge gidip geliyor sonrasında ışık sönüyordu. Yavaşça perde aralanıp da camı açmıştı. Kafasını uzatıp da gözlerini kapayarak temiz havayı soluyordu. Ciğerlerinin içini dolduracak kadar soluduktan sonra camı kapatıp da içeri girmişti. Daralmış olmalıydı, camı açıp hava almak isteği oluşacak kadar. Sonrasında hiçbir kıpırtı oluşmadığı için bende yatağıma geri gitmiştim. Oturur vaziyette pencereye baktıktan sonra kendimi aşağı salarak yatma pozisyonuna geçmiştim. Birkaç dakika sonra da uykuya gitmiştim.

 

Zaman çok çabuk geçerek uyanma vakti gelmişti. İyi ki alarmı kuruyordum yoksa o geceden sonra uyanmam zor olacaktı. Soluğu pencerede alıyorum. Ve yine orada çaprazımızda ki apartmanda ki dairesinin balkonunda. Kurulmuş her zamanki köşesine bir şeyler yazıyordu. Her ne yazıyorsa yaza yaza bitirememişti. Kafasını kaldırmadan yazmaya devam ediyordu. Sanırım düşünceler kaybolmadan kaleme almaktı niyeti.

 

Dudakları aralanıp da bir şeyler mırıldanıyordu. Bir kez daha dudak okumanın önemini anlamış oldum, eskiden böyle bir şey öğrenmek aklıma gelse idi şimdi faydasını görecektim. Kâğıtlardan kafasını kaldırmadan yazıyordu. Acaba bu adam, yazar falan mı? Ya da senarist olmasın yazdığı kâğıtlarda da senaryo vardır. Bu kadar gizemli biri mi? Belki de kendi böyle gizemli takılmayı seviyordur. Olamaz mı? Olur tabi. Of neyse yine kafamda kurmaya başlamıştım. Ki kurmadığım onu düşünmediğim bir zamanım yoktu. Nereye kadar gidecek bu hâl kim bilir..

 

 

Ve sen adam..

 

Rüyalarım, kâbuslarım bile sen olmuşken senin hayatında neden ben yokum hâlâ?

 

 

Loading...
0%