@wuennz
|
Bölüm 1: Geçmişin İzleri Zeynep, gün doğmadan önce uyanmıştı. Pencereden içeri süzülen hafif gün ışığı, odanın karanlığını yavaşça aydınlatıyordu. Son birkaç ay, hayatının en zor dönemlerinden biri olmuştu. Prestijli bir kolejdeki eğitim hayatı, babasının iflası ile birlikte sona ermişti. Bir zamanlar lüks villalarında yaşayan Zeynep, şimdi İstanbul’un kalabalık ve gürültülü mahallesinde, eski konforundan uzak bir evde yaşamaya başlamıştı. Aynada kendine baktığında, gözlerinin altında beliren mor halkalar ve kaygılı bakışları onu tanıyamayacak kadar değişmişti. Kafasında beliren düşünceler, hala eski hayatının yankılarıydı. Kolejdeki arkadaşları, kaybettikleri ve şimdi geride bıraktığı hayatı... Hepsi, içini burkan anılar olarak aklına yerleşmişti. Yavaş yavaş giyinip okula hazırlanırken, eski hayatına veda etmenin zorluğunu hissediyordu. Okula gideceği için giyindi, ama içindeki isteksizlik onu bunalttı. Yeni okul, yeni arkadaşlar, yeni bir yaşam... Hepsi korkutucuydu. Annesinin evdeki boşluğu hissettiği gibi, Zeynep de kendini yalnız hissediyordu. Gerçekten tanıdığı bir arkadaş yoktu. Okula gittiğinde, ilk günün gerginliği içinde sınıfa girdi. Öğrencilerin bakışları üzerinde gezinirken, kalabalığın ortasında kaybolmuş hissediyordu. Tam o anda, Hakan’ın gür sesi koridorda yankılandı. Popülerliği ve karizmasıyla herkesin dikkatini çeken Hakan, göz alıcı bir şekilde etrafında dolaşıyordu. Onun etrafındaki arkadaşları, onun neşeli tavırlarını izlerken Zeynep’in içindeki boşluk daha da derinleşti. O sırada, Hakan’ın birisiyle tartışmaya girdiğini duydu. Sözleri gürültüyle çarpışıyordu. Hakan’ın sesi, Zeynep’in dikkatini çekti ve merakla yanına doğru yürüdü. Kalabalığın içinden sıyrılarak olayın ne olduğunu görmek istiyordu. Hakan, öfkeli bir ifadeyle karşısındaki çocuğa doğru yöneldi; kargaşa büyüyordu. Zeynep, bir an için Hakan’ın karizmatik duruşunu izlerken içindeki çekimi hissetti. Hakan, sinirle karşısındaki çocuğu ittirince, o çocuk Zeynep’e doğru savruldu. Tam o sırada, Zeynep’in karşısında beliren manzara, her şeyin aniden durmasına neden oldu. Çocuk Zeynep’e çarparken, Zeynep kendini kaybetmemek için elini kaldırdı ve “Yavaş olsanıza!” diye bağırdı. Kendi sesi bile ona yabancı geliyordu; bu cesareti nereden bulmuştu? O an, Hakan’ın dikkatini çekerken, içindeki korkuları bir kenara itmişti. Bu an, Zeynep ve Hakan’ın ilk dolaylı etkileşimi olurken, ikisi için de hayatlarının akışını değiştiren bir başlangıcın habercisi oluyordu. Zeynep, Hakan’ın gözlerindeki karmaşayı fark etti; belki de yalnızlıklarının benzerliği onları birbirine çekecekti. Ancak, o an için sadece bir gürültü ve tartışma vardı; gerisi belirsizlikle doluydu. |
0% |