Bölüm 14: Hazırlıklar ve Tehlikeler

Özgecan, düşmanlarının yeni saldırı planını öğrendikten sonra, hızla hazırlıklara başladı. Ekibinin motivasyonunu yüksek tutmak için sürekli iletişimde kalıyor, herkesin görevlerini net bir şekilde belirliyordu. Bu, sadece bir savaş değil; onun için bir varoluş mücadelesiydi.

Toplantılar sırasında, ekibin her bir üyesi düşüncelerini ve endişelerini dile getirdi. “Eğer düşmanlar saldırırsa, nasıl karşılık vereceğiz?” sorusu sıkça soruluyordu. Özgecan, bu durumu avantaja çevirmek için bir savunma stratejisi geliştirmeye karar verdi. “Onların planlarını boşa çıkarmalıyız. Önce onları izleyecek, sonra da beklenmedik bir karşı saldırı yapmalıyız,” dedi.

Hazırlıklar devam ederken, Özgecan, düşman çetelerin hangi bölgeleri hedef alabileceğini düşündü. Şehrin en zayıf noktalarını gözlemlemek için ekibini üç gruba ayırdı. Her grup, farklı bir bölgeyi izlemekle görevlendirildi. “Hedefimiz, düşmanların hareketlerini önceden öğrenmek ve onlara sürpriz bir saldırı düzenlemek,” diyerek ekiplerine moral vermeye çalıştı.

Ekip üyeleri, bu görevi ciddiyetle kabul ettiler. Gece saatlerinde, belirlenen bölgelere dağıldılar. Özgecan, kendi başına düşmanların toplanma yerlerinden birine gitmeye karar verdi. Düşmanların gizli planlarını dinlemek için en iyi yeri bulmaya çalıştı. Kalbinde bir heyecan ve korku karışımı hissediyordu; ancak bu, onu durdurmadı.

Bir gece, karanlık bir sokakta, düşman liderlerinin buluşma yerini gözetlemeye başladı. İçeri giren liderlerin isimlerini ve önemli bilgilerini not alarak, kaçırılmaması gereken fırsatları değerlendiriyordu. “Eğer bu bilgiyi ekibimle paylaşabilirsem, planlarımızı ona göre şekillendirebiliriz,” diye düşündü.

Düşman liderlerinin bir araya gelmesiyle birlikte, planlarını tartışmaya başladılar. Özgecan, gözlerini dört açarak dinledi. “Bize karşı saldırıya geçecekler. Hazırlıklı olmalıyız,” dedi biri. Diğerleri de onayladı. Özgecan, bu bilgiyi bir an önce ekibine iletmesi gerektiğini düşündü.

Geri dönerken, karanlık sokaklarda dikkatli adımlarla ilerledi. Aniden bir ses duydu ve yüreği hızla çarpmaya başladı. Düşmanların bir grup adamının etrafında dolaştığını fark etti. Özgecan, derin bir nefes aldı ve onları atlatmanın yollarını düşünmeye başladı. Dikkatini dağıtmadan, dikkatlice geri çekilmeyi başardı.

Toplantı akşamında, elde ettiği bilgileri ekibiyle paylaştı. “Düşmanlarımız saldırıya geçecek. Hedeflerini biliyoruz. Şimdi, onlara karşı hazırlıklı olmalıyız,” dedi. Ekibin gözlerindeki kararlılık, Özgecan’ı daha da motive etti. “Birlikte bu savaşı kazanacağız,” diye ekledi.

Planlama süreci hızla devam etti. Özgecan, ekibiyle birlikte düşmanların hedef alacağı bölgeleri belirleyip, savunma stratejileri geliştirmeye başladılar. “Düşmanlarımızın zayıf noktalarını kullanmalıyız. İşbirliği içinde hareket ettiğimizde, daha güçlü olacağız,” dedi.

Zaman ilerledikçe, hazırlıklar tamamlandı. Ekibin her bir üyesi, görevini yerine getirmek için son derece kararlıydı. Özgecan, içindeki korkuları bastırmaya çalışarak, bu savaşı kazanmak için elinden geleni yapıyordu. “Artık geri dönüş yok. Bu savaş, hayatımın en önemli mücadelesi olacak,” diye düşündü.