@writerladyy
|
Ve yine soluğu pencere de alıyorum. İlk günaydını mı ona veriyorum. Yine onu kağıtlarla boğuşurken buluyorum. Etraf kağıtlarla dolmuş, yazmaya devam ediyordu.
Yine aynı sandalyeye oturmuş önünde masa ve masasının üzerinde kağıtlar, kağıtların üzerinde düşünceler. Engel olamıyor düşünceler kağıttan çıkıp masayı dolduruyor. Alıyor eline kalemi ve birer birer düşünceleri yakalıyor. Ne kadar düşünürsem düşüneyim o kağıtlarda ne yazdığını, o kağıtlara ne yazdığını bulamamıştım. Pencereye yaslanmış uzaktan izlemeye devam ediyordum. Mahrur ve dağınık bir hâldeydi bugün. Yazıp yazıp kağıtları yere fırlatıyordu. Kafası başka yerde olmalı bir türlü toparlanamıyordu. Eliyle alnını ovuşturup düşünmeye çalışıyordu ama nafile yüz ifadesinden de anladığım kadarıyla bugün keyfi yoktu. Uykusuzluk vardı, göz altlarında ki hafif morluklardan anlaşılıyordu. Ve de hâlinden saç baş dağınık bir hâldeydi. Gözlerini kapatıp da sık sık nefes alıp vermeye başlamıştı. Birkaç saniye böyle kaldıktan sonra dudakları aralanıp bir şeyler mırıldanıyordu. Dikkatimi dudaklarına verip de ne söylediğini okumaya çalışmıştım. “Düşün” “Odaklan” “Yaparsın” sürekli bu üç kelimeyi tekrar edip durmuştu. Mırıldanmayı bırakıp da toparlanmaya başlamıştı. Ve bir kaç dakika sonra gözden kaybolması ile bende içeri girmiştim. Kara kapaklı defterimi elime alıp da bugüne ait not düşmüştüm. Ek olarak o üç kelimeyi de ilave etmiştim.
Ve sen adam..
Düşüncelerle doldurduğun aklında ben de olsam.. benli sabahlara uyanıp yine benli günler geçirsen benim yanımda kağıtlara döksen içindekileri.. Ah hayal etmesi bile çok güzel ve sen bilmiyorsun.
|
0% |