@wuennz
|
2. Hayal ve Gerçek Melek, sabah okula gitmek üzere evden çıkarken kalbinde bir heyecan ve kaygı karışımı hissediyordu. İçindeki umut, annesinin uyarılarıyla sürekli çatışıyordu. Burs fırsatını araştırmak, ona geleceğine dair bir kapı açma umudu veriyordu ama bunun nasıl gerçekleşeceğine dair hiçbir fikri yoktu. Okula vardığında, arkadaşlarıyla sohbet etmek istese de aklındaki düşünceler onu rahatsız ediyordu. Ders sırasında öğretmeni, burs fırsatlarını ve başvuru sürecini detaylı bir şekilde açıkladı. Melek, her kelimeyi dikkatle dinleyerek not aldı. Bu burs, ona yalnızca maddi destek sunmakla kalmayacak, aynı zamanda gelecekteki hayallerine bir adım daha yaklaşma fırsatı da verecekti. Ancak, burs için gereken belgeleri toplamak ve başvuruyu zamanında yapmak konusunda kararsızdı. Melek, öğle arasında en yakın arkadaşı Elif ile kafeye oturdu. Elif, Melek’in hayallerine en çok inanan kişiydi. “Neden başvurmuyorsun? Senin gibi çalışkan birine bu bursu verirler!” dedi Elif, heyecanla. “Ama annem, önce ailemizin ihtiyaçlarını düşünmem gerektiğini söylüyor,” diye yanıtladı Melek. Elif, “Kendini unutma Melek. Hayallerini gerçekleştirmek için savaşmalısın. Zaman kaybetme!” diyerek Melek’in cesaretini artırmaya çalıştı. O an Melek, Elif’in desteğini hissederek kendine biraz daha güven duydu. Okuldan dönerken kafasında birçok düşünce vardı. Bir yandan bursu almak için gereken belgeleri toplamaya karar vermişti, diğer yandan annesinin endişeleri onun için bir engel oluşturmaya devam ediyordu. Eve geldiğinde, annesi Zehra’nın mutfakta yemek hazırladığını gördü. “Bugün okulda neler oldu?” diye sordu Zehra. Melek, annesine burs fırsatını anlatmaya karar verdi. “Anne, öğretmenim burs imkanı olduğunu söyledi. Başvurmayı düşünüyorum,” dedi. Zehra, bir an duraksadı. “Biliyor musun, bu burs imkanı iyi ama bizim için öncelik ne?” dedi. Bu cümle, Melek’in içindeki umudu biraz söndürdü. Melek, odasına çekildi ve kendi hayallerinin peşinden koşmanın ne kadar zor olduğunu düşündü. Kendi isteklerini ailenin ihtiyaçlarıyla dengelemeye çalışmak onu bunaltıyordu. O an, bir yazar olma hayalini hatırladı. Küçük yaşlardan beri yazmaya tutkusu vardı ama ailesinin maddi sıkıntıları içinde bu hayalini gerçekleştirmek neredeyse imkansız görünüyordu. Gece, Melek günlüğüne yazmaya başladı. "Hayallerim benim için çok önemli, ama annemin kaygılarını da anlıyorum. İkisini dengelemek zorundayım," diye yazdı. Birkaç sayfa boyunca düşüncelerini kaleme aldı; hayallerinin peşinden koşmak için cesaret bulmak istiyordu. Sonunda, derin bir nefes alarak yatağına uzandı. "Burs başvurusunu yapacağım," diye düşündü. Kararlılığı arttıkça, içindeki umut tekrar filizlenmeye başladı. Artık annesinin kaygılarını da gözeterek kendi hayalleri için mücadele etmeye karar vermişti. |
0% |