@writerladyy
|
Evin önüne gelmiştim. Aklım hâlâ o peri kızındaydı nerde kim bilir? Tam içeri giriyordum ki Koray arkamdan seslenmişti. Durup geriye doğru döndüm. " Kardeşim hani kutlayacaktık " " Evde kutlarız kardeşim " " Tamam olur " Tam kafamı çeviriyorken peri kızını görür gibi olmuştum. Beynim yine hayalini görüyordu sanırım. Tekrardan dikkatli baktığımda oradaydı. Parkın içinde yürüyordu. 'buldum onu' diyerek karşıya geçecekken Koray kolumdan tutup durdurdu beni. Onun durdurması ile araba hızla geçip gitmişti. Sağa sola bakmadan karşıya geçmeye çalışmıştım. " Kardeşim az kalsın eziliyordun nereye böyle acele " " Gitmem lazım " Demiştim ama araba kuyruğu bitmek bilmiyordu. Geç geç hadi biraz hızlı, sonunda bitmişti ve karşıya geçebilmiştim. Ama peri kızı ortalıkta yoktu. Nereye gitti ki. Etrafımda dönüp gözlerimle onu aramaya başlamıştım. Hiçbir yerde yoktu. Çıldıracaktım artık. Parkın içinde koşmaya başlamıştım her yere bakıyordum. Koşmaktan nefes nefese kalmışken yanıma Koray gelip omuzuma dokundu. Kafamı çevirip bakarak.. " Yok abicim hiçbir yerde " " Sakin ol kardeşim buralardadır nereye kaybolacak ki 5 dakika içinde " " Nerde o zaman " " Gel eve gidelim çıkar ortaya, yok işte her yere baktın " Böyle demesinin ardından sert bir şekilde baktım ona. Gözlerimle etrafa bakındım her yeri kolaçan ediyordum ama yoktu görünürde. " Hadi abicim, tamam gel birlikte etrafa son bir kez daha bakalım ama sonra gideceğiz " " Tamam hadi " Birlikte etrafta peri kızını arıyorduk. Bir anda nereye gitmişti ki, ne zaman konuşabilecektik. Parkı talan etmiştik yoktu hiçbir yerde. Mecbur eve doğru yürümeye başladık. Karşıya geçip apartmanın kapısından içeri girmeden geriye doğru son bir kez baktım ve içeri girdim. Kapıdan içeri girer girmez camın kenarına geçip dışarı baktım hemen. " Oo abicim sen fena kapılmışsın " " Sorma kardeşim aklımdan hiç çıkmıyor ki " " Aşık olmuşsun kardeşim seni de kaybettik demiştim ama :) hey ben kime diyorum " " Bir şey mi demiştin " " Yok kardeşim sen takıl " Odadan gitmişti. Camın kenarına oturup etrafa bakınmaya devam ettim. Daha sonra kafayı dağıtmak için şövalenin karşısına geçip çizim yapmaya başladım. Resmin sonunda baktığım da yine peri kızını çizmiştim. Başka ne çizebilirdim ki.. Günlerim evde çizim yaparak, cam kenarında geçmişti. Evden dışarı çıkmıyordum bir nevi kendimi eve kapatmıştım. ~-3 gün sonra-~ Her gece rüyalarımda o melek yüzlü suratını görüyordum ve bana gülümseyerek arkasını dönüp gidiyordu her defasında arkasından koşsam bile yetişemiyordum. Her sabah aynı rüya ile sıçrıyordum uykumdan. Bu sabah da aynı rüyayı görmüştüm. Kalkıp banyoya giderek elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Ufak bir şeyler atıştırıp her zamanki yerimi almıştım. Camın kenarında dışarıyı seyrederken Koray gelmişti yanıma. Kafamı çevirip hiç konuşmadan baktıktan sonra tekrardan kafamı cama çevirmiştim. " Kaç gün oldu abicim gel dışarı çıkalım biraz hava al " " İyi böyle kardeşim sen çık dolaş " " Olmaz sende geliyorsun, hadi hazırlan dışarı çıkıyoruz " Ne desem de dinletememiştim ve dışarı çıkarmıştı. Hiç hâlim yoktu yürüyecek. Apartmanın karşısındaki parkta yürümeye başlamıştık. Belki görürüm ümidi ile etrafa bakınıyordum.. Sonra geçip bir banka oturduk hiç konuşmadan etrafı izliyorduk. Ben ise orada değildim kopup gitmiştim adeta.. Ah be peri kızı çıksan ya karşıma tekrardan görsem seni nerelere kayboldun. Düşünceler içinde oturuyordum öyle. Koray'ın bana seslenmesi ile düşüncelerden sıyrılıp kendime geldim. " He bana mı bir şey dedin " " Nerelere dalıp gittin kardeşim her neyse tam hatırlayamadım şu senin peri kızı değil mi? " " Peri kızı mı hani nerde " Koray'ın gösterdiği yöne doğru bir heyecan baktım. Gözlerimle onu aramaya başladım bir yandan da gözlerimi oradan ayırmadan 'hani nerde' diye Koray'a soruyordum. Parmağı ile gösterip 'işte orda ' demişti bana. Gösterdiği yere dikkatli baktığımda şaşkınlığımı gizleyemedim ve 'evet o' diyebilmiştim. Oturduğum yerden kalkıp hızlı adımlarla onun olduğu yere yürüyordum. Daha sonra yürümemi daha da hızlandırıp koşmaya başladım. Parktakilerin meraklı bakışları arasından peri kızının yanına gidip dağılan kitaplarını toplamaya yardım etmeye başladım..  Yakından güzelliğini görme fırsatım olmuştu. Ve aynı anda ayağa kalkmıştık. Topladığım kitapları gözlerinin içine bakarak uzattım. Gülümseyerek uzattığım kitapları alıp 'teşekkür ederim' demişti sadece. Bir süre cevap vermeden dalıp gittikten sonra kendime gelerek 'rica ederim' diyebilmiştim. Gülümsemeyle arkasını dönüp gitmeye başlamıştı ben ise olduğum yerde kalıp gidişini seyrediyordum.. Öyle bir kaptırmışım ki Koray'ın yanıma geldiğini bile fark etmemiştim. Konuşması ile kendime gelip boş yere baktığımı fark etmiştim. " E abicim ne konuştunuz adı neymiş? " " Bilmem " " Nasıl sormadın mı? " " Gözlerinin içinde kaybolup gitmişim sormayı unuttum " " Her neyse bir dahakine " Geriye dönüp yürümeye başlamışken gözüm bir şeye çarptı. Bankın altında küçük bir kitap gibi bir şey vardı. Eğilip yerden alıp kapağını açarak baktığımda defterdi. Sayfanın başında yazan ilk cümleyi okuduğumda bunun günlük olduğunu anlamıştım. Okumayı bırakıp kapağını kapattım hemen. Bu günlük peri kızının olabilirdi.. " Abicim o elindeki ne? " " Kitap " " Ne kitabı nerden çıktı o " " Bankın altında buldum " " Biri düşürmüş sanırım içine baktın mı ne yazıyor? " Oradan kopup gitmiştim yine. Düşüncelere dalıp gitmiştim Koray bir şeyler söylüyordu fakat sesten başka bir şey anlamıyordum.. " Kardeşim beni duyuyor musun? " " Söyle ne demiştin kardeşim " " Diyorum ki o peri kızının olmasın " " Bilmiyorum olabilir " Yürümeye devam etmiştik. Hiç konuşmadan elimde defterle eve kadar gelmiştik. Kapıdan içeri girdikten sonra hemen odama gitmiştim. Yatağımın kenarına oturup elimdeki kapağı kapalı deftere bakıyordum. Okuyup okumamak arasında kararsız kalmıştım.. Defteri yastığımın altına koyup gözlerimi tavana dikmiş düşünüyordum. Bugün onu yakından görme fırsatım olmuştu tabii adını sormayı unutmuştum o ayrı. Yan tarafıma dönüp hayal kurmaya başlamıştım. Hayal kurarken nasıl oldu ise uyuyakalmıştım.. Tam rüyamın en güzel yerinde gözlerim fal taşı gibi açılıp uyanmıştım o güzelim rüyamdan. Uyanmamın nedeni kulaklarımı sağır edecek derece de nerden geldiği belli olmayan bir sesti. Yattığım yerden kalkıp dışarı baktım. Görünür de bir şey yoktu. Tekrardan yatıp uyumayı denedim ama nafile uyku tutmamıştı. Kalkıp cam kenarına geçerek dışarısını izlemeye başlamıştım. Şövalemin karşısına geçmiştim sonra çizdiğim resimlere bakıyordum. Kafamı çevirip dışarıya baktıktan sonra bir tane daha çizim yapmaya başlamıştım. Kendimi çizime öyle bir kaptırmıştım ki kafamı kaldırıp saatte baktığımda biraz geç olmuştu. Şövalenin üzerini kapatıp yatağa attım kendimi. Aklıma yastığımın altında ki defter geldi. Yastığı kaldırıp geriye doğru yaslandıktan sonra elimde defter düşünmeye başladım. Açıp okumaya karar vermiştim hem ne olacaktı ki okusam hakkında bilgi sahibi olacaktım. Sonra bu kararımdan vazgeçmiştim özel hayat sonuçta. Önümde defter kararsız bir şekilde kalmıştım. Kafamı kaldırıp kapı tarafına baktığımda Koray yani arkadaşım kollarını bağlamış kapının kenarına dayanmış bir şekilde bana bakıyordu. " Ne zamandır oradasın sen? " " Oluyor hayırdır ne düşünüyorsun anlat bakalım " " Hiç.. önemli bir şey değil " Diyerek defteri yastığımın altına koymuştum. Tabii gözünden kaçar mı hiç? Hemen yanıma gelip yatağımın kenarına oturarak konuşmaya başlamıştı. " Hiç öyle mi? Yeme beni kardeşim anlat dinliyorum dökül çabuk " " Önemli bir şey değil dedim ya " " Bende anlat dedim o kitapta ne yazıyor? " " Hangi kitapta? " " Az önce elinde tutup düşüncelere dalıp gittiğin " " Bilmiyorum ki " " Nasıl açıp bakmadın mı? " " Hayır bakmalı mıydım? " " Ben olsam bakardım hiç mi merak etmedin " " Etmez miyim ettim de doğru olur mu? " " Niye olmasın hem kimin olduğunu anlardık belki yazıyor içinde ismi " " Haklısın olabilir bakmadan anlaşılmaz " " Yani aç bakalım ne yazıyormuş " Defteri yastığın altından alıp Koray'a baktıktan sonra kapağını açmıştım. İlk sayfasında yazılanları okumaya başlamıştım içimden. Tam da tahmin ettiğim gibi bu bir günlüktü. Defterin sayfalarını hızlı bir şekilde çevirip göz attım. Ve sonra kapağını kapattım. Meraklı gözlerle Koray bana bakıyordu. " Ee abicim ne yazıyor? " " Senin başka işin yok mu kardeşim " " Ne kızıyorsun abicim ya tamam gidiyorum rahat rahat oku sen :) " " Korayy! " Zevzek herif ne olacak ama harbi adam da. Her neyse yanımdan gittikten sonra yalnız başıma kalmıştım. Tekrardan defterin kapağını açıp okumaya başladım.. Öyle bir kendimi kaptırmıştım ki nerde ise defteri bitirmiştim. Hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordum. Daha çok şey. Kendimi tekrardan yatağa atıp düşünmeye başladım. Tam konuşamadığım birine aşık olmuştum, evet aşık olmuştum. Demek ki aşk böyle bir şeydi. Çok güzel bir şeydi. Karşılıksız aşk dedikleri bu olsa gerek.. yattığım yerden kalkıp defteri tekrardan elime almıştım. Kapağını açıp bir sayfasında yazılanları okumaya başladım aynen şöyle yazıyordu.. 'Love Story' "Aşk asla özür dilemek zorunda olmamaktır." Bu, annemle babam ölmeden önce izlemeyi sevdikleri 'Love Story' filminden bir replik. Babamın en sevdiği 'Küçük Prens' benimse en sevdiğim satır 'uysallaşmak' belki de aşk diğer kişiye böyle alışmaktır. Hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordum. Defteri baştan sona kadar hiç uyumadan bitirmiştim. Ve tekrardan okumaya başlamıştım. Nerde ise ezberlemiştim. Hiç uyku yoktu gözümde yattığım yerden kalkıp pencerenin kenarına geçerek dışarıyı izlemeye başladım.. Gökyüzüne baktım yıldızlar çok parlak görünüyordu.. Bir süre daha bakındıktan sonra yatağa geri dönüp uzandım. 'peri kızını' hayal ederek uyumaya çalıştım. Her nasıl oldu ise onu düşünerek göz kapaklarım kapanıp uykuya gitmiştim.. |
0% |