@writerladyy
|
¨¨¨¨ Uyumak istiyordum sadece uyumak.. Her ne kadar istemesem de uyanmıştım ve göz kapaklarım kendiliğinden açılmıştı. Yattığım yerden kalkıp pencereden dışarı baktım kimse yoktu. Dolabımın karşısına geçip üzerimi değiştirirken Koray geldi yanıma. " Günaydın kardeşim " " Günaydın " " Hayırdır hâlâ kızgın mısın bana " " Yok bunu da nerden çıkardın " " Ne bileyim bana öyle gelmiş o zaman, e bugün ne yapıyoruz " " Seni bilmem ama ben dışarı çıkıp peri kızını arayacağım " " Nasıl anlamadım kardeşim sen iyi misin nerden bulacaksın? " " İyiyim kardeşim gerekirse sokak sokak dolaşacağım " " Peki bende geleceğim seninle " " Yok gerek yok gelmene " " Bende geliyorum o kadar " Birlikte dışarı çıkıp yürümeye başlamıştık. Etrafa bakına bakına yürüyorduk. " Önce kahvaltı mı etseydik? " " Tamam kardeşim " Bir cafeye gidip kahvaltı yapmaya başlamıştık. Hem yiyor hem de dışarıya bakıyordum. Belki görürüm umuduyla. Umarım tekrardan karşılaşırdık.. Komik olan şey şu ki.. gerçekten onu sevmek için dünyaya geldiğimi düşünüyorum.. Cafeden çıkıp sokak sokak dolaşmaya başlamıştık. Belki bir umut işte karşıma çıkar. Etrafa bakına bakına gitmediğimiz yer, bakmadığımız sokak kalmamıştı. Hiçbir yerde yoktu.. Ve evimize geri dönüyorduk. Son bir kez parka da bakalım demiştim her nedense içimden bir ses bana öyle demişti. Parkta dolaşmaya başlamıştık. Koray daha fazla dayanamadı ve banklardan birine geçip oturarak.. " Öldüm abicim ya sen hiç yorulmadın mı? Gel otur azıcık " Hiçbir şey demeden gidip yanına oturdum. Etrafa bakınmayı bırakmadım ama. Ne olursa olsun bulacaktım onu kaç gün sürerse sürsün. Oturmayı bırakıp ayağa kalkarak.. " Hadi abicim gidelim " " Kardeşim yürüyecek hâlim kalmadı sen git bak ben buradayım " " Ta.. "  Koray ile konuşurken gözüme bir şey çarpmıştı. Daha dikkatli yan tarafıma bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ki bu.. o peri kızıydı eğer ki halüsinasyon görmüyorsam oydu. Konuşmayı bırakıp o yöne doğru koşmaya başlamıştım. Ve yanına kadar gelmiştim nefes nefeseydim konuşacak hâlim kalmamıştı. Yanında ki banka geçip oturmuştum çaktırmadan bakmaya çalışıyordum. Gitsem ne diyecektim. Tam kalkıp gidecektim ki yanına biri oturdu. Çaktırmadan bakmaya devam ettim. Güzel kahkahalı sohbet etmeye başlamışlardı. Bu kimdi ki şimdi? Biraz daha konuştuklarından sonra aynı anda kalkıp yürümeye başlamışlardı. Oturduğum yerden kalkıp arkalarından bakarak gitmelerini seyrettim. Bir anda omuzuma biri dokundu. Kafamı çevirip baktığım da Koray'dı. Hiçbir şey demeden arkalarından bakmaya devam ettim. " O kim abicim? " " Bilmem.. "  Diyebilmiştim gerçekten de kimdi o? Bir anda kalbime bir ağrı saplandı nefes alamayacakmışım gibi oldum. Elimle göğsümü tutmuştum.. O kızla ilgili ne demeliyim? O, baharın güzelliğini gösteren ağaçlar ya da tüm gökyüzünü tozuyla kaplayan bir peri mi? Ya da bir şiirin başlangıcı mı? Hoşlandığım hatta aşık olduğum kızdı? Bu yüzden hem onun için mutlu oluyordum hem de bundan dolayı üzülüyordum.. Eve doğru yürümeye başlamıştık. Hiç konuşmadan odama gidip yatağa attım kendimi. O sahne gözümün önünden gitmiyordu onun yanında başka birini görmek canımı yakıyordu ama elimde değildi. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu sanki kalkıp banyoya gittim. Akan soğuk suyu yüzüme birkaç kere çarpıp kendime gelmeye çalıştım. Aynada kendime bakıp.. ' şu tipime bak sen kimsin ki oğlum seni sevecek, kimsin? Bana niye baksın ki hem bugün kendi gözünle gördün işte sevdiği var.. ' Banyodan çıkıp tekrardan odama geçtim. Cam kenarına geçip dışarısını izlemeye başladım. Şimdi ne yapacaktım vaz mı geçecektim? Şövalemin karşısına geçip çizdiğim resimlere baktım ve yeni bir sayfa daha açarak parkta gördüğüm hâlini çizmeye başladım. Çizimim bittiğinde şöyle bir baktım çizdiğim resme beni benden alıyordu. Üzerini kapatıp yatağıma geçtim. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Uyursam düşünmezdim onu.. Ne uyku tutuyordu ne de gözümün önünden gidiyordu. Sağa sola dönerek uyumaya çalıştım aklımda peri kızı ile. Ve her nasıl oldu ise uyuyakalmıştım.. Her ne kadar uyanmak istemesem de uyanmıştım. Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü değiştirerek cam kenarına geçip oturdum. Bir şey yapasım yoktu böyle oturacaktım. Koray'ın gelip omuzuma dokunuşu ile kendime gelmiştim.. " Kardeşim ne yapıyorsun burada? " " Hiç öyle bakınıyordum " " Neyin var senin moralin bozuk gibi " " Yok iyiyim bir şeyim yok " " O kızı mı düşünüyorsun yoksa " " Düşünmediğim bir zamanım yok ki kardeşim " " Git konuş be kardeşim çık karşısına seviyorum seni de " " Ne anlamı var ki sevgilisi var dün görmedik mi? " " Ne belli abicim gidip sordun mu? Yok " " Öyle mi diyorsun " " Hemen moralini bozma abicim hemen yanında görünce sevgilisi mi oluyor? " " Haklısın " Koray omuzuma dokunduktan sonra gitmişti. Odamda yalnız başıma kalmıştım. Söylediklerini düşününce doğruydu belki de sevgilisi değildi. Dışarıyı seyretmeye devam etmiştim. Şöyle bir etrafa bakınıp kalkıyordum ki.. kafamı çevirip hızlıca parka doğru baktım ve peri kızı.. biraz daha bakıp emin olduktan sonra hızlıca odamdan çıktım, merdivenlerden 2'şerli inerek çıkış kapısının oraya varmıştım. Sağa sola bakındıktan sonra karşıya geçip parkın içine girmiştim. Hızlı adımlarla olduğu yere doğru yürümeye başlamıştım. Hâlâ yanına gidip konuşacak cesaretim yoktu. Oturduğu yerin yanında ki banka geçip oturdum, çaktırmadan bakıyordum. Tüm cesaretimi toplayıp ayağa kalktım ve yanına kadar gidip tam önünde durdum. Hiçbir şey demeden öylece duruyordum. Bir süre sonra fark edip kafasını okuduğu kitaptan kaldırarak bana baktı 'evet sizi dinliyorum' dedi. Bir anda neye uğradığımı şaşırdım ve ne diyeceğimi bilemedim. Öylece gözlerinde kaybolup gitmiştim. 'beyefendi size diyorum ne soracaksanız sorun' kendime gelebilmiş yutkunduktan sonra.. " Okuduğunuz kitabın ismini merak etmiştim " " Soğuk Kahve Ahmet Batman " " Anladım güzelmiş " (aynı senin gibi) " Evet öyle " Konuşmamız kısa kesilmişti başka ne diyebilirdim ki pat diye ismini sorsam olmazdı, olur muydu ki? Meraklı gözlerle bana bakmaya devam ediyordu aynı şekilde bende ona. " Şey.. Ben teşekkür ederim " " Anladığım kadarıyla kitaplara merakınız var? " " Yani sayılır okumayı severim " " Ne güzel peki hiç okudunuz mu bu kitabı? " " Yok okumadım " Yanına geçip oturmuştum kalbim hızlıca atmaya başlamıştı. Nasıl konuşacağım derken konuşmaya başlamıştık. Kendime hâkim olmaya çalışıyordum. " Yağmur ben " Ben sormadan ismini söylemişti. 'Yağmur' diye içimden söyledikten sonra kendime gelip. " Erdem bende " " Memnun oldum " " Bende.. " Konuşmamız bitmişti sessizlik oluşmuştu. Kitabına geri dönmüştü bende onu izlemeye. Bir süre sonra dalıp gitmiştim ki önümüze biri dikilmişti. Kafamı çevirip baktığımda bu.. Dünkü çocuktu. Yağmur oturduğu yerden kalktı, sarılmışlardı ve sonra konuşmaya. Öylece kalıp onları izliyordum sadece. Çocuk bana bakmıştı 'bu kim' dercesine sanki. Kalbim sıkışmaya canım yanmaya başlamıştı. El ele tutuşup bana el sallayıp 'görüşürüz' dedikten sonra yanımdan gitmiştiler. Bense arkalarından bakakalmıştım. Oturduğum yerden kalkıp öylece gidişlerini seyrettim ve eve geri döndüm. Odama geçip yatağıma attım kendimi. Sormama gerek yoktu ki el ele tutuştuklarına, sarıldıklarına göre sevgilisiydi. Bir zaman sonra Koray yanıma gelmişti. " Noldu kardeşim ne bu surat? " " Bir şey yok " " Peri kızı mı? " " Yağmur " Kafamı çevirip ona doğru bakmıştım. Anlamsız gözlerle bana bakıyordu hafif tebessüm etmeye çalışarak konuşmaya devam ettim.. " Adı Yağmurmuş " " Sen nerden biliyorsun kardeşim hemen anlatıyorsun " " Anlatacak pek bir şey yok kardeşim " " Ee adını nasıl öğrendiğini anlat işte " " Parkta gördüm.. " Diyerek olanları anlatmıştım. Hiç ses çıkarmadan beni dinlemişti. Ve anlatacaklarım bitmişti. " İşte böyle kardeşim " " Anladım kardeşim kötü olmuş üzülme " Omuzuma vurarak moral vermeye çalışıyordu kendince. Yalandan tebessüm etmeye çalışarak 'iyiyim ben' demiştim. 'iyi ol zaten kardeşim boş ver' deyip omuzuma vurarak gitmişti. Yalnız kalmıştım odamda. 'iyiyim ne kadar iyi olunursa'.. Yastığımın altında ki defteri çıkarıp elimde tutarak düşünmeye başlamıştım. İlk sefer de birini sevmek 3 saniyeni alır ama birini sevmeyi bırakmanın 3 saniyeyi alması imkansızdır. Ve ben onu sevmeyi bırakamazdım.. Defteri yerine bırakıp oturduğum yerden kalkarak camın kenarına geçmiştim. Dışarıya bakınarak düşünmeye başlamıştım. Şimdi ne olacaktı? Sevmeyi bırakamazdım peki ya ona sevdiği mi söyleyecek miydim? Bunu da yapamazdım. İçimde fırtınalar kopuyordu ve kimseye anlatamazdım derdimi. Kafamı çevirip şövaleme baktım. Çizdiğim resimleri masanın üzerine koymuştum. Resimlerin karşısına geçip içimdekileri deftere yazmaya karar verdim. Başka bir deftere.. Yazma işlemim bittikten sonra masanın gözüne koyup kapattım. Başımı ellerimin arasına alıp düşünmeye başlamıştım. Düşün düşün kafayı yiyecektim. Kafamı kaldırıp baktığımda Koray'ı fark etmiştim. Hiç konuşmadan sadece bakıyordu. " Kardeşim dışarı çıkalım mı kafayı dağıtmış oluruz? " " Çıkasım yok kardeşim sen çık " " Yapma böyle abicim sende geliyorsun " Yüzüne bakmıştım kararlı görünüyordu. Oturduğum yerden kalkarak 'peki' demiştim. Kendime çeki düzen verdikten sonra dışarı çıkmıştık. Uzun zaman olmuştu dışarı çıkmayalı. Hiç konuşmadan yürümeye başlamıştık. Düşünmemeye çalışsam da olmuyordu aklımdan çıkmıyordu ki. El ele gelen çiftin yanından geçmiştik. Yanımızdan geçtiklerinden sonra geriye dönüp bakmıştım. Koray da omuzuma dokunmuştu sadece. Bakmayı bırakıp yürümeye devam ettim. Yürümeyi bırakarak cafenin içerisine girip masalardan birine oturmuştuk. Siparişlerin gelmesini beklerken etrafa bakınıyordum. Dalıp gitmiştim yine, Koray'ın bana seslenmesi ile kendime gelmiştim. " Bir şey mi demiştin kardeşim " " Dalıp gittin abicim kahven soğudu " Böyle demesinin ardından önüme bakmıştım. Öyle bir dalmıştım ki garsonun geldiğini fark etmemişim demek ki. Hiç konuşmayıp kahvemden bir yudum aldım. Almamla birlikte suratımın değişmesi bir olmuştu. Soğumuştu gerçekten. " Kardeşim başka bir tane söyleyelim " " Yok kardeşim bir şey içesim yok " " Peki " Etrafı izlemeye devam etmiştim. Bir süre daha oturduktan sonra hesabı ödeyerek çıkmıştık oradan. Sokaklarda dolaşmaya başlamıştık. Her nereye baksam Yağmur'u görüyordum sanki. Ne olacaktı benim bu hâlim. Dolaşa dolaşa akşamı etmiştik. Hiç konuşmadan eve doğru yürüyorduk. Apartmanın kapısından içeri girmeden geriye doğru bakıp parka bakmıştım. Bir umut belki görürdüm onu uzaktan da olsa.. Koray'ın omuzuma dokunması ile kafamı çevirip ona bakmıştım. " Parkı da gezdikten sonra eve geçeriz kardeşim " Bir şey dememiştim geriye doğru dönüp parka doğru yürümeye başlamıştık. Yavaş adımlarla dolaşmaya başlamıştık. Tam dolaşmış parkın kapısından çıkıyorduk ki ağlama sesi duymuştum. Olduğum yerde kalarak geriye dönüp sesin nerden geldiğini bulmaya çalıştım. " Noldu abicim " " Sanki ağlama sesi duydum " " Sana öyle gelmiş kardeşim ben duymadım hadi gidelim " Bakınmayı bırakıp arkamı dönmüş gidiyordum ki yine aynı sesi duymuştum. 'bak yine duydum' diyerek geriye dönüp sesin geldiği yeri bulmaya başlamıştım. Koray da hiç ses çıkarmadan arkamdan geliyordu. Etrafa bakınarak yürüyordum, gittikçe ses daha yakından gelmeye başlamıştı. Kafamı çevirip baktığımda karşımda Yağmur duruyordu. Koşarak yanına gidip oturmuştum. Ve.. |
0% |