@wuennz
|
Bölüm 32: Zamanı Gelmişti Özgecan, düşman çetenin merkezine sızma operasyonunun başarılı geçmesi için her ayrıntıyı düşünmüş ve planı titizlikle uygulamıştı. Ekip, düşmanların içinde olduğu bu karanlık dünyaya adım atmanın getirdiği gerilimle doluydu. Ancak içlerindeki kararlılık, onları ileriye taşıyordu. Operasyon gününde, Özgecan ve ekibi, düşman karargâhının önüne geldiklerinde kalplerinin hızla çarptığını hissettiler. “Hedefimizi belirledik ve zaman şimdi,” dedi Özgecan, ekibine bakarak. Herkesin gözlerinde belirsizlik vardı ama aynı zamanda bir cesaret ışığı da parlıyordu. Gizlice karargâhın kapısından sızdılar. Özgecan, önceden belirlenen işaretleri kullanarak ekibini yönlendirdi. “Hedef noktası burası. İçeride dikkatli olmalıyız,” diye fısıldadı. Herkes, iş bölümüne sadık kalarak harekete geçti. İçeride, düşmanların yoğun bir şekilde bulunduğunu fark ettiler. Bu, her an bir çatışmanın patlak verebileceği anlamına geliyordu. Özgecan, kendine olan güvenini artırarak ekibini motive etti. “Korkmayın, birlikteyiz. Her şey planlandığı gibi gidecek,” dedi. Hedef odasına yaklaştıklarında, ekip üyeleri arasında bir sessizlik hâkimdi. Özgecan, kapıyı açmak için bir adım attığında, aniden bir ses duyuldu. “Durun! İçeride kimse yok!” diye bağıran bir düşman, onları fark etmişti. Tüm ekip, anında harekete geçerek düşmanı etkisiz hale getirdi. Özgecan, içeri girdiğinde hedef belgelerin bulunduğu masayı gördü. “Hedefi bulduk!” diye bağırdı. Ekip, belgeleri hızlıca toplamaya başladı. Ancak bir anda, düşman lideri içeri girdi ve onları yakaladı. “Ne yapıyorsunuz burada?” diye sordu, gözleri öfkeyle parlıyordu. Özgecan, cesaretini topladı ve düşman liderine doğru adım attı. “Biz buradayız çünkü bu şehirdeki mafya düzenine son vermek için mücadele ediyoruz,” dedi. Lider, gülümseyerek, “Buna cüret ettiğin için seni tebrik ederim. Ama bu, ölümüne giden bir yol,” dedi. Gerilim anında, Özgecan ve ekibi düşman liderine karşı koymaya çalıştı. Düşman liderinin adamları, çatışmanın içine girmeye başladığında, ekip birbiriyle irtibat kurarak strateji geliştirmeye çalıştı. Özgecan, “Hızlı olun! Onları durdurmalıyız!” diye bağırdı. Karşılıklı çatışma sırasında, Özgecan’ın aklında tek bir düşünce vardı: Bu, sadece intikam almak değil, aynı zamanda şehirdeki düzeni sağlamak için verilen bir savaştı. Ekip, cesurca savaşıyor, birbirlerine destek oluyordu. Bölüm sonunda, Özgecan ve ekibi, düşman liderine karşı önemli bir zafer kazanarak kaçmayı başardılar. Ancak bu mücadele, yalnızca bir başlangıçtı. Savaşın daha uzun süreceğini biliyorlardı. Özgecan, kazanılan bu zaferin ardında daha fazlasının olduğunu hissediyordu; şehre gerçek bir adalet getirmek için daha fazla çaba sarf etmeliydi. |
0% |