Bölüm 1: Çatlak Takım Kuruluyor

Gülbahçe, sakin bir kasaba; fakat her yıl "Yılın En İyi Geliştiricisi" yarışması, tüm kasabanın heyecanla beklediği bir etkinlikti. Erdem, uzun süredir iş bulma konusunda şanssızlık yaşıyor ve bu yarışmanın ona bir fırsat sunacağını düşünüyordu. Kafasında bir plan vardı: bir ekip kurup birlikte yarışmak.

Bir akşam, kahve içmek üzere Esra’nın evine gitti. Esra, sosyal medya fenomeni olarak tanınan, kıvrak zekalı biriydi. Onun etrafında olmak, Erdem'e ilham veriyordu. “Esra, seninle bir takım kurmayı düşünüyorum. Mert ve Pelin’i de katacağız!” dedi heyecanla. Esra, hemen ilgiyle sordu: “Ne yapacağız peki?”

Erdem, “Bir proje geliştireceğiz, ama bu sıradan bir proje olmamalı. Eğlenceli, yaratıcı bir şey yapmalıyız!” dedi. Esra, gözleri parlayarak, “Bunu sosyal medyada paylaşalım! Takipçilerimizden de fikir alabiliriz!” önerisinde bulundu.

Erdem, hemen Mert ve Pelin’i aradı. Mert, her zaman tembel biri olarak biliniyordu ve “Yarışma mı? Hmmm... Dondurma mı yapacağız?” diyerek alaycı bir tavır takındı. Pelin ise, dükkanında bir şeyler yapabileceğini söyledi ama sonuçların ne olacağını bilmediğini belirtti.

Hızla bir araya geldiklerinde, bir anket yapmaya karar verdiler. Anketi sosyal medya üzerinden paylaştılar ve takipçilerinden “ne yapmaları gerektiği” konusunda öneriler istediler. Yanıtlar gelmeye başladığında, ekip gülmekten kendini alamadı. “Bir çiçek, bir telefon kılıfı ve dondurma makinesi yapın!” gibi absürt önerilerle karşılaştılar.

Erdem, “Bunları nasıl bir araya getirebiliriz?” diye düşündü. Ancak her öneri, ekip için yeni bir komedi kaynağı oldu. İlk toplantılarında, tüm ekip bir araya geldiğinde kahkahalar eşliğinde, projeyi nasıl geliştireceklerine dair beyin fırtınası yapmaya başladılar. “Belki de bu dondurma, çiçekli bir telefon kılıfına yerleştirilebilir!” diye bir öneri geldi.

Herkesin aklına yatan bu absürt fikir, Çatlak Takım’ın hikayesinin başlangıcını oluşturdu.