Yeni Üyelik
9.
Bölüm

Bölüm 8: İhanet

@wuennz

Bölüm 8: İhanet

Özgecan ve yeni kurduğu ittifak, düşman çetenin karargâhına başarılı bir sızma gerçekleştirmişti. Ancak bu zafer, ona beklediği kadar huzur vermedi; her köşede bir tuzak ve ihanet olabileceği düşüncesi zihninde dönüp duruyordu.

Operasyondan dönerken, ekipteki bir kişinin yüzündeki gergin ifadeyi fark etti. Aylin, öz güvenle hareket eden bir savaşçıydı ama o an içinde bir şeylerin ters gittiğini hissediyordu. Özgecan, ekibi motive etmek için cesur konuşmalar yapmaya devam etse de, kendi içindeki kaygılar büyüyordu.

Geri döndüklerinde, bazı belgelerin kaybolduğunu ve karargâhta birkaç önemli bilginin ifşa olduğunu öğrendiler. Bu durum, düşmanın saldırı planlarını öğrenmesi anlamına geliyordu. Özgecan, derhal ekip arkadaşlarıyla bir araya gelerek bu durumu masaya yatırdı. “Birinin aramızda hain olduğuna eminim,” dedi.

Toplantıda, herkesin gözleri Özgecan’a çevrildi. Gerçekten de birinin güvenlerini suistimal etmesi büyük bir kayıp olabilirdi. “Bunu nasıl anlayabiliriz?” diye sordu Emre, ekipten bir diğer üye. “Bize gelen bilgilerin kaynağını tespit etmemiz lazım. Ayrıca, kimlerin gerçekten yanımızda olduğunu bilmemiz şart,” diye yanıtladı Özgecan.

Günler geçtikçe, ekip içinde şüpheler büyüdü. Herkes, birbirine daha temkinli yaklaşır oldu. Özgecan, ihanetin ortaya çıkması için gizli bir soruşturma başlatmaya karar verdi. Aylin ve birkaç güvenilir arkadaşıyla, takım arkadaşlarını gözlemlemeye başladılar.

Bir akşam, Aylin, ekipten birinin gizlice konuştuğunu fark etti. Dinlemek için yaklaşınca, Halil’in düşman çetenin lideriyle buluştuğunu duydu. Aylin, hemen Özgecan’a haber verdi. “Halil hain! Onunla hemen yüzleşmeliyiz,” dedi Aylin, öfkeden gözleri parlayarak.

Özgecan, duygularını kontrol etmeye çalışarak, “Bunu dikkatlice yapmalıyız. Planımızı oluşturmalıyız,” dedi. Hızlı bir plan yaparak, Halil’i takip ettiler. Gece yarısı, Halil’in buluşma yerine gizlice sızdılar.

Görüşme alanında Halil, düşman lideriyle açıkça konuşuyordu. “Onları kolayca alt edebilirim. Özgecan’ı tamamen yok etmemiz için birkaç adım yeter,” diyordu. Özgecan bu sözleri duyduğunda, kalbindeki öfke daha da büyüdü. Arkadaşlarının güvenini nasıl suistimal edebildiğine inanmakta zorluk çekiyordu.

Bir anda Halil, “Sakın beni bulmaya çalışmayın, Özgecan’ı bitireceğim,” dedi. Özgecan ve Aylin, bu anı bekliyordu. Hızla ortaya çıktılar. “Düşmanı sen olamazsın!” diye haykırdı Özgecan. Halil, şaşırarak geriye doğru fırladı.

“Ne yapıyorsunuz burada?” dedi, yüzündeki korku ve pişmanlık karışık bir ifade oluşturuyordu. “Bize ihanet ettin Halil. Şimdi bunun bedelini ödeyeceksin,” diye yanıtladı Özgecan, soğukkanlı bir şekilde.

Bir tartışma başladı; Halil, paniğe kapılarak savunmaya geçti. “Ben sadece kendimi korumak istedim! Seninle bu savaşa girmek istemiyorum!” diye bağırdı. Özgecan, gözlerinde ateşle, “Başarısız oldun. Bize güvenen birine ihanet edemezsin!” dedi.

Aylin, Halil’in belindeki silaha doğru yöneldi. “Yaşamak için bu savaşa katılman gerek,” dedi, “Ama ihanet ettin, bunun bedeli var.” Özgecan, Halil’i geriye iterek, durumu kontrol altına almak için cesaretle hareket etti.

Sonunda, Halil’in yanındaki düşman lideri kaçmaya çalıştı ama Özgecan, onu yakalayarak, “Artık buradan kurtulamayacaksın,” dedi. Halil, durumunun ne kadar kötüleştiğini anladığında, gözlerinde korku belirdi.

Bu olay, Özgecan için bir dönüm noktası oldu. İhanet, düşmanın en büyük silahıydı ve bu tuzakları aşmak için daha dikkatli olmalıydı. Takımına güvenin ne kadar kıymetli olduğunu anladı ve bir daha asla bu hatayı yapmamaya karar verdi.

Artık yeni bir sayfa açmıştı. İhanet, onu daha da güçlendirmişti. Özgecan, bu olaydan sonra, kendisine olan güvenini artırarak, intikam almak için kararlılıkla ilerlemeye devam etti. Her şeyin daha yeni başladığını biliyordu.

Loading...
0%